Reflünün tedavisi günümüzde, birkaç delikten girişimsel olarak uygulanan özel cerrahi tekniği ile yapılabiliyor. "Nissen funduplikasyonu" adı verilen laparoskopik ameliyat seçeneği sayesinde, hastalar ameliyattan birkaç saat sonra günlük işlerini yapabiliyor ve bir hafta sonra da aktif yaşamlarına geri dönebiliyor.
Memorial Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Op. Dr. Mustafa Gök, reflü tedavisinde uygulanan "Nissen funduplikasyonu" hakkında bilgi verdi.
Öksürük ve ses kısıklığı ile kendini gösterebilir
Gaströzofageal Reflü Hastalığı (GÖR) hastalığı; mide yanması, göğüs ağrısı, yutma güçlüğü ya da besinlerin takılması, ağrılı yutma, ses kısıklığı, farenjit ileri evrede inatçı öksürük ve mide içeriğinin solunum yollarına kaçması ile uykudan ani uyanma gibi belirtilerle ortaya çıkabilmektedir. Reflü şikayetleri birçok hastalığın belirtileri ile benzerlik gösterebilir. Nedeni bulunamayan inatçı öksürüğü olan her üç hastanın ikisinde reflü vardır. Hastalarda göğüs ağrısı nedeniyle kalp hastalığının varlığından şüphelenilerek kalp muayenesi ve anjiyo yapılmasına sık rastlanılmaktadır. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde geceleri öksürük nöbetleri olabilir.
Mide asidi yemek borusuna zarar verebilir
Reflü, toplumda her 5 kişiden birini etkilemekte ve tedavi edilmediğinde, mide içeriğinin boğaza ve akciğerlere kadar giderek ciddi şikayetlere yol açtığı bir tablo gibi önemli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Yemek borusunun uzun süreli mide asidi ile teması nedeniyle bu bölgede yaralanma, kanama ve daralmalar görülebilir. Tedavi edilmeyen reflü sonucu toplumda % 3'e varan oranda "Barret Özefagusu" gelişebilir. "Barrett Hastalığı" mutlaka teşhis ve takip edilmesi gereken bir sorundur. Çünkü Barrett hastalarının yaklaşık %1'inde kanser görülebilmektedir.
Tedavide uygun hastaya ilaç ya da cerrahi yaklaşım
Reflü, cerrahi ve medikal olan iki ayrı yöntem ile tedavi edilmektedir. Hasta için uygun olan yöntem, muayene ve yapılan tetkikler sonrası belirlenir. İlaç tedavilerinde elde edilen başarı sınırlıdır. Düzenli ilaç kullanımı hastalığın etkilerini azaltsa da istenmeyen birçok yan etkiye de yol açabilir. Bu nedenle bazı hasta gruplarında reflünün kalıcı tedavisi cerrahidir. Eğer hastanın geniş mide fıtığı, şiddetli ve özellikle de kanamalı yemek borusu iltihabı ve hasarı, yemek borusunda daralma, asit reflüsüne bağlı şiddetli bronşit, pnömoni ve boğaz problemleri varsa, ilaç tedavisine yanıt vermiyorsa ve tekrarlayan şikayetleri nedeniyle hasta ilaç kullanmayı reddediyorsa ameliyatla tedavi gerekir.
Kapalı ameliyat farkı
Reflü cerrahisinde farklı ameliyat seçenekleri de bulunmaktadır. Özellikle kapalı yani laparoskopik yöntemlerle yapılan ameliyatlar, hastaların kısa sürede normal yaşamlarına dönmelerine olanak tanımaktadır. Reflü cerrahisinde günümüzde en çok uygulanan teknik ise "Nissen funduplikasyonu" dur. Bu ameliyat tekniği laparoskopik yani kapalı yöntemle birkaç delikten girişimsel olarak yapılmaktadır. Midenin en üst kısmı, yemek borusun en altında kalan karın içindeki bölgenin etrafına sarılarak gerçekleştirilir.
Ameliyat sonrası 1 haftada iyileşme
Hastalar ameliyat sonrası 6-8 saat içinde oda içerisinde dolaşarak ve ihtiyaçlarını giderebilir. Mesleki mesleki durumlarına göre ameliyattan 1 hafta sonra işine dönebilir. Ameliyatın ertesi gününde sulu gıdaya başlayabilir ve bir hafta sonra yumuşak yarı katı gıdalar tüketebilir. Üç hafta sonra ise diledikleri katılıkta gıda alabilir. Ameliyat sonrası genelde yemek borusu çevresinde gelişen ödem sonucu ve yemek yeme sonrası şişkinlik ve ağrı hissedilebilir. Bu nedenle ameliyat sonrası özellikle erken dönemde gazlı içecekler ve sakız çiğneme gibi midede gerginlik yaratacak etkenlerden uzak durmak gerekebilir.
Son Dakika › Güncel › Reflü Tedavi Edilmezse Kansere Yol Açabilir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?