"Kafes eylem planı", "Amirallere suikast", " Gölcük'te ele geçirilen belgeler" ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yöneticileri hakkındaki iddialara ilişkin dosyaların birleştirildiği " Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasında, tutuksuz sanıklar yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasını istedi.
Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'nın Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce sesli ve görüntülü kayıt alınarak yapılan duruşmada, sanıklara ve avukatlara taleplerle ilgili söz verildi.
Tutuksuz sanık Hüseyin Hançer, iddianamede, bir terör örgütüne üye olduğundan bahsedildiğini, ancak sözde terör örgütünün görev bölümünde, kayıtlarda ve hiçbir yerde, listelerde isminin bulunmadığını ifade ederek, "2,5 yıldır tutuklu kalmam garabetini takdirlerinize sunuyorum. Dinlenen bine yakın telefon görüşmemde bir tek yasalara aykırı husus bulunmamaktadır. Uydurma suça karşılık ortada bilinen delil, kanıt diye nitelendirilecek hiç bir şey yoktur. Çok uzun süre mağdur edildim. Yurt dışına çıkış yasağımın kaldırılmasını ve beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
Sanık İbrahim Koray Özyurt, dava dosyasında yer alan belgelerin kendisine verilmesini, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını ve duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.
Tutuksuz sanık Kadir Sağdıç, birçok dava birleştirilerek bu noktaya geldiklerini, bu davalardaki temel suçlamaların mesnetsiz dijital kayıtlarından oluştuğunu savundu.
Sanık Sağdıç, "Poyrazköy" ve "Kafes Eylem Planı" davalarının iddianamelerinin dosyada yer alan 1 nolu CD ve 3 nolu DVD'den oluştuğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
"Bu belgeler uzun tutukluluklara neden oldu. Bilişimci olmamalarına rağmen soruşturma aşamasında dijital kayıtlarıyla ilgili rapor hazırlayan ve emniyet mensubu olan İsa Akyüz ile Bekir Peker'in tanık olarak dinlenilmelerini talep ediyoruz. Bu raporları tanzim edenler, Yurt Atayün başta olmak üzere tutanakları ve tensip zabıtlarını hazırlayanların da tanık olarak dinlenilmelerini istiyoruz. 5 nolu hardiskin de düzmece şekilde hazırlandığı belli. Bütün bu davalarda yargılananların beraatlerini ve bu düzmece belgeleri tanzim edenler hakkında kamu davası açılmasını istiyorum."
"Türk adaletine inanmak istiyoruz"
Sanık Metin Fidan, savcılıkta başlayan maceralarının 5. yılını bulduğunu, sadece yargılamanın başladığı 3. gün konuştuğunu, sonrasında ise hep sustuğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Ben asker adamım. Binbaşıyken bu işin içine atıldım. 'Hakim karşısında çıkarız, aslanlar gibi ifade veririz, bu iddialar çöker' dedik. Savunmalarımızı kısalttık, tutuklu arkadaşlar var diye. Tutuklu arkadaşlardan dolayı elimize mikrofonu almak istemedik ve hep sustuk. 4,5 yıl sonra mikrofonu elime aldım. Bu sene 30 Ağustos'ta albay oldum. Rüya gibi geliyor çok şanslıyım ancak her rütbemi taktığımda utandım. 6 yıldır teğmen olan arkadaşlar var. Genç teğmenlerimizi içeri attılar. Bu subaylar rütbe alamayacak, ben nasıl albaylığıma sevinebilirim. Bizim ideallerimiz var. Bu gencecik teğmenlerle hepsiyle bu mahkemede tanıştım. Yeşil pasaportum varken kaçma imkanım varken kaçmadım. Hayatımda hiç yurt dışına çıkmadım. Böyle bir hevesim de yok ama bir subay olarak, şerefli bir subay olarak yurt dışı çıkış yasağımın kaldırılmamasını anlamıyorum. Adalete inanmak, güvenmek istiyorum. Sizlere inanmak, güvenmek istiyorum. Biz sadece Türk adaletine inanmak istiyoruz."
Tutuksuz sanık Metin Sabancı, mağduriyetlere son verilmesini, yargılamanın yeni baştan yapılmasını, hukuksuzlukların giderilmesini, davaya müdahil olan kişilerin müdahilliklerine son verilmesini ve beraatlerini istedi.
Bir diğer tutuksuz sanık Tarık Ayabakan, "Her ne kadar rütbe alamasak da görev icabı yurt dışına çıkmamız gerektiği durumlar oluyor. Bu sebeple yurt dışına çıkış yasağımın kaldırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Söz verilen tutuksuz sanık Ali Türkşen, adalet beklentilerinin olmadığını, bu davalar boyunca intihar eden arkadaşları bulunduğunu, kanlarının aktığını, şehitlerin olduğunu dile getirerek, "Bu yargılamanın bir an önce bitmesini istiyoruz. 25 Aralık operasyonlarından sonra daha önce isimlerini zikrettiğimiz emniyet mensuplarının hepsi şimdi hapiste. Kazım Aksoy'un buraya getirilerek tanık olarak dinlenilmesini istiyorum" dedi.
Tutuksuz sanık İbrahim Levent Olcaner, yargılama sırasında babasını, kardeşini kaybettiğini, 7 cenazeyi toprağa verdiklerini ifade ederek, yargılamanın bir an önce bitmesini ve celselerin daha kısa aralıklarla yapılmasını istedi.
Söz verilen diğer tutuksuz sanıklar da yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasını ve beraatlerini talep etti.
Sanık avukatları da davayla ilgili delillerin toplanması ve sanıkların yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılması yönünde beyanda bulundu.
Mahkeme, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.
Türk Hava Yolları'na (THY) güvenlik hizmeti veren firmanın güvenlik şefi ve eski SAT komandosu Saadettin Doğan'ın Somali'nin başkenti Mogadişu'daki silahlı saldırıda 27 Mayıs'ta hayatını kaybetmesi sonucu davanın sanık sayısı 86 düşmüştü. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Poyrazköy'de Ele Geçirilen Mühimmat' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?