" Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasında tanık olarak dinlenilen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Eşref Uğur Yiğit, "Harp Okulu mezunu teğmenler, komutanına sadece sevgiyle bakar. Suikast düşüncesinde asla olamaz, mümkün değil. Atatürk'ün Türk gençliği kendine böyle bir görev addedemez. Suikast olması durumunda da canını feda eder" dedi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tanık olarak sanık ve sanık avukatlarının sorularını yanıtlayan Yiğit, emrindeki subayların hiçbirinin kendisine suikast düzenleyeceğini hayal bile edemeyeceğini belirterek, " Deniz Harp Okulu'ndan mezun hiçbir subay komutanına kötü niyet içerisinde olamaz. Böyle bir şeyi kesinlikle kabul etmiyorum" ifadesini kullandı.
Dava dosyasındaki "dijital, sanal bilgileri" incelediğini söyleyen Yiğit, "Bir evrakta, ' Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Gölcük/İstanbul' yazıyor. Bildiğiniz üzere Gölcük, Kocaeli'ne bağlı. Buradan bile sahtelik açık olarak görülüyor" diye konuştu.
Gölcük'te subayların yasa dışı bir oluşum içerisinde olduğuna dair bilgisi olmadığını da aktaran Yiğit, "Böyle bir şeyden donanma komutanının bilgisinin olmaması mümkün değil. Ben denetleme görevinde de bulundum. En ücra birliğe, gemilere kadar gittim. Böyle bir şeyin en küçük emaresine bile rastlamadım. Böyle bir şey olsa mutlaka bana haber verenler olacaktır" dedi.
"Suga'ya inanmıyorum"
"Suga Eylem Planı"nı da görmediğini, duymadığını dile getiren Yiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suga adında, soğuk savaş döneminde hazırlanmış bir mayın planı vardı. Güncelliğini yitirdiği için imha edildi. Karargahta bir örneği mevcuttu. Sanıyorum savcılığa da intikal ettirildi. Arkadaşlarımın mağduriyetine neden olan Suga planı ise Deniz Kuvvetleri'nin hiçbir biriminde hazırlanmamıştır. Ben böyle bir şeye inanmıyorum. Harekat planında iç tehdit söz konusu olamaz. Gemi yoksa da o bir plan olamaz."
Duruşmada Yiğit'e, intihar ettiği belirtilen Albay Ali Tatar'ın cenazesinde yaptığı konuşma da izlettirildi. "Bana siper olurlar" diyerek, davanın sanıklarından Tayfun Duman ve Orhan Yücel'i kastettiğini belirten Yiğit, iddianamede yer alan verilerdeki bilgiler okununca da "gülünüp geçilecek bir yorum" ifadesini kullandı.
Kafes Eylem Planı'nı da gözden geçirdiğini, birçok maddi yanlış gördüğünü söyleyen Yiğit, "Bizim ya da askeri terminolojiye uymuyordu. Deniz Kuvvetleri mensuplarınca yapılmadığını tespit ettim" dedi.
Çok sayıda manipülatif belgeyle karşılaştıklarını, personelinin suçsuzluğuna olan inancının ise her geçen gün arttığını aktaran Yiğit, bu verilere dair somut bir belgeye de rastlamadığını kaydetti.
"Sizlerle hep gurur duydum"
Yiğit, şöyle konuştu:
"Harp Okulu mezunları, Atatürk ilke ve inkılaplarına ne kadar bağlıysa, komutanlarına da o kadar sadakat içerisindedir. Bunun aksi düşünülemez. Komutanına sadece sevgiyle bakar. Suikast düşüncesinde olamaz, mümkün değil. Atatürk'ün Türk gençliği kendine böyle bir görev addedemez. Bir suikast girişiminde de canını feda etmekten kaçınmaz. Sizlerle hep gurur duydum. Hiçbir tereddüt yaşamadım. Aklımın kenarından ve köşesinden geçirmem."
Tanık Yiğit, beyanlarının ardından duruşma salonundan ayrılırken, duruşmayı izleyen sanık yakınları tarafından alkışlandı.
Duruşma, avukatların taleplerini beyan etmesiyle devam ediyor. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › 'Poyrazköy'de Ele Geçirilen Mühimmat' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?