Şehit Aileleri Gurur Duymalılar" (2) - Ankara

İLKNUR ÇETİNBAŞ - 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, milli formasını giyerek ailesiyle birlikte sokağa çıkan ve yaralanan milli karateci Vildan Güvercin, şehit ailelerinin acısını paylaştığını belirterek, "Şehit aileleri gurur duymalılar." dedi.

Vildan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Şehit aileleri, gidenin eksikliğini mutlaka hissedecekler, kimsenin yeri dolmuyor ama yakınları çok güzel bir mertebedeler, gurur duymaları lazım. Şehitlik herkese nasip olmuyor." ifadelerini kullandı.

Konuşurken 15 Temmuz gecesinde yaşananlar nedeniyle duygulanan 20 yaşındaki milli sporcu, "O gece çok farklı bir geceydi, birkaç saat yaşadık ama bize çok uzun bir zaman dilimi gibi geldi. Normalde çok soğukkanlı değilim, telaş yapan stresli bir insanım ama o gece hepimizin üzerinde çok farklı bir cesaret vardı." diye konuştu.

Anne ve babasının vurulduğunu gözleriyle gördüğünü dile getiren Vildan, şunları söyledi:

"Onları kanlar içinde gördüm. O anda kendi canının derdine düşemiyorsun, vatan millet söz konusu. Çok farklı duygular içinde çıktık dışarıya. O geceden sonra ailemle birbirimize daha çok kenetlendik. Ülkemi çok sevdiğimi zaten biliyordum ama o gece anladım ki biz çok farklı seviyormuşuz. Canımızı ortaya koyabilecek kadar çok seviyormuşuz, çünkü haberi alır almaz hiç düşünmeden abdestimizi alıp dışarı çıktık. Genelkurmay Başkanlığına doğru giderken Emniyet Genel Müdürlüğüne bomba attılar. 'Biz niye buradayız?' diye hiç düşünmedik, geri dönmeyi de hiç düşünmedik. Tam tersi yolumuza devam ettik. Benim elimde zikirmatik vardı. Hastanede acil serviste beklerken bir adam benim yanıma geldi. Bilinçsizce hala salavat getirmeye devam ediyormuşum. O adam söyledikten sonra dikkatimi çekti. Yanındaki arkadaşına zikirmatiği gösterip 'işte bu yüzden gece kazanamayacaklar.' dedi."

O gece şehit olmayı çok istediklerini anlatan Vildan, "Annemle babam acildeyken, 'ben nasıl vurulmam.' dedim, 'ölmedim, şu an yaşıyorum ama ufak da olsa bir yara alsaydım.' diye düşündüm. Bir insan yara almadığı için üzülebilir mi, ben ciddi anlamda çok üzüldüm, hatta ağladım. Sonra fark ettim ki belimde küçük bir şarapnel yanığı vardı. Hatta muhtemelen içinde şarapnel de vardı, çünkü sertti. Vücudum kendi kendine attı onu ama o yanığı gördüğüm zaman oturup hüngür hüngür ağladım, 'bu benim işaretim.' dedim." ifadelerini kullandı.

"Orada o kadar çok şehit verdik ki..."

Akay kavşağında helikopterin, insanları taradığını gözleriyle gördüğünü, önüne ateşlerin düştüğünü ve o anda yere çöktüğünü belirten Vildan Güvercin, şöyle devam etti:

"O anda düşündüğüm tek şey, 'Allah'ım bana verdiğin ömür bu kadarmış, galiba sana geliyorum.' oldu. Kelimeişehadet getirdim, o anda yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Sağımdan solumdan kurşunların geçtiğini, o sıcaklığı kollarımda hissediyordum. Ateş kesildi, o an kalktım, babamın yüzü kanlar içindeydi. Annem vurulduğunu söyledi. Babam 'ben de vuruldum.' dedi. Etrafımda zaten bir sürü yaralı ve şehit olmuş insan yatıyordu. Genelkurmay Başkanlığı, en hareketli yerlerden biriydi. Kaldırımda kalabalık insanları taradılar. Orada o kadar çok şehit verdik ki, sağımda, solumda, yerde yatan şehit insanlar... Gerçekten çok farklı bir psikoloji. Ailemin vurulduğunu görünce kendi koluma bacağıma bakamadım. O anda kendimi hiç düşünmedim bile, annemin bacağına turnike yaptım. Hastaneye götürmek için çaba sarf ettik."

Halen havada bir helikopter görse irkildiğini ve o gecenin gözlerinde canlandığını dile getiren Vildan, yaşananları anlatmakta zorlandığını belirtti.

"O gece anladım ki ölümün yaşı yokmuş ve nasipsiz kurşun bile yenmiyormuş." diyen milli sporcu, olaylardan sonra ailecek kenetlendiklerini, birbirlerini kırmaktan çekinir olduklarını söyledi.

Çevresinde kendisiyle karşıt görüşlü insanlar olduğunu ve onların bile yaşadıklarını duyduklarında ağladığını anlatan Vildan, "Bu çok farklı bir şey. Bu siyaset meselesi değil, bu vatan millet bayrak meselesi. Gerçekten vatanını, milletini seven insanlar benimle o duyguları yaşayabiliyorlar." diye duygularını dile getirdi.

15 Temmuz gecesi şehit edilen Astsubay Ömer Halis Demir'in Niğde'deki ailesini ziyaret ettiklerini ve destek olmaya çalıştıklarını dile getiren Vildan, "Ömer Halis Demir'in kabrine gittiğimde, o gece yaşadıklarımı tekrar yaşadım. Onun yaşadıklarını hissettim. O gece dışarı çıkmayan birisi bunu belki hissedemez. Orada bir kahraman yatıyor ve sen onun başında dua okuyorsun. Bu gerçekten çok güzel bir duygu." ifadelerini kullandı.

"Hedefim, bayrağımızı dalgalandırabilmek"

Şehit ailelerinin de kendisiyle aynı şekilde hissettiğini düşündüğünü vurgulayan Vildan Güvercin, "Şehitlik çok güzel bir mertebe, keşke Rabbim herkese nasip etse." diye konuştu.

15 Temmuz'dan sonra müsabakalara daha farklı bir motivasyonla çıkmaya başladığını vurgulayan milli karateci, şunları kaydetti:

"Olaylar beni olumlu yönde etkiledi çünkü karşımda yabancı sporcular çıkıyor ve kazanmayı daha çok istiyorum. Milli duygular öne çıkıyor, bayrağını dalgalandırmayı daha çok istiyorsun. İlk hedefim Avrupa Şampiyonası'nda derece elde etmek. Yıllardır hayalini kurduğum tek şey ise olimpiyatlarda derece alabilmek. Karate, 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda yer alacak ve hedefim orada olabilmek, bayrağımızı dalgalandırmak."