Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası

Barış Gündoğan - Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'na ilişkin, "Bu kanunun çıkmasıyla 400 bin civarındaki toplu sözleşme bekleyen işçilerin toplu sözleşmesi imzalanma imkanı olacak" dedi.

Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yasanın bütünüyle Hak-İş'in taleplerini karşılayan bir yasa olmadığını söyledi.

Yasa ile ilgili başta barajlar olmak üzere sendika üyeliğinin güvencesi gibi konularda itirazları olduğunu dile getiren Arslan, "Konfederasyonumuzun itirazları vardı, talepleri vardı ama taleplerimiz gerçekleşmedi. Ancak bu yasanın bir şekilde çıkartılması gerekiyordu, onun başarılması önemli" dedi.

"30 yıllık bir serüven sona eriyor" diyen Arslan, "Milli Güvenlik Konseyi tarafından imzalanmış altında imzası bulunan bir yasaydı. Çok çaba sarf edildi yaklaşık 15 yıldır yasanın değiştirilmesi için fiilen çalışılıyor. Bu yönden bakarsanız, bu yasanın yeni bir yasa olarak çıkması önemli" ifadelerini kullandı.

Taleplerini bütünüyle karşılamamasına rağmen olumlu yanlarının da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Arslan, yasanın belli bir süre sonra da olsa noter şartını ortadan kaldıracak olmasının önemli bir yenilik olduğunu söyledi.

-Yasanın getirdikleri-

Arslan, yasanın getirdiği diğer yeniliklere ilişkin ise, şöyle konuştu:

"E-devlet üzerinden üyeliğin gerçekleşmiş olması bu da önemli bir yenilik bizce. Çünkü ciddi mali harcamalarımız söz konusuydu. Bundan kurtulmuş olacağız. Yine Yüksek Hakem Kurulu'nun yapısı daha katılımcı bir noktaya getirildi. Kurucularda aranan işkolunda çalışma şartı kaldırıldı. Fiilen çalışan her işçi herhangi bir işkolunda sendika kurma hakkını elde etti bu da ILO sözleşmesine uygun bir düzenleme. İşkoluna itirizaları yetki işlemlerini de durdurmayacak. Çünkü daha işkolu itirazları toplu sözleşmeleri erteliyordu, bu da ortadan kaldırıldı. Yine sendikaların kendi iç denetiminin dışında kongre dönemlerinde, yeminli mali müşavir ve mali müşavirler tarafından denetlenmesi yeni bir düzenlemedir. Çerçeve sözleşme yapma imkanı getirildi. İşletme barajları yüzde 50+1'di, işletme barajları yüzde 40 olarak düzenlendi. Dayanışma aidatı ve üyelik aidatı konusunda sendika tüzüklerine bırakıldı düzenlemeler. İşçi sendikalarına üye olmak için 16 yaş olan sınırı, 15 yaşa indirildi."

Bu ve benzeri pek çok konularda önemli düzenlemeler yapıldığını yineleyen Arslan, "Bir başka önemli konu ise bu kanunun çıkmasıyla 400 bin civarındaki toplu sözleşme bekleyen işçilerin toplu sözleşmesi imzalanma imkanı olacak. Artık sürekli tartışılan sanal ve sahte üyelik konusu, Çalışma Bakanlığı'nın SGK verileri üzerinden istatistikleri yayınlayacağı için ortadan kalkacak. Gerçek üyelikler üzerinden sendikacılık yapılmış olacak" dedi.

-"Sendikal mücadele, dinamik bir alandır"-

Bu yasanın çıkmasıyla çalışma hayatında yeni bir dönem başlayacağını bildiren Arslan, "Sendikal mücadele, dinamik bir alandır. Bu mücadelede heyecanını, mücadele azmini kaybetmeyenler bence bu yasadaki olumsuzlukları da lehine çevirecektir. Biz bu yasadan dolayı yenilmiş, kaybetmiş görüntüsü içinde asla değiliz. Tam tersi eksiklikler var, süreç devam edecektir, bu süreci en iyi şekilde kullanarak, bize biçilen, sendikacılığa biçilmek istenen anlayışı karşı da mücadele azmi ortaya koyuyoruz. İnşallah başarılı oluruz" değerlendirmesinde bulundu.

-DİSK Genel Başkanı Erol Ekici-

DİSK Genel Başkanı Erol Ekici de 30 yıldır yakındıkları, değişmesini istedikleri bir yasanın, değiştirilmesi yönündeki atılan adımlara başından beri olumlu baktıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Ama bu yasa tasarı değiştirilirken de kötünün iyisini bize tercih etmek zorunda bırakılmadan, bu ülke çalışanlarının, çalışma yaşamının bugüne kadar 12 Eylül hukukuyla oluşturulan yasadan çektikleri sıkıntıları ortadan kaldıracak, özellikle Avrupa Sosyal Şartı'na, ILO normlarına, Anayasa'nın 90. maddesine uygun bir yasa tasarısının bu Meclis eliyle yasalaştırılmasını istedik, talep ettik. Ama ne yazık ki baktığımızda bugün yasalaşan, çalışanları bundan sonra da bir 30-40 yıl daha etkileyecek olan bir yasa tasarının eliyle, 12 Eylül hukukundan yakındığımız yasanın, tekrar meşrulaştırılmasına hizmet eden bir tasarının yasa haline dönüşmesi ile karşı karşıya kaldık."

Yasada işkolu barajının düşürülmesinin olumlu olduğunun söylendiğini belirten Ekici, bunun gerçekleri yansıtmadığını savundu.

Rakamsal olarak bakıldığında bir düşüş olduğunun görüldüğünü anlatan Ekici, şöyle konuştu:

"Ama uygulamada öyle değil. 30 kişinin altında çalışan bulunan işyerlerinin sayısına baktığımızda 6 milyon. 11 milyon çalışanın 6 milyonu, 30'un altında çalışan. Şimdi sen bunların sendikal nedenlerle işten atılmaları halinde, sendikal tazminata hükmedilirken, bu yasa tasarıyla 'hayır kardeşim, işe iaden de olmaz, sendikal tazminat hakkında yok' deyip bunların 'sendikalı olursan, işten atılmanın altına imza atıyorsun' deyip ama onları 11 milyonun içinde sayıp o işkollarında istatistiklere dahil ederek, barajı yüzde 1'e düşürdüm diyeceksin."

Yüzde 10 işkolu barajıyla Türkiye'de 2009 istatistiklerine göre 50-51 sendikanın toplu sözleşme yapma yetkisi bulunduğunu anımsatan Ekici, "Şimdi bu yasanın onayından sonra yüzde 1 olarak istatistikler açıklandığında, Temmuz ayında 10 tane sendika barajın altında kalacak, 2016'da yüzde 2'ye gelmesi halinde buna 13 tane daha sendika eklenecek, 2016'ın Temmuz ayından 2018'e kadar sürecek yüzde 3 barajıyla da 6 tane daha sendika eklenecek ve 50 sendikanın 29'u kademeli süreçte toplu sözleşme yapma hakkını kaybedecek" dedi.

Ekici, çalışanların önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik mücadelelerinin devam edeceğini de bildirdi.

Yayıncı: Selçuk Aval - ANKARA