CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında uygulanan ekonomi politikaları ile fabrikalar kurulduğunu belirterek, "İlk yıllarımızda kurulan o fabrikaların önemli bir bölümü satıldı. Toplamda 60 milyar dolarlık özelleştirmeler yapıldı. Kısacası, Cumhuriyet'imizin kazanımlarına ihanet edildi. Özellikle adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen tek kişi yönetimine geçtikten sonra ekonominin fişi çekildi. Tüm kararlar, ekonomist olduğunu iddia eden tek bir kişi tarafından alınmaya başlandı. Ortak akıl geri plana atıldı. Toplumun tamamı değil sadece belli bir çevrenin çıkarlarını önceleyen kararlar, ülkemizi maalesef önemli buhranlara sürükledi" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi kapsamında bugün Millet İttifakı'nın belediye başkanları bir araya geldi. Yerel kalkınmanın ele alındığı Millet İttifakı Belediye Başkanları Buluşması'nın açış konuşmasını yapan Seyit Torun, iktidar oldukları takdirde yerel yönetimler için toplum lehine bir reform yapacaklarını belirtti.
Torun, CHP'li ve Millet İttifakı belediyelerinin yangın, sel ve depremlerde koordinasyon sağlayarak yurttaşlara yardım ettiğini ifade ederek, "İktidarın veremediği hizmetleri halkımıza ulaştırdınız. Ben, buradan bir kez daha, ülkemizin içinden geçtiği bu zorlu dönemde halkımıza verdiğiniz hizmetler için sizlere yürekten, canı gönülden çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. İyi ki CHP'nin, iyi ki Millet İttifakı'nın belediye başkanları var" dedi.
Torun'un konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"ATATÜRK'ÜN ÇAĞRISIYLA TÜRKİYE'NİN HER BİR KÖŞESİNDE BİN 135 DELEGE İZMİR'E GELDİ: Bundan yüz yıl önce İzmir, tarihi bir kongreye ev sahipliği yaptı. Henüz Cumhuriyet ilan edilmemişti ve Mustafa Kemal Atatürk'ün çağrısıyla Türkiye'nin her bir köşesinde bin 135 delege İzmir'e geldi. Amaç, Türkiye'nin iktisat politikalarını belirlemekti. 16 gün boyunca çok yoğun çalışmalar, tartışmalar yapıldı.
TUNÇ SOYER VE EKİBİNİ KUTLUYOR, TEŞEKKÜR EDİYORUM: Yeni Türkiye'nin ekonomi politikaları, 'Ankara'dan ben yaptım, oldu' anlayışıyla değil, farklı kesimlerin görüşü alınarak çalışıldı. İşte İzmir Büyükşehir Belediyemiz, Atatürk'ün yüz yıl önce ortaya koyduğu kültürü yüz yıl sonra aynı anlayışla bizlere yeniden gösterdi. İlhamını Atatürk'ten alan, elini taşın altına koyarak farklı fikirleri İzmir'de buluşturan kıymetli belediye başkanımız Tunç Soyer ve ekibini kutluyor, emek veren tüm katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
YUMURTA SATILARAK ŞEKER, UÇAK FABRİKALARI KURULDU, İNŞA EDİLDİ: Büyük Atatürk, yüz yıl önce İktisat Kongresi'nin açılışında tüm katılımcılardan görüşlerini tam bir açıklıkla dile getirmesini özellikle istemiştir. O konuşmada Türkiye hayalini şöyle dile getirmiştir; 'Hepimizin isteği şudur ki artık bu memleket böyle fakir ve bu millet böyle değersiz değil. Memleketimize 'zengin memleketi', yeni Türkiye'nin adına da 'çalışkanlar memleketi' denilsin. Böyle bir devirde en büyük makam çalışkanlara ait olacaktır.' Bir asır önce, politikaları böyle bir vizyon ve ortak akılla belirleyen bir anlayış vardı. O anlayış, ülkemizin taşıyıcı kolonlarını inşa etti. Genç Cumhuriyet'imiz, Osmanlı'dan kalan 8,5 milyon lira olan borcunu ödedi. Tüm zorluklara rağmen onlarca fabrika kurdu. Yumurta satılarak şeker, uçak fabrikaları kuruldu, inşa edildi.
TÜM KARARLAR, EKONOMİST OLDUĞUNU İDDİA EDEN TEK BİR KİŞİ TARAFINDAN ALINMAYA BAŞLANDI: Türkiye, ilk 15 yılda yüzde 196 büyüdü. Peki sormak lazım; son 20 yılımızda ne oldu? Bunların üzerine koymamız, yeni fabrikalar kurup zenginleşmemiz gerekirken 180 derece tersine dönüldü. İlk yıllarımızda kurulan o fabrikaların önemli bir bölümü satıldı. Toplamda 60 milyar dolarlık özelleştirmeler yapıldı. Kısacası, Cumhuriyet'imizin kazanımlarına ihanet edildi. Özellikle adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen tek kişi yönetimine geçtikten sonra ekonominin fişi çekildi. Tüm kararlar, ekonomist olduğunu iddia eden tek bir kişi tarafından alınmaya başlandı. Ortak akıl geri plana atıldı. Toplumun tamamı değil sadece belli bir çevrenin çıkarlarını önceleyen kararlar, ülkemizi maalesef önemli buhranlara sürükledi.
