İhlas Koleji tarafından, 11 Mayıs'ta düzenlenecek olan 'TEDxIhlasCollegeED Konferansı' konuşmacılarından Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Erkut, kendi yaşantısından üniversitelerdeki eğitim anlayışına kadar geniş bir yelpazede açıklamalarda bulundu.
"BİR RÜYANIN PEŞİNDEYSENİZ FEDAKARLIK YAPMANIZ GEREKİYOR"
İki kız çocuğu babası olan Prof. Dr. Erkut, rektörü olduğu Özyeğin Üniversitesi'nde bir hayali gerçekleştirdiğini söyledi. Bu hayali gerçekleştirirken, zamanının büyük bir bölümünü üniversiteye ayıran Erkut, Kanada'da okuyan kızlarından ayrı kalmasını da fedakarlık olarak nitelendiriyor. Kanada'daki eğitime de değinen Erkut, çocukları doğduğu andan itibaren onların eğitimlerine kaynak ayırmaya başladıklarını belirtti.
" Türkiye'de çok ihmal edilen bir konu var. Anneler, babalar çocuklarının eğitimini ancak eğitim çağına geldiği zaman planlamaya başlıyorlar" diyen Erkut, yaptıkları planlama sayesinde devletin de desteğiyle çocuklarının eğitimini garanti altına aldıklarını söyledi.
"BİLGİNİN SADECE PERAKENDECİSİ OLAMAZSINIZ"
Türkiye'deki üniversitelerin yapısını değerlendiren Erkut, araştırma yapan üniversitelerin azınlıkta olduğunu kaydetti. Bilginin lise ya da dershanede 'perakende' sunulması mümkün iken, bu durumun üniversitelerde olmaması gerektiğini ifade eden Erkut, "Başkalarından okuduğunuz, öğrendiğiniz şeyleri anlatmakla olmaz. Bu, lisede olur, dershanede olur ama üniversitede olmaz. Üniversitelerde bilgi üretilmesi de gerekli" dedi.
Üniversitedeki öğretim üyelerinin, kendi uzmanlık alanlarında uygulamaya devam eden kişiler olmasını eğitim açısından faydalı bulduğunu vurgulayan Erkut, kendi üniversitelerinde ders vermenin, kendi eğitimcilerinin, öğretim üyelerinin iş içinde küçük bir paya denk geldiğini belirtti.
"ÜNİVERSİTEYE GELEN ÇOCUKLARI 1-1,5 YIL TEDAVİ EDİYORUZ"
Üniversiteye başlayan çocukları, konum olarak tartabilecek bir mevkide olduğuna değinen Prof. Dr. Erhan Erkut, profil olarak bu çocukların güven eksikliği olan, üreticilikleri köreltilmiş, ezberciliğe alışmış, yetkinlikleri törpülenmiş gençler olduklarını söyledi.
"Bu öğrenciyi al; dünyada rekabet gücü yüksek bir ekonomiye katkı verecek bir insan haline getir' diyorlar. Böyle bir şey zor. Bir kere gelenlerin yüzde 90'ının İngilizcesi yeterli olmadığı için hazırlık okumak durumunda kalıyor. Eğitim süresinin en az 1-1,5 yılını öğrenciyi tedavi için harcıyorsunuz" diyen Erkut, bu çocukların üniversiteye hazır olarak geldiği takdirde, çok daha ileriye taşıyabileceklerinin altını çizdi.
"BENİM RÜYAM TÜRKİYE'DE DAHA FAZLA GİRİŞİMCİ YETİŞTİREN ÜNİVERSİTELER"
İletişim teknolojilerinin eğitime olan katkısı ve öğretmenlerin 21. yüzyılda nasıl bir eğitim modeli tasarlamaları gerektiği konularında da konuşan Erkut, TEDxIhlasCollegeED Konferansı'nın teması olan "Benim Bir Rüyam Var" için kendi rüyasını şöyle açıkladı:
"Üniversitelerin sadece eğitim ve araştırma odaklı kurumlar olmaması gerektiği kanaatindeyim. Aynı zamanda öğrencilere girişimcilik vizyonu kazandıran ve bu alanda yetkinliklerini arttıran kuruluşlar olarak ülke ekonomisine ve bireyin yaşamına katkıda bulunabileceğini kanıtlamak istiyorum. Benim rüyam Türkiye'de daha fazla girişimci yetiştiren üniversiteler."
Bu arada, Prof. Dr. Erhan Erkut'un ve daha birçok ünlü ismin konuşmacı olarak katılacağı TEDxIhlasCollegeED Konferansı, 11 Mayıs Cumartesi günü Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek. - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › Prof. Erkut'tan Eğitim Sistemine Yönelik Çarpıcı Tespitler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?