Hatay Başsavcısı: Abdullah Cömert Davası Başka İlde Görülsün

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen yıl Haziran ayında Gezi olayları sırasında başına polisin attığı gaz fişeği isabet eden 22 yaşındaki Abdullah Cömert'in ölümüyle ilgili Hatay 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın güvenlik gerekçesiyle başka bir ilde görülmesi için dava dosyasını Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Cömert Ailesi'nin avukatı Hatice Can, başsavcılığının bu talebine tepki göstererek, "Dava kaçırılmak isteniyor" dedi.

POLİS MEMURU 25 YILA KADAR HAPİS İSTEMİYLE TUTUKSUZ YARGILANACAK

Hatay 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4 Temmuz'da başlayacak davada Abdullah Cömert'i olası kasıtla öldürdüğü iddiasıyla 25 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanacak polis memuru 29 yaşındaki Ahmet Kuş'un avukatı Fatih Maden, geçen 26 Mayıs'ta davanın güvenlik gerekçesiyle başka ile alınması için Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe verdi. Başsavcılık, bu talep üzerine Hatay Valiliği ve İl Emniyet Müdürlüğü'nden görüş istedi. Her iki makamın da onay vermesinin ardından Cumhuriyet Başsavcılığı 27 Mayıs'ta Hatay 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nden dosyayı alarak, güvenlik gerekçesiyle davanın başka bir ile taşınması için dosyayı Adalet Bakanlığı'na gönderdi.

DAVANIN BAŞKA İLE TAŞINMA GEREKÇESİ; GÜVENLİK

Cömert Ailesi'nin avukatı Hatice Can, polis Ahmet Kuş'un halen Hatay Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ndeki görevinin başında olduğunu hatırlatarak davanın güvenlik gerekçesiyle bir ile taşınmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Can, şu değerlendirmelerde bulundu:

"YARGILAMANIN SUÇUN İŞLENDİĞİ YERDE YAPILMASI GEREKİR"

"Halen görevi başında olan sanık hakkında en ufak bir güvenlik kuşkusu ve nedeni olmadığı halde sanık vekili davanın başka ile nakledilmesi talebinde bulunmuştur. Ceza davalarında genel yetki kuralı ve ilkesi suçun işlendiği yer mahkemesinin yetkili olmasıdır. Adil yargılama hakkı ve ilkesinin ön koşulu da yargılamanın suçun işlendiği yerde yapılmasını gerektirir. Olayın meydana geldiği yerden başka bir yere nakli ile ilgili hukuki düzenlemeler ve yargısal süreç Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ıncı maddesiyle korunan adil yargılama hakkını ve 13'üncü maddesi ile korunan etkili başvuru hakkını ihlal etmektedir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 19'uncu maddesin 2'inci fıkrasında öngörülen ve somut olayda isteme dayanak yapılan 'Kovuşturmanın görevli ve yetkili olan mahkemenin bulunduğu yerde yapılması kamu güvenliği için tehlikeli olursa, davanın naklini Adalet Bakanı Yargıtay'dan ister' maddesi uyarınca davanın başka ile nakil istemi ve olası kararı adil yargılama hakkını ortadan kaldırır . Davanın nakledilmesi ile ilgili bir karar verilebilmesi amacıyla dosya yargılama yetkisi olmayan idari bir kuruluş olan Adalet Bakanlığı'na gönderilmiştir. Yine yasa uyarınca dosya Adalet Bakanlığı tarafından nakil istemiyle Yargıtay'a gönderilecektir. Yargısal bir karar ile ilgili idari bir organın sürece katılımı özellikle olayımızda olduğu gibi kamu görevlilerinin yargılandığı davalar açısından oldukça problemli olduğu açıktır. Özellikle kamu güvenliği kavramının tartışmalı içeriği de dikkate alındığında bu problem daha da büyümektedir ve büyüyecektir. Dava kaçırılmak isteniyor. Dava takipsiz bırakılmak isteniyor. Bu davada iğneyle kuyu kazar gibi yol aldık ve peşini de bırakmayacağız. İnsanlık adına, kamu vicdanı adına adalet arayışımız devam ediyor. Adalet arayışımız devam edecek ve vazgeçmeyeceğiz."