MÜCADELE EDECEĞİZ, KAZANACAĞIZ VE TÜRKİYE'DE YENİ BİR TARİHİ HEP BİRLİKTE YAZACAĞIZ: Biliyorsunuz, iktidarın 2023 hedefi vardı. Şimdi gerçi onu 2053'e erteledi ama Türkiye, ilk 10 ekonomi arasına girecekti. Uçacaktık, birçok hamleler yapacaktık. Ama maalesef bu hamlelerin yerine, dev bir yoksulluk, derin bir fakirlik her köşesini sardı. Cumhuriyet'in kazanımlarını yok sayanlar, yüzüncü yılında maalesef ülkemizi bu hale getirdi. Herkes bilmelidir ki bugün yaşadığımız bu tablonun tek bir sebebi vardır, o da siyasi iktidarın ekonomik tercihleridir. Bu durum asla bizim kaderimiz değildir ve olmamalıdır. Tercihleri halktan yana değiştirdiğimizde her şeyin çok kısa zaman içinde değişeceğini de hep beraber göreceğiz. Ülkemizde yaşanacak bir siyasi değişim, tüm alanlarda yeni bir sayfa açılmasını da sağlayacaktır. Bu değişimi sağlamak, ülkesini seven herkesin görevidir. Mücadele edeceğiz, kazanacağız ve Türkiye'de yeni bir tarihi hep birlikte yazacağız.
TOPLUM LEHİNE BİR YEREL YÖNETİM REFORMUNU ORTAK AKILLA HAYATA GEÇİRECEĞİZ: Yerel yönetim yasalarımız maalesef artık yamalı bohça haline geldi. Aslında yasal düzenlemeler yapılırken halkın ihtiyaçları, belediyelerin daha etkin hizmet vermesi değil, birilerinin çıkarı, birilerinin 'ben bilirim' anlayışıyla maalesef yerine getirildi. Bunu düzeltmemiz lazım. Ülkemizde gerçek bir yerel kalkınmayı hayata geçirebilmemiz için kapsamlı bir yerel yönetim reformuna ihtiyacımız var. Biz, bu konudaki çalışmalarımızı tamamladık. İnşallah iktidara geldiğimizde, yerel yönetimleri idari ve mali açıdan güçlendireceğiz. Belediyelerimizin etkili hizmet üretmesini sağlamak için öz gelirlerini mutlaka artıracağız. Millet İttifakı'nı oluşturan altı siyasi parti olarak, Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde de belirttiğimiz gibi toplum lehine bir yerel yönetim reformunu ortak akılla hayata geçireceğiz.
İYİ Kİ CHP'NİN, İYİ Kİ MİLLET İTTİFAKI'NIN BELEDİYE BAŞKANLARI VAR: Siyasi iktidarın kötü yönetimi ülkemizde çok derin yaralar açtı. Sizler, bu yaraları kapatmak için tarihi bir görev üstleniyorsunuz. Pandemi sürecinde, beş maskeye muhtaç edilen vatandaşlarımızın yanında oldunuz. Ekonomik krizde, açlığa mahkum edilen milyonlara destek oldunuz. Yangınlarda, sellerde çaresiz bırakılan halkımıza çare oldunuz. Şu anda çok büyük acımız var. Depremin vurduğu 10 ilimizde büyük bir acı yaşıyoruz. Hala yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Sizler, ülkemizin dört bir yanındaki belediye başkanlarımız olarak yardıma koştunuz. İktidarın veremediği hizmetleri halkımıza ulaştırdınız. Ben, buradan bir kez daha, ülkemizin içinden geçtiği bu zorlu dönemde halkımıza verdiğiniz hizmetler için sizlere yürekten, canı gönülden çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. İyi ki CHP'nin, iyi ki Millet İttifakı'nın belediye başkanları var.
BİR OTORİTER YÖNETİMİ HEP BERABER DEĞİŞTİRECEĞİZ: 2019'dan bu yana tüm olumsuzluklara rağmen eğer Türkiye'de bir sosyal felaket yaşanmadıysa bu, Millet İttifakı belediyelerinin sayesindedir. Ülkemiz için artık bir dönüm noktasındayız. Buradaki kıymetli görüşler dahil, Türkiye için hayallerimizi gerçekleştirmek için bir şeye ihtiyacımız var. 14 Mayıs'a az kaldı, şu anda 55 günümüz var. Çocuklarımızın geleceği için bu seçimi kazanmak zorundayız. Beldesinden büyükşehrine kadar tüm belediye başkanlarımızla ülkemizin her köşesinde durmadan çalışacağız. Cumhuriyet ruhuna sahip çıkacağız. Ülkemize sahip çıkacağız. Hukuka, adalete, ahlaka ve vicdana sahip çıkacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Bir otoriter yönetimi hep beraber değiştireceğiz."
Son Dakika › Güncel › Seyit Torun: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Denilen Tek Kişi Yönetimine Geçtikten Sonra Ekonominin Fişi Çekildi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?