Şenyayla Şenlendi

Diyarbakır'ın Kulp ilçesi, Bingöl'ün Solhan ilçesi ve Muş'un Kızılağaç beldesi sınırlarında bulunan ve yıllarca terör olaylarının yaşandığı, örgüt mensuplarının kamp olarak kullandığı Şenyayla, çözüm süreci ile birlikte besicilik yapan göçerlerin akınına uğradı.

Havaların ısınmasıyla yaylalara çıkmaya başlayan besiciler, uzun ve verimli bir dönem geçirmeyi umut ederek yaylacılık hayatlarına devam ediyor. Kulp'ta her sene Nisan ayı ortalarından itibaren başlayan ve Ekim ayına kadar süren yayla hayatı, bu yıl havaların geç ısınması ve Şenyayla'nın yüksek kesimlerine kar düşmesi nedeniyle gecikmeli başladı. Her yıl Şenyayla'ya giden besiciler, çözüm süreci ile birlikte ilk defa kaygısız bir yayla hayatı geçireceklerini söyledi. Yaklaşık 5 ay boyunca küçük ve büyükbaş hayvanlarını büyük zahmetler içerisinde yaylalarda besleyen, elde ettikleri sütü peynire, yoğurta ve çökeleğe dönüştüren besiciler, ürünlerini Muş, Diyarbakır illeri ile Diyarbakır'ın Kulp ve Silvan ilçelerinde satarak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Kulp ilçesinde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşanlar özelikle Muş-Kulp arasında bulunan Kozme Dağı eteklerindeki Şenyayla'yı tercih ediyor. Besiciler, suyun bol olması ve yeşil örtüsü ile Şenyayla'nın hem geniş bir coğrafyaya sahip hem de hayvancılık için en ideal bir yer olduğunu söyledi. Kulp ilçesine bağlı Başbuğ Mahallesi'nden gelerek yaylaya çıktıklarını anlatan besiciler, hayvanların günde iki defa sağıldığını ve yaklaşık 2 saat boyunca küçükbaş hayvanların sağımını yaptıklarını belirtti. Sabah ve akşam saatlerinde yapılan sağım işlemi sonrası hayvanların çobanlar tarafından otlatılmak üzere dağlara götürüldüğünü ifade eden besiciler, yayla hayatının zor olduğunu ancak temiz ve serin hava, bol güneş ve doğal beslenmenin avantajlarından faydalandıklarını dile getirdi.

Yaylacılardan Melek Yıldız, yaylada yetişen hayvanlarının etinden, sütünden, yününden yayla döneminde daha fazla faydalandıklarını belirterek, "Tüm aile fertlerimizle birlikte hayvancılıkla uğraşmaktayız, özelikle yaylada hayat daha zor oluyor, yaylada elektrik yok, kaldığımız yerler çadır. Toz ve dumanın içinde kalmaktayız, akşamları çok soğuk oluyor, küçük yaştaki çocuklarımız soğuktan etkileniyor. Ama bizim de tek geçim kaynağımız bu olduğu için bunlara dayanmak zorundayız. Yine de her ne kadar zor, zahmetli bir iş olarak ve bir yaşam olarak gözükse de biz bu işi şevkle yapıyoruz ve bizim için güzel. Nasıl hayvanların bahar mevsiminin yaklaşmasıyla yaylaya çıkma özlemi duyuyorsa bizimde aynı şekilde zamanı geldiği an yayla özlemi içimize doğmaktadır" dedi.

Yaylacılardan Hatun Yıldız ise "Yaylacılık her ne kadar zor görünse de bizim için güzel. Zaten hayvanlarımız sabahın ilk ışıklarıyla çobanlarımız tarafından otlatmaya götürülüyor. Öğlen saatlerinde çobanlarımız hayvanları süt sığma yerlerine getirilerek hayvanlarımızın süt sağmalarını yapıyoruz aynı şekilde. Akşam saatlerinde hayvanlarımızın barınma yerlerinde ikinci kez hayvanlarımızın süt sığmasını yapıyoruz, yaylada zaman nasıl geçtiğinin farkında değiliz, her türlü zorluk ve zahmetlerine katlanmak zorunda olduğumuz gibi yaylada yaz boyunca kaldığımızda memnunuz" diye konuştu.

"ESKİDEN KORKUYORDUK, ÇÖZÜM SÜRECİ İLE KORKUMUZ KALMADI"

Yaylacılardan Saibe Yıldız ise, daha önceki yıllarda yaylaya çıktıklarında korktuklarını ancak bu yıl hiç bir endişelerinin olmadığını dile getirdi. Yıldız, "Eskiden yaylalarda olayların çıkmasından endişeleniyorduk ve korkuyorduk. Çözüm sürecinin devam etmesiyle öyle bir korku kalmadı artık. Rahat bir şekilde yaylarımızda gezip dolaşmaktayız umarız bu barış süreci daha kalıcı ve sağlam şeklini alır, şu an Şenyayla'da yüzlerce aile var, tüm etkinliklerimizde hep bir araya gelmekteyiz, canımız sıkıldığı zaman ve işlerimiz olmadığı zaman bir birlerimizin yanlarına giderek vakit geçirmeye çalışmaktayız. Yayla suyu, havası, yemeğiyle çok güzel bir yer. Her türlü zorluk ve zahmete alışık insanlarız. Biz yayla hayatını seviyoruz, bizler için vazgeçilmez bir şeydir, bizce herkesin bu yayla hayatı ve zevkini tatması lazım" şeklinde konuştu. - DİYARBAKIR