Polis ve Asker Mağduru Ailelerden Ortak Çağrı

Çocuklarını askerde şüpheli ölümle kaybeden ailelerin kurduğu Şüpheli Ölümler ve Mağdurlar Derneği ile İzmir'de polisin "dur" ihtarına uymadığı için polis tarafından öldürüldüğü öne sürülen Baran Tursun için kurulan vakıf birleşme kararı aldı. Çocuklarını kaybeden aileler katillerin bulunması için birleşme kararı aldıklarını söyledi.

Çocuklarını askerdeyken şüpheli ölümler sonucu kaybeden ailelerin bir araya gelerek Antalya'da bir süre önce kurdukları Şüpheli ölümler ve Mağdur Aileler Derneği, 2007 yılında İzmir'de polisin, "Dur" ihtarına uymadığı için öldürüldüğü öne sürülen Baran Tursun'un anısına kurulan Baran Tursun Vakfı birleşerek ortak hareket etme kararı aldı. Şüpheli ölümler ve Mağdur Aileler Derneği binasında yapılan toplantıya Şüpheli ölümler ve Mağdur Aileler Derneği Başkanı Oktay Can, Baran Tursun Vakfı Başkanı Mehmet Tursun, ailelerin davalarını takip eden Avukat Ahmet Çevik ile mağdur aileler katıldı.

"ORTAK NOKTAMIZ DEVLETÇE MAĞDUR EDİLMEMİZ"

Baran Tursun Vakfı Başkanı Mehmet Tursun yaptığı konuşmada çocuklarını devlete emanet ettiklerini belirterek devletin çocuklarına sahip çıkamadığını öne sürdü. Aileler olarak polis ve kışