'Savcı'yı Vur' Emrini O Verdi

Polis, Savcı Kiraz'ı şehit eden teröristlerin, telefonlarını araştırdı. 8 saat boyunca görüştükleri yurt dışındaki hattın, Yunanistan'da olduğu tespit edildi. "Vur" emrini veren kişinin ise, DHKP-C'nin lideri Hüseyin Fevzi Tekin olduğu ortaya çıktı.

Çağlayan Adliyesi'ndeki hain saldırının emri uzaktan geldi. Terör örgütü DHKP-C'nin Yunanistan'da tutuklu bulunan sözde lideri Hüseyin Fevzi Tekin, Şehit Savcı Kiraz'ı rehin alan iki teröriste WhatsApp ve Viber adlı internet programlarıyla talimat verdi. Teröristler cep telefonları aracılığıyla ulaşan bu kanlı emir sonrası, hain olayı gerçekleştirdi. Okmeydanı'ndaki hücre evlerine yapılan baskında ise bir İngiliz ajanı yakayı ele verdi...

Türkiye barışa kilitlendi. Ancak kandan beslenen kaos lobisi, yine sahnedeydi. İki terörist, İstanbul'daki Çağlayan Adliyesi'ne girdi. Berkin Elvan'ın ölümünü bahane eden iki terörist, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit etti. Peki terör örgütü DHKP-C üyesi olan Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol'a emri kim verdi? Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Savcı Kiraz'ı şehit eden teröristlerin eylem sırasında yurt dışı ile görüşme yaptıkları tespit edildi" açıklaması üzerine istihbarat birimleri düğmeye bastı. Teröristlerin telefonlarından arananların adres ve kimliklerinin belirlenmesi için GSM şirketinden rapor istendi. O rapor sonrasında kalleş emrin terör örgütünün sözde lideri Hüseyin Fevzi Tekin tarafından verildiği tespit edildi.

İşte saldırının şifreleri:

HTS KAYITLARI ORTAYA ÇIKARDI

Buna göre ekipler ilk olarak adliyenin kameralarını izledi. İncelemede terörist Şafak Yayla'nın (24) avukat cübbesi ve sahte kimlikle adliyesinin C kapısından girdiği belirlendi. Terörist Bahtiyar Doğruyol'un (28) da yine C kapısından normal vatandaş kılığıyla adliyeye giriş yaptığı gözlendi. Ardından teröristler 10 dakika arayla binanın 6. katına çıktı. Kendilerini avukat olarak tanıtıp Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın odasına girdi. Savcıyı rehin alan hainlerden biri müzakere heyetiyle temastayken bir diğeri de telefondaydı. Kanlı emir de bu telefon üzerinden geldi. Operasyondan sonra teröristlerin cep telefonları incelendi. Yapılan incelemede terörist Yayla'nın kullandığı cep telefonuna yurt dışından talimat geldiği tespit edildi. İşte 8 saat süren müzakereler boyunca kullanılan bu cep telefonuyla ilgili çok önemli bilgiler elde edildi. Ekipler, teröristlerin Yunanistan'daki bir telefon ile irtibatlı olduğunu belirledi. Bunun üzerine Yayla ve Doğruyol'un telefon konuşma kayıtları (HTS) incelendi. Araştırmada teröristlerin whatsApp ve Viber adlı internet üzerinden görüşme sağlayan programlarla emir aldıkları kaydedildi. Kanlı emrin ise terör örgüt DHKP-C'nin sözde lideri olan Hüseyin Fevzi Tekin'den gönderildiği ortaya çıktı. Yunanistan'da hapiste bulunan Tekin, whatsApp ve Viber üzerinden iki teröriste talimat verip tetiği çektirdi.

HALKIN HUKUK BÜROSU SAHNEDE!

Kanlı saldırıyla ilgili araştırmalar sürerken terörist Yayla'nın avukat E.T. ile görüştüğü sırada Savcı Kiraz'ı şehit ettiği belirlendi. Soruşturmanın akışına göre örgüte yardım eden pek çok avukatın gözaltına alınabileceği kaydedildi. Ayrıca iki teröristin adliye binasına girmeden ve girdikten sonra Halkın Hukuk Bürosu üyesi oldukları belirtilen 4 avukattan destek aldığı tespit edildi. Terör örgütü DHKPC'nin İstanbul Okmeydanı'ndaki hücreevlerine de önceki gece baskın düzenlendi. Gözaltına alınan zanlılardan birinin İngiliz ajanı olduğu ortaya çıktı. Ayrıca Grup Yorum üyelerinin de bulunduğu 30 şüpheli gözaltına alındı.

