Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, "Sahip olduğumuz arşivler dünyada en başta gelen arşivlerdendir. Bununla iftihar edebiliriz. Dünya ülkelerinin hemen hemen hiçbiriyle kıyas götürmeyecek muazzam bir evrak birikimine, sayısına ve niteliğine sahibiz. Bu açıdan Devlet Arşivleri son derece önemli belgeleri ihtiva ediyor. Bunları da kamuoyuyla, tarihçilerle paylaşıyor." dedi.
Ünal, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Konevi Salonu'nda düzenlenen konferansta, Devlet Arşivleri Başkanlığının yeni bir kurum olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle Türkiye'de bazı kurumların yeniden teşkilatlandırıldığını hatırlatan Ünal, "Bu konuda en önem verilen ve gerçekten layık olduğu yeri fazlasıyla hak eden, Cumhurbaşkanına doğrudan bağlanan bir teşkilat olarak karşınıza çıkıyoruz." ifadesini kullandı.
"Çok köklü bir devlet geleneğimiz var"
Ülkenin muazzam bir tarihi geçmişe sahip olduğuna işaret eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok köklü bir devlet geleneğimiz var, kurumlarımız çok eski. 1923'ten itibaren artık yeni bir sistemi, yeni bir rejimi benimseyen Türkiye, daha önce de Osmanlı, ondan önce de Selçuklu var. Baktığımız zaman Türklerin tarih boyunca birçok devlet kurmuş olduğunu görüyoruz. Bu devletlerin de bize intikal eden muazzam bir arşivi var. Sahip olduğumuz arşivler dünyada en başta gelen arşivlerdendir. Bununla iftihar edebiliriz. Dünya ülkelerinin hemen hemen hiçbiriyle kıyas götürmeyecek muazzam bir evrak birikimine, sayısına ve niteliğine sahibiz. Bu açıdan Devlet Arşivleri son derece önemli belgeleri ihtiva ediyor. Bunları da kamuoyuyla, tarihçilerle paylaşıyor."
Ünal, 16 Temmuz 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yıllardır "Milli Arşiv" ve "Arşiv Teşkilat Kanunu" hayalleri kuran tarihçilerin hayallerinin gerçekleştiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Artık yepyeni bir yapı oluşturuldu. Eskiden Türkiye'de istisna olan arşivler vardı. Bunlar kendi evrakını devletin arşivine vermekle mükellef değildi, kendisinde tutabilirdi. Bunlar, Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, askeri tarih arşivi dediğimiz ATASE arşivi, Tapu Kadastro, Kızılay, Vakıflar gibi Osmanlı'dan günümüze intikal eden büyük hazineyi, o tarihi bilgiyi ihtiva eden arşivleri, devletin arşivine teslim etmiyorlardı. Devletin arşivi 2 arşiv barındırıyordu. Birisi Ankara'daki cumhuriyet arşivi, diğeri de İstanbul'daki Osmanlı arşiviydi. Artık Türkiye'deki diğer arşivler de devletin arşivlerine karşı sorumlu oldu."
Arşivler tek merkezden yönetiliyor
Modern bir arşiv sisteminin kurulduğunu anlatan Ünal, "Tek merkezden yönetilen, insanların bundan sonra tek merkezden araştırma yapabileceği, akademisyenlere, hocalarımıza kolaylık sağlayacak her türlü çalışmadan bundan sonra Devlet Arşivleri Başkanlığı sorumlu. Bütün bu arşivlerin iş ve işlemlerinden sorumlu hale geldi. İçişleri Bakanlığı arşivi, Milli Savunma arşivi gibi arşivler de Devlet Arşivlerine bağlanmış durumdadır." diye konuştu.
Genel itibarıyla ülke arşivlerini Osmanlı ve cumhuriyet dönemi olarak iki ayrı grupta ele aldıklarını dile getiren Ünal, arşivleri daha da genişleteceklerini, araştırmacılara gereken desteği vermeye devam edeceklerini bildirdi.
Ünal, konuşmasının sonunda akademisyenler ve üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladı.
Son Dakika › Güncel › Prof. Dr. Ünal: 'Arşivlerimiz Dünyada Başta Gelen Arşivlerdendir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?