Sendikalardan Kısa Kısa

Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sendika olarak, alkollü içeceklerin satışıyla ilgili yasal düzenlemeye destek verdiklerini açıkladı. Memiş, yaptığı yazılı açıklamada, toplumdaki şiddet olaylarının azalması ve tamamen ortadan kalkması için bu yasağın tavizsiz uygulanması gerektiğini belirtti. Memiş, toplumu ve gelecek nesilleri alkolün zararlarından korumak için gerçekleştirilen yasal düzenlemeyi kimin yaptığına bakmaktan çok içeriğine ve neden yapıldığına bakılmasının bir iyi niyet göstergesi olacağını vurguladı. Dini açıdan haram olan alkolün sayısız zararları olduğunun artık herkes tarafından bilindiğine dikkati çeken Memiş, şunları kaydetti:

"Alkol, en başta kanser olmak üzere, karaciğer hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları gibi insan hayatının yaşamını sürdürmesinde hayati öneme sahip fonksiyonların olumsuz etkilenmesine yol açıyor. Yine alkollü araç sürücülerinin karıştığı trafik kazalarına bakıldığında ölümlü sonuçlanan trafik kazalarının oranı oldukça yüksek. Bunların önüne geçmemiz gerek çünkü çağdaş ve sağlıklı bir toplumun oluşması için bu düzenlemeler yapılmalıdır. Muhalefetteki bazı partilerin bile olumlu bulduğu bu düzenlemeye karşı çıkmak, toplum gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Amacı üzüm yemek olmayan kişilerin gerçek niyetleri vatandaşlarımız tarafından bilinmektedir. Sağlık-Sen olarak, üyelerimizin haklarını savunmak ve elde etmenin yanı sıra, toplumumuzu ilgilendiren bir konuyla ilgili yapılan çalışmalara katılmak ve destek vermek de misyonumuzun bir gereğidir. TBMM'de kabul edilen değişiklik, Cumhurbaşkanı'nın onayından sonra ivedilikle tavizsiz uygulanmalıdır. Bu konuda, siyaset kurumunu, sivil toplum örgütlerini ve medya kuruluşlarını bu konuda daha sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyorum."

-"Reçetesiz ilaç satmak istemiyoruz"

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, son günlerde yaşanan reçetesiz ilaç satışıyla ilgili olarak, eczacıların ilaç uzmanları olduğunu ve amacı dışında veya kötü amaç için kullanılan ilaçları zaten kontrollü takip ederek verdiklerini belirtti.

Saydan, yaptığı yazılı açıklamada, reçetesiz ilaç satmak istemediklerini kaydederek, "Bu ülkenin eczacıları, meslek kanunlarını çok iyi biliyorlar. Bizler akademik eğitim almış, diplomalarında eczacı unvanı yazan, eczaneleri Sağlık Bakanlığı izin ve ruhsatıyla açılmış meslek mensubuyuz. Bizler ilaç etkisi, yan etkisi, ilaç etkileşmesi, ilaç besin etkileşmesi konularında uzmanız. Bizler teşhis, tanı, tedavi yapmıyoruz. Hastalarımızın kullandıkları ilaçları vermek istiyoruz. Diyoruz ki kronik hastalarımızın SGK uygulamaları yüzünden ulaşamadığı, kaybettiği, kırdığı yani raporlu veya doktor kontrolünde, doktor tarafından önerilmiş ilaçlarını eczanelerimize gelip istediğinde nasıl vereceğiz? Bunu öğrenmek istiyoruz" ifadesini kullandı. Yasaların günün koşullarına uygun hale getirilmesini istediklerinin altını çizen Saydan, ilaçların yerine ikame edilecek alternatiflerinin bulunmadığına işaret etti.

-Bem-Bir-Sen 8. kez yetkili sendika oldu

Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BemBir-Sen) 8. kez yetkili sendika oldu. Bem-Bir-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, yetki tespit sonuçlarına göre yerel yönetim hizmet kolunda Bem-Bir-Sen'i 31 bin 99 üye sayısıyla Tüm-Bel-Sen, 16 bin 1 üye ile Türk Yerel Hizmet Sen takip etti. Bem-Bir-Sen kendi hizmet kolunda örgütlü diğer 7 sendikanın toplam üyesinden 8 bin714 daha fazla üyeyi tespitlere yansıtmış oldu. Geçen yılki tespit rakamlarına göre üye sayısını 2013'te 4 bin üye artırarak yüzde 7.3 oranında büyüme sağladı.

2013'te yerel yönetim hizmet kolundaki örgütlenme oranı yüzde 90 olarak gerçekleşti.

- "Ormana muhafız değil, hizmet lazım"

Öz Orman-İş Sendikası Genel Sekreteri Bayram Ayaz, yaptığı yazılı açıklamada, ülke ormanlarının korunması ve geliştirilmesi için muhafıza değil hizmet verecek işçiye ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Orman Genel Müdürlüğünün, 2 bin 493 personel açığı olduğu gerekçesiyle orman muhafaza memuru alımı kararını eleştiren Ayaz, orman varlığını korumak için muhafıza değil ormanların dikimini ve bakımını yapacak, çıkan yangınları söndürecek işgücüne ihtiyaç olduğunu ifade etti. Ayaz, her ne kadar termal kameralar ve diğer teknolojik unsurlar orman yangınlarını haber almada yararlı olsa bile, yangınla mücadelenin, sahada canla başla görev yapan yer ekipleriyle mümkün olduğunun altını çizdi. - Ankara