Hayata küstü, depresyona girdi, saçlarını kazıttı, 20 kilo aldı ve 6 yıldır hiçbir yerde görünmedi. Şarkıcı İzel, "Gelen vurdu, giden vurdu. Üst üste çok darbe aldım, dost kazıkları yedim. Ben savaşçı biri değilim, bunlarla baş edecek karakterde biri değilim. Baştan başlamak 6 yılımı aldı" diyerek içini döktü. "Beni Drakula çarptı" diyen İzel, şimdi küllerinden doğuyor. Sahneye çıkmaya başlayan ve yeni albümü için stüdyoya giren şarkıcı, "Sırada aşk var" diyor. Şarkıcı İzel'in, Posta Gazetesi'nden Şirin Sever'e verdiği röportajdan satırbaşları şöyle:
"Sektörün geneliyle ilgili bir tespitim var; yapımcılar star haline gelmiş, sanatçılar da rafa koydukları ürün olmuş. Yapımcılar ve sanatçılar ortaktır bana göre. Oysa onlar patron gibi davranıyorlar. Sanatçı olmadan neyi satacak yapımcı? Bir proje yaptıklarında sanatçı sayesinde yapıyorlar ama sanatçılara hiç saygıları yok. Ben de bu tür şeyleri kaldıramıyorum, alınganlık eşiğim biraz düşük..."
-Nerelerdesin bunca zamandır?
Benim albümlerimin arasında hep 5-6 yıl vardır ama hiç ortada görünmediğim için işi gücü bıraktığımı düşündüler. Aslına bakarsan her şey üst üste geldi…
-Neden başına bir şey mi geldi?
2011'de babamın vefatıyla sarsıldım. Sonra baktım toparlanamıyorum, 'Bir albüm yapayım, kendime geleyim' dedim. 'Aşk En Büyüktür Her Zaman'ı çıkardım. 'Drakula' çıkış parçası olsun diye inat ettim. Yapımcım Polat Yağcı da istemedi, ters düştük biraz. O da kendince beni cezalandırdı. Anlayacağın 'Drakula' çarptı beni! (gülüyor)
-Drakula'nın nesi vardı ki?
Aslında çok büyük derdi ve mesajı vardı: "Hayvan canımı yakıyor, sevişmeyi bilmiyor, öğrenmek istemiyor, gündüzleri uyuyor, geceleri vampir gibi" diyen bir şarkı. Eşleri evde otururken, dışarıda her haltı yiyen adamlara taş atıyordum. Ama aksilik bu şarkıyı benim söylememdi. Beni bir anda astılar.
-Astılar derken?
Radyolar şarkıyı, müzik kanalları klibi yayınlamadı. İnsanlar acımasızca eleştirdi. Biri bana Ajdar dedi ya! "Ajdar'ın şarkısı bile daha güzel" dedi.
-Sende hayata küstün, kilo aldın, saçlarını kazıttın...
Şarkı söyleyebilseydim belki de öyle olmayacaktı. Bir de gelen vurdu, giden vurdu Şirin. Üst üste çok darbe aldım, dost kazıkları yedim. Ben savaşçı biri değilim, bunlarla baş edecek karakterde biri değilim. Baştan başlamak da 6 yılımı aldı. İki yıl önce bitti anlaşmam, yeni bir şirketle anlaştım, tekrar başlıyorum. Sinan Akçıl beni ayağa kaldırdı.
-Kendini eve hapsetmenin dışında neler yaptın bu 6 yılda?
İpi kopmuş balon gibi kendimi tatillere vurdum. Tam yerleşeyim bir yere, tavuk falan besleyeyim diyorum, bakıyorum şarkı söylemeden yaşayamam! Bir de şu var, eğer bir aşk yaşasaydım çoktan albüm yapmıştım. Ben 6 yıldır aşık olmadım!
-Eve kapanırsan aşk olmaz tabii…
Postacı olması lazım ancak! Gerçi onlar da kapıyı çalmıyor artık (gülüyor). Kilo aldıkça kendine güvenini de kaybediyorsun...
-Kaç kilo aldın?
İki senede 20 kilo. Eski fotoğraflarıma bakıyorum, kendimi övmüş olmayayım ama Türkiye'nin en iyi fizikli kadın şarkıcılarından biriymişim. İnsanların tepkisi de bu yüzden sanırım.
-Peki seni ne motive etti yeniden başlamaya?
Sinan Akçıl! Aradı beni süt dilimim…
-Pardon?
-(Gülüyor) Yumuşak yumuşaktır o, süt dilimini hatırlattığı için öyle derim ona. 'Nasılsın' diye mesaj attı, konuştuk. O gece 'Teşekkürler Sevgilim' şarkısını yazmış. Telefonla ayağa kalkmayacağımı bildiği için de, geldi beni zorla stüdyoya soktu.
-Ne hakikatli ve iyi bir dostmuş…
Onun iyi ve vefalı olduğunu biliyordum ama hiç beklentim yoktu. Evime kadar gelmesini hele, hiç beklemiyordum.
-Kaç yıl birlikte olmuştunuz?
4 yıl, rekor bende yani! (gülüyor)
-Sahne almaya da başladın değil mi?
Evet, her cuma Maslak'taki PM'de çıkıyorum. Ben hep sakin ve kaliteli bir yerde çıkmak istiyordum. Sinan da, Ferruh Taşdemir ile biraraya getirdi bizi, anlaştık. Bir taraftan da albüm hazırlığı var.
-Senin bu bunalımlara girip çıkmanda cildinin payı var mı?
İnsanlar cildimin bozuk olduğunu biliyor. Ben de kendimi böyle kabul ettim ama yapılacak bir şey varsa da, yapmak istiyorsun. O yüzden iki kez cilt ameliyatı oldum. İlk ameliyat çok başarılı geçti. İkinci ameliyatta derinlerdeki çukurlar da yüzeye çıktı. Bu ameliyalar iki gün sürüyor, kalbin durma riski var, asit döküyorlar vs... Derindeki o yaraları görünce, içimdeki diğer yaralarımı da gördüm bir anda.
-Cildinin bir gecede böyle olduğu doğru mu, şehir efsanesi mi?
Doğru! Çok sevdiğim, aşık olduğum sevgilimi yakın dostumla yatakta yakaladım. O gün vermem gereken tepkiyi veremedim, onlara 'Kolay gelsin' dedim çıktım. Ertesi gün kalktığımda yüzümde bu izler vardı. Öfke patlaması dediler. Doktorlar, 'Şükret ki bu şok cildinden çıktı' dedi. O gün istifra ederek tepki versem, belki olmayacaktı bu.
-Sonra yüzleştin mi o kişiyle?
Tabii yüzleştim, hesap sordum. O da bana şarkı yaptı! (kahkahalar)
-Ercan mıydı bu kişi?
Boşver oraları... Şaka bir yana bu olay yaşandığında 26 yaşındaydım. On yıl sonra falan unutuldu, geçti gitti.
-Ama sende iz bırakarak geçti...
Bir şekilde şarkı söyleyerek o acıyı attım, sadece cildimde izi kaldı. Bu izleri takmadığımı sanıyordum ama kendimi kandırıyormuşum. Mesela biriyle ilk defa yemeğe çıkacağım zaman, onun akşam yemeği olmasına çalışıyormuşum falan.
Ama cildin böyleyken bile çok ciddi, tutkulu ilişkiler yaşadın?
"O ameliyatı olursan suratına bakmam" diyen erkek arkadaşlarım bile oldu ama bilinç altında takıyorsun işte! Yalnız kaldığım dönemde, siyah beyaz bir fotoğrafımı koydum Instagram'a, altına da 'Scarface' yazdım. O gün barıştım kendimle. Belki de benim 6 yıl kendimle baş başa kalmam gerekiyordu.
Son Dakika › Güncel › Depresyondan Çıkan Şarkıcı İzel İçini Döktü: Çok Acı Çektim, Gelen Vurdu Giden Vurdu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (6)