KOMŞU'DAKİ KATİL

Kanlı saldırının emrini veren DHKP-C'li terörist Hüseyin Fevzi Tekin, geçmişteki tüm karanlık olaylarda yer aldı. İstanbul doğumlu olan Tekin, Dursun Karataş'ın ölümünün ardından terör örgütü DHKP-C'nin sözde lideri oldu. Terörist Tekin, 1993'de 10 adet silahla yakalanarak tutuklandı. 1998'de tahliye oldu. 1999'da ise İstanbul Fatih'teki bir bombalı saldırının faili olarak yine hapse atıldı. Ancak hastalığı dolayısıyla tahliye edildi. Bu olaydan sonra kayıplara karışan terörist Tekin, 2014'de Yunanistan'ın başkenti Atina'da mühimmat dolu bir hücre evinde yakalanıp tutuklandı. Kanlı örgütte "Abi" olarak bilinen Tekin'in yanında Özdemir Sabancı suikastı sanıklarından olan İsmail Akkol, Murat Korkut ve Bilgehan Karpat da vardı. Ancak Yunanistan, Tekin'in Türkiye'ye iade edilmesini reddetti.

LAVRİON KAMPI

Hain saldırının emrinin Yunanistan'dan verilmesi, gözleri bu ülkeye çevirdi. Çünkü terör örgütü DHKP-C'nin Yunanistan'da Lavrion isimli bir kampı var. Atina'ya 100 kilometre uzaklıktaki kamp, adeta Türkiye'ye terörist "ihraç" ediyor. Terör örgütünün Yunanistan'da Kinesa ve Dileysi adlı 2 kampı daha bulunuyor. Herhangi bir aranması olmayan teröristler, legal yollardan İpsala Sınır Kapısı'ndan giriş çıkış yaparak kamplara ulaşıyor. Aranan teröristler ise göçmen kaçakçılarını kullanarak Meriç Nehri'nden botlarla bu kamplara ulaşıyor. 2013'de Ankara'nın ABD Büyükelçiliği'ne yönelik canlı bomba saldırısını gerçekleştiren örgüt elemanı Ecevit Şanlı da Lavrion'dan sahte pasaportla Türkiye'ye giriş yapmıştı. Öte yandan kanlı örgütün kamplarının bulunduğu diğer ülkeler de Bulgaristan ve Gürcistan.

ÖFKE TAŞTI

Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'a ağladı. Teröristlere ise lanet yağdırdı. DHKP-C canilerinden Bahtiyar Doğruyol'un cenazesi Ankara'da defnedilirken, diğer terörist Şafak Yayla'nın cenazesi ise Giresun'un Karabörk Köyü'ne gönderildi. Bu sırada bir grup, cenaze aracına saldırmak istedi. Bazıları ise teröristin evini taş yağmuruna tutarak tepkisini dile getirdi. Vatandaşlar, "Şehitlerin olması nedeniyle" Yayla'nın köy mezarlığına gömülmesini istemedi. Bunun üzerine, cenaze, teröristin evinin bahçesinde toprağa verildi. Jandarma, öfkeli grubu olay yerinden uzaklaştırarak tansiyonu düşürdü.

TANRIKULU GELMEDİ

Savcılık, CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun olay günü müzakereci olarak çağrıldığını 'önce tamam' deyip ardından gelmediğini de açıkladı.

4 İDDİA 4 CEVAP

Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesiyle ilgili ortaya atılan 4 iddia, dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yalanlandı.

1- KORUMA ÇEKİLMEDİ

Olayla ilgili ilk iddia, Savcı Kiraz'ın korumasının 10 gün önce geri çekilmesi oldu. Ancak savcının bizzat kendisinin koruma istemediği ortaya çıktı.

2- ARAMA YAPILMADI

Teröristlerin arandığı iddia edildi. Ancak savcılık açıklamasına göre teröristlerden biri elinde avukat cübbesi ve sahte avukat kimliğiyle üst araması yapılmadan adliyeye girdi.

3- OTOPSİ YAPILDI ŞEHİT

Kiraz'a otopsi yapılmadığı iddia edildi. Ancak Şehit Savcı Kiraz'a olayın yaşandığı gece otopsi yapıldı. Otopsi sonucuna göre Şehit Savcı'nın başına bitişik atışla ateş edildi.

4- TERÖRİST KURŞUNU

Savcı Kiraz'ın bedeninden çıkan kurşunların polise ait olduğu iddia edildi. Ancak 5 kurşunun da 7.65 Fransız onlusu diye tabir edilen, teröristlerin kullandığı silaha ait olduğu belirlendi. Ayrıca odadan peş peşe silah seslerinin gelmesi üzerine güvenlik güçlerinin yasal müdahalede bulunduğu ve teröristlere karşılık verdiği belirtildi. (Kaynak: Takvim)