Salgını fırsata huzurevini sergi salonuna çevirdiler

Salgını fırsata huzurevini sergi salonuna çevirdiler

EDİRNE Edirne'de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı kuruluşlarda kalan yaşlılar, Covid-19 salgınında dışarıya çıkamadıkları zaman zarfında kurslarda yaptıkları el işi ürünlerle huzurevini adeta sergi salonuna çevirdiler.

Covid-19 salgınıyla mücadele döneminde sağlık çalışanlarından sonra en fazla riskli gruplar arasında yer alan 65 yaş üstü huzurevinde kalan vatandaşlar, dışarıya çıkmaları yasak olan sürede kurum içerisinde düzenlenen sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle vakit geçirdi. Ahşap boyamadan takı tasarımına, tespih yapımından örgü örmeye, terzilikten sportif faaliyetlere kadar birçok alanda hünerlerini ortaya çıkaran huzurevi sakinlerinin yaptıkları ürünler büyük beğeni topluyor. Eski dönemlerde askere giderken kullanılan bavulları boyayarak günümüze uyarlayan yaşlılar, hem eğlenceli vakit geçiriyor hem de geçmişe yolculuk yapmış oluyor. Huzurevi sakinlerinin yaptığı el emeği göz nuru ürünler, 'Pembe Oda' olarak adlandırdıkları bölümde yer alıyor. Halk Eğitim Merkezi usta öğreticileriyle birlikte çeşitli çalışmalar yapmaya devam eden huzurevi sakinleri, yaptıkları ürünleri salgın sona erdiğinde düzenlenecek sergi ile görücüye çıkaracakları günleri iple çekiyor.

"Kurum içi etkinliklerle onlara destek olmaya çalıştık"

Covid-19 salgını sürecinin özellikle yatılı kuruluşlarda oldukça zor geçtiğini söyleyen Edirne Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bilgin Özbaş, huzurevi sakinlerinin alınan tedbirler kapsamında dışarıya çıkamadıkları süreçte keyifli zaman

geçirmelerini sağlamak adına kurum içi etkinlikler yaparak, onlara destek olmaya çalıştıklarını ifade etti. Salgının başından bu yana tüm tedbirleri sıkı bir şekilde uyguladıklarını ve zayiat vermediklerini belirten Özbaş, "Maske, mesafe ve hijyen konusundan karantina sürecine kadar tüm önlemleri uyguladık. Geçtiğimiz yıl mart ayında 15 günlük sabit vardiya uygulamasına geçtik. Bu süre zarfında personelimiz 15 gün süreyle evlerine gitmeksizin kuruluşlara PCR testi olduktan sonra girdiler. Yaşlılarımız için oldukça zor bir süreçti. Sıkıldılar, üzüldüler. İki Ramazan, iki Kurban Bayramı geçti. Yakınlarıyla olamadılar, torunlarını göremediler, ziyaretçileri gelemedi. O sırada dijital görüşme sağladık. Hastaneye gitmek zorunda olan yaşlılarımız dönüşte 15 günlük karantina sürecinde beklediler. Çok şükür bu pandemi sürecinde zayiat vermedik" dedi.

Yaşlıların salgın sürecinde kurumların bahçesindeki hayvanların beslemesini yaparak tavuklardan yumurta topladıklarını belirten Özbaş, "Kısmen tarım arazisi olarak kullanılan alanlarda kavun-karpuz yetiştirdiler. Bu yetiştirdikleri ürünlerden konserve ve kışlık salça yaptılar. Ayrıca kendi kültürlerinden getirdikleri yöresel yemekleri yaparak arkadaşlarıyla paylaştılar. Bu şekilde aktivitelerle bu zorlu süreci eğlenceli hale getirmeye çalıştılar. Ayrıca Türkiye'nin en yaşlı ligi olan bocce takımı huzurevi sakinlerinden oluşuyor. Bunun için de ciddi çalışmaları oldu" şeklinde konuştu.

"Kaliteli zaman geçirmeye özen gösterdik"

Salgın sürecini aktif şekilde değerlendirmek adına çeşitli ürünler ortaya çıkararak kaliteli zaman geçirmeye özen gösterdiklerini söyleyen Edirne Halk Eğitim Merkezi usta öğreticilerinden Nuray Doğar, örtü, ahşap boyama, takı tasarımı,

dekoratif ev aksesuarlarının hazırlanması gibi el sanatlarının çeşitli dallarında çalışmalar yaptıklarını belirtti. Eski sehpaları ahşap boyama teknikleri ile yenileme, takı tasarımı, kasnak işçiliği gibi çeşitli çalışmaların devam ettiğini aktaran Doğar, salgın sürecinin bir an önce son bulmasını diledi.

"Çift görme sorunum vardı, bu faaliyetler sayesinde yok oldu"

Salgın döneminde alınan tedbirler kapsamında dışarıya çıkamadıklarını ve o zamanlarda hobi olarak sportif faaliyetlerle ilgilendiklerini söyleyen huzurevi sakinlerinden 64 yaşındaki Ali Ceviz, çift görme olan sağlık sorununun da bu faaliyetlerle ortadan kalktığını ifade etti. Kimisinin spor yaparak kimisinin ise el sanatlarıyla uğraşarak keyifli vakit geçirdiğini belirten Ceviz, bu tür etkinlikler sayesinde fazla sıkılmadıklarını söyledi.

"Bebekleri dikerken duygulanıyorum"

Annesinden öğrendiği bebek dikme işini huzurevinde de devam ettiren 75 yaşındaki Emine Kurtboğan, bebekleri dikerken aklına eski yılların geldiğini ve duygulandığını aktardı. Dışarıya çıkamadıkları süreçte çeşitli aktivitelerle zaman geçirdiklerini söyleyen Kurtboğan, "Salgın döneminde de dikiş diktik, el işleri yaptık, örgü ördük. Burada kalıp dışarı çıkmadığımız zaman sağlığımızı korumuş olduk. Müdürümüz izin istediğimizde bile dışarıya salmadı. Hala salgın devam ettiği için çocuklarımla bile dışarıya çıkıp görüşmüyorum. Burada bebek yapımını diğer arkadaşlarıma da öğretiyorum. Onlar dolgularını yapıyor, ben de dikim işini hallediyorum. Eskiden öğrendiğim bebek yapımını günümüzde de yaşatmaya çalışıyorum" dedi.

"Eğlenceli vakitler geçirdik"

Bocce takımında yer alan 71 yaşındaki Dağıstan Ergün, "Huzurevleri arası maçlar ve antrenmanlar yapıyoruz. Kalan zamanlarda bahçe işleriyle uğraşıyoruz. Şimdi zeybek, çökertme gibi Ege yöresine ait oyunları öğreniyoruz. Salgında da dışarıya çıkamadığımız için bu şekilde sportif faaliyetlerle zaman geçirdik. Kafamızı dağıttık ve eğlenceli vakitler geçirmiş olduk" ifadelerine yer verdi.

Masa örtüsü yapımı, boyama, boncuk işi gibi çeşitli faaliyetlerle zaman geçirdiklerini söyleyen huzurevi sakinlerinden Hasan Hüseyin Kılıç, "Böyle şeylerle zaman geçirmek hoşuma gidiyor, keyifli zaman geçiriyorum. Dışarıya çıkamadığımız için bu şekilde faaliyetler olmasa canımız sıkılırdı. Ben masa örtüsü yapıyorum. Boncukları tutkalla yapıştırıyorum. Çok keyifli oluyor, bu şekilde oyalanıyorum" dedi.