TÜRK Göğüs Cerrahisi Derneği (TGCD) Başkanı Prof. Dr. Levent Elbeyli, teknoloji ve bilim dünyasındaki hızlı değişim ve gelişmelerle tıpta en yeni gelişmelerin göğüs cerrahisinde yaşandığını söyledi. Yeni yöntemler sayesinde hastalara daha kolay ve çabuk teşhis konularak tedaviye daha hızlı yönlendirildiğini aktaran Prof. Dr. Elbeyli, tedavide ise standart yöntemlerde gelişen bilgi ve beceriyle sonuçların çok hızlı alındığını, ameliyat sürelerinin kısaldığını, komplikasyonların minimale indiğini anlattı.
Türk Akciğer Kanseri Derneği (TAKD) ile Türk Göğüs Cerrahisi Derneği'nin (TGCD) Serik'e bağlı Belek turizm merkezindeki Sueno Deluxe Otel'de düzenlediği 7'nci Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi'ne ilişkin basın toplantısı yapıldı. Toplantıya TGCD Başkanı Prof. Dr. Levent Elbeyli, TAKD Başkanı Prof. Dr. Rıza Çetingöz, VKV Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel ve Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Doç. Dr. Ülkü Yılmaz katıldı.
'EN YENİ GELİŞMELER GÖĞÜS CERRAHİSİNDE YAŞANIYOR'
TGCD Başkanı Prof. Dr. Levent Elbeyli, teknoloji ve bilim dünyasındaki hızlı değişim ve gelişmelerle tıpta belki de en yeni gelişmelerin göğüs cerrahisinde yaşandığını söyledi. Yeni yöntemler sayesinde hastalara daha kolay ve çabuk teşhis konularak tedaviye daha hızlı yönlendirildiğini aktaran Prof. Dr. Elbeyli, tedavide ise standart yöntemlerde gelişen bilgi ve beceriyle sonuçların çok hızlı alındığını, ameliyat sürelerinin kısaldığını, komplikasyonların minimale indiğini anlattı.
'KİŞİYE ÖZEL TEDAVİLER, KEMOTERAPİNİN YERİNİ ALABİLİR'
VKV Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, ileri evre akciğer kanserinin tedavisinde, tüm tedavi seçenekleriyle yaşam süresinin uzadığını ve yaşam kalitesinin arttığını, ancak hala sonuçların yeterince tatmin edici olmadığını vurguladı. Son yıllarda immunoterapideki gelişmelerin akciğer kanserli hastalar için ümit verici olduğunu belirten Prof. Dr. Mandel şunları kaydetti:
"Hatta, rutinde uygulamakta olduğumuz tedavilerin başarısız olduğu olgular için bile akciğer kanserine karşı immun sistemi kullanan yeni ilaçlar umut kapısı açmaktadır. Akciğer kanserinde immunojenitenin zayıf olduğu düşünülmekteyken, yakın zamanlarda immun-hedefli tedavilerin bu kanser türünde de etkin olduğu gösterildi. Bu veriler bize kişiye özel tedavilerin, standart kemoterapinin yerini alabileceğini göstermektedir. Uygun hasta seçimi ve titiz bir tedavi planlaması ile akciğer kanserinin seyri değişmektedir."
'YENİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ UYGULANMAYA BAŞLADI'
TAKD Başkanı Prof. Dr. Rıza Çetingöz, bilişim teknolojisinde yaşanan gelişmelerle son 15 yılda 2 boyutlu tedavilerden, 4 boyutlu tedavilere geçildiğini kaydetti. Tedavi aygıtlarıyla beraber tedavi planlama sistemleri, hasta sabitleme aparatları, hasta tedavi masaları ve tümöre daha iyi odaklanmayı sağlayan radyolojik görüntülemelerde de büyük yenilikler yaşandığına dikkati çekti.
'HER YIL 30 BİN YENİ OLGU KANSER TANISI ALIYOR'
Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kemoterapi ve Palyatif Tedavi Ünite Sorumlusu Doç. Dr. Ülkü Yılmaz da akciğer kanserinin tüm dünyada ve ülkemizde hala en ölümcül kanserler arasında olduğunu anlattı. Tüm dünya ve ülkemizde erkeklerde kansere bağlı ölümlerin birinci sıra, kadınlarda dünya verilerine göre ikinci, ülkemiz verilerine göre ise 6'ncı sıra ölüm nedeni olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Yılmaz, şöyle dedi:
"Ülkemizde yaklaşık olarak her yıl 30 bin yeni olgu akciğer kanseri tanısı almaktadır. Hastalık en sık 55- 75 yaş grubunda ortaya çıkmaktadır. Artan yaş ile risk artmaktadır. Akciğer kanserine genellikle ileri evrelerde tanı konabilmektedir. Ülkemiz verilerine bakıldığında olguların yüzde 77'sinin lokal ileri ve ileri evre aşamasında tanı aldığı gözlenmektedir. Yüzde 23'lük bölümüne erken evrede tanı konmakta ve bu evrede tanı alan hastada etkin tanı yaklaşımları mümkün olmakta ve sağ kalım oranları da yüksek olmaktadır."
'ELEKTRONİK SİGARA RİSKİ ARTIRIYOR'
Akciğer kanserinin en önemli nedeninin sigara olduğunu, pasif sigara maruziyetinin de önemli etmenler arasında yer aldığını belirten Doç. Dr. Ülkü Yılmaz açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Sigara içen bir bireyin, tüm yaşamı boyunca sigara içmemiş bireye oranla akciğer kanseri geliştirme oranı 10- 30 kat fazladır. Ağır sigara içen bir bireyin riski yüzde 30'lara çıkarken, hiç sigara içmeyen bir bireyin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 1'den daha düşüktür. Sigaranın bırakılması ile kanser gelişme riskinde azalma meydana gelmektedir. Bu risk azalması yüzde 20- 90 oranında olmaktadır. Sigarayı bırakmayı takiben 5'inci yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken, 15'inci yıldan sonra yüzde 80- 90 risk azalması söz konusu olmaktadır. Bu riskin sigara içmemiş bir bireyin grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceği de akılda tutulmalıdır. Elektronik sigaranın da sigara bırakmada bir çözüm olmadığı, hatta riski artırdığını bilmek gereklidir." - Serikantalya
Son Dakika › Güncel › Prof. Dr. Elbeyli: Akciğer Kanseri Tedavisinde Umut Verici Gelişmeler Var - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?