Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerim Çınar, "Doğaya saygılı tasarlama, canlıların yaşam hakkını gasp etmeden, malzeme doku ve biçimsel özellikleri insan için yaşanabilir mekanların oluşturulması anlamına gelmektedir. Bu açıdan bizim görevimiz estetik algıya sahip, doğaya zarar vermeyen mekanlar tasarlamaktır" dedi.
Doğanın her zaman tasarımcılara ilham kaynağı olduğunu ve tasarımcıların doğaya zarar vermeden estetik mekanlar tasarlaması gerektiğini aktaran KTO Karatay Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerim Çınar, "Doğa, tasarımcılar için önemli ilham kaynaklarından biri olmuştur. Doğadaki renk ve biçim çeşitliliği farklı bakış açılarında bize farklı perspektifler sunmaktadır. Aynı zamanda doğadaki yapım teknikleri, canlıların hareketi de tasarım için bizi etkileyen unsurlardandır. Ancak doğa ile uyumlu tasarlamak dediğimizde aklımızda daha çok doğaya saygı duyularak nasıl tasarlanır sorusu gelmelidir. Doğa renk ve biçim çeşitliliği ile birçok canlının yaşam alanıdır. Doğaya saygılı tasarlama, canlıların yaşam hakkını gasp etmeden, malzeme doku ve biçimsel özellikleri insan için yaşanabilir mekanların oluşturulması anlamına gelmektedir. Bu açıdan bizim görevimiz estetik algıya sahip, doğaya zarar vermeyen mekanlar tasarlamaktır" dedi.
"Mekan tasarımları insan fizyolojisi ve psikolojisi üzerinde etkili"
Kentlerin ekonomisi, coğrafyası, kültürü ve insanı ile uyumlu bir mimariye sahip olması gerektiğini de belirten Prof. Dr. Çınar, "Günümüz kentleri ise özellikle insan ölçeğinden uzaklaşmaktadır. İnsan ölçeğine uyularak elde edilmiş mekanlar, kullanıcının psikolojik ve fizyolojik açıdan kendini rahat hissettiği aynı zamanda ihtiyaçlarımıza cevap verecek nitelikte mekanlardır. Kullanıcıda olumlu duygular uyandıran mekanlardır. İnsan ölçeği ancak tasarımcının gözü iyi eğitilirse elde edilebilmektedir. KTO Karatay Üniversitesi Mimarlık ve İç mimarlık Bölümü'nde temel tasarım derslerinden başlayarak mesleki derslerde göz eğitimine önem verilmektedir. Böylece öğrencilerimiz ölçü, ölçek, oran, ritim, denge, hiyerarşi, hareket gibi kavramları meslekleri ile bütünleştirebilmektedirler" diyerek mekan tasarımlarının insan fizyolojisi ve psikolojisi üzerindeki etkilere vurgu yaptı.
"Kentler ile beraber insanlar da dönüşüm sürecine giriyor"
Son yıllarda ülkemizde de yoğunlaşan kentsel dönüşüm çalışmaları ile insanların da değişim ve dönüşüm sürecine girdiğini, eğitim sisteminin de bu değişikliğe uyum sağlamak zorunda olduğunu dile getiren Prof. Dr. Çınar, "Kentler eskimekte zamanla yer yer işlevini kaybetmektedir. Kentler ile biz de değişiklik ve dönüşüm sürecine girmek zorunda kaldık. Her şey değişti, ancak bütün bu değişikliğin içinde acaba temel ihtiyaçlarımız değişti mi? Mimarlık ve diğer birçok bilimde öğrencilere öğretilen Maslow'un ihtiyaçlar piramidinde, fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyacı, ait olma ve sevgi ihtiyacı, değer ihtiyacı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacı ile insanlar tanımlanmaktadır. Kentsel dönüşüm bağlamında değerlendirirsek fizyolojik ve güvenlik ihtiyacımızın maksimum düzeyde karşılandığı projelerin içerisinde ait olma ihtiyacımız, sevgi ihtiyacımız, değer ve kendini gerçekleştirme ihtiyacımız ne kadar karşılanmakta? Burada mimarlara ve kent plancılarına düşen görev kullanıcın bütün ihtiyaçlarına cevap verebilecek mekanlar tasarlamaktır. KTO Karatay Üniversitesinde öğrencilerimize kullanıcının fizyolojik ve psikolojik özelliklerini öğreten ve bu yönde mekanlar tasarlamasını teşvik eden bir eğitim sistemi yürütmekteyiz" diye konuştu. - KONYA
Son Dakika › Güncel › Prof. Dr. Çınar: 'Görevimiz doğaya zarar vermeyen mekanlar tasarlamaktır' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?