TÜRKİYE'de bağımlı sayısının giderek arttığını, yaş ortalamasının düştüğünü belirten Psikoterapist-Klinik Psikolog Dr. Timur Hazardın, okul yöneticilerinin konuya önem vermesini isterken "Yöneticilerin 'Benim okulumda uyuşturucu sorunu yok' kolaycılığına gitmemesi gerekir. Bugün yoktur ama yarın olabilir" dedi.
Avcılar Kaymakamlığı tarafından, Şehit Tahsin Gerekli İmam Hatip Ortaokulu'nda ilçedeki okulların müdürlüre ve rehber öğretmenlere yönelik 'Anne Baba Tutumlarının Bağımlılığa Etkisi' konulu seminer düzenledi. Kaymakam Hulusi Doğan, günümüzde sigara, alkol ve diğer maddelere bağımlılığın giderek arttığını, bunlarla mücadele için aile, okul ve çevrenin büyük önem taşıdığını söyledi.Doğan, bağımlılıkla mücadelede el birliği yapılması halinde önemli mesafe kat edileceğine inandıklarını vurguladı.
Rehber öğretmenlere seslenen Psikoterapist-Klinik Psikolog Dr. Timur Hazardın ise, toplumda bağımlı sayısının arttığını, yaş ortalamalarının da giderek düştüğünü, sorunun aile, toplum, ekonomi ve hukuksal işleyişi de etkilediğini anlattı. Dr. Hazardın, "Madde bağımlısı çocukların büyük bölümü düşünülenin aksine ailesi ile yaşayan çocuklardır. Bu çocukların yüzde 77'sinin ailelerinin yanında olduğu bulunmuştur" dedi.
Dr. Hazardın, bağımlılıkla mücadelede en etkili yolun maddenin ilk defa kullanımının engellenmesi olduğunu bunun için en başarılı yolun eğitim ve aile içi sağlıklı iletişimden geçtiğini vurgularken, "Okul yöneticilerinin bu konuyu önemsemesi, 'Benim okulumda uyuşturucu sorunu yok' kolaycılığına gitmemesi gerekir. Bugün yoktur ama yarın olabilir. Daha kötüsü ise ailede veya okulda madde kullanımının olması ve bundan kimsenin haberdar olmamasıdır" dedi.
ÖĞRENCİLERE MODEL OLUNMALI
Bağımlılıkla mücadelede öğretmen, öğrenci ve ailelere eğitimin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Dr. Timur Hazardın, sürekli eğitimin yanı sıra eğitimcilerin öğrencilere model olması, hatta öğretmenlerin sigarayı tamamen bırakmayı hedeflemesi gerektiğini söyledi.
Dr. Hazardın'ın rehber öğretmenlerin dikkatine sunduğu bazı görüşleri şöyle;
Öğrencilere 'Hayır' deme, sorun çözme, kendisini ifade etme gibi iletişim becerileri kazandırılmalıdır.
Ergenlik döneminde kimlik arayışındaki gençlerin duygularını yatıştırabilmek için, okulda ve evde yakınlık gösterilmeli. Aksi halde yöneldiği okul dışından amaçsız, işsiz kişilerle iletişim süreci bağımlılıkla sonuçlanabilir.
Gençler, kafe, birahane, bar ve disko gibi yerlerde uyuşturucu satan kişilerin hedefi haline gelebilir. 'Bir kereden bir şey olmaz' diye başlayan bağımlılık sürecinde, 'İçiyorum, istersem bırakırım' ve en sonunda 'lütfen bana yardım edin' cümleleri gelir.
Uyuşturucu kullananların kendisine, ailesi ve topluma verebileceği şeyler giderek azalır, yüzde 100 bırakılsa bile, kalıcı beyin hasarları olabilir.
Madde kullanım kültürü, arkadaş çevresiyle eğlenmek için gidilen, yetişkin gözetimi olmayan ortamlarda öğrenilmektedir. Ders sonrasında gidilen oyun salonları, eğlence merkezleri en riskli ortamlardır."
KULLANANLARDAKİ DEĞİŞİKLİKLER
Psikolog Dr. Timur Hazardın, madde kullanan gençlerin giderek sinirli, daha az iletişim kuran, içe kapanık bir hale geldiklerini gün içerisinde hızlı duygu değişimleri gösterdiklerini, daha fazla para istemeye başladıklarını, derslerde öğrenmenin azaldığını, devamsızlıklarının arttığını, sorumluluklardan kaçtıklarını anlattı. Bunların yanı sıra maddeye bağlı olarak kol, el üstü ve bacaklarda cilt üzerinde mor ve siyah iğne yerleri, kollarda kesikler, kol ve bacaklarda uyuşukluk, vücudunu kaşıma, boşluğa bakma görüldüğü kaydedildi. Bağımlı olunan maddenin bulunamaması halinde titreme, çarpıntı, uykusuzluk, kusma, bilinç bozuklukları görüldüğü, kişinin bunu bulmak için her türlü suçu işlemeye hazır hale gelebildiği vurgulandı.
BAĞIMLILARIN AİLE YAPISI
Dr. Timur Hazardın, madde bağımlılarının, çocuksu, istikrarlı ilişki kuramayan, özgüveni düşük, kendileriyle barışık olmayanlar ve sıkıntı duygusu yüksek kişiler olduğunu, boşanmış, parçalanmış aile çocuklarında uyuşturucu kullanımının daha yaygın olduğunu söyledi. Sorunlar karşısında aciz kalan, çözüm üretemeyen, ya da uyuşturucu maddelere karşı hoşgörülü ailelerin çocukları risk altında olduğunu anlatan Dr. Hazardın, ailelerin çocuklarını iyi ve sevdiği alanda teşvik etmesini, çocuklarına model oluşturmasını, onlara kaliteli zaman ayırması, hata yaptığında sert tepki göstermemesi, sorunları konuşarak çözme yoluna gitmesi gerektiğini belirtti.
"SEVGİ ATEŞ GİBİDİR"
Dr. Timur Hazardın, çocukların ailelerini güvenli liman görmesi, düşüncelerini ifade etmelerine olanak sağlanması gerektiğini belirterek, "Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar daha sağlıklı iletişim kurabilmektedir. Sevgi en önemli iletişim dilidir. Sevgi ateş gibidir ilgilenmezseniz zamanla size karşı söner. Çocuk da sevgi veren ve madde kullanan başka insanlara yönelir. Ne kadar süslü ifadelerle anlatılırsa anlatılsın, yazılanlar hayata geçmiyorsa hiçbir önem taşımaz."
- İstanbul
Son Dakika › Güncel › Rehber Öğretmenlere Bağımlılık Semineri: Öğrencilerinize Model Olun - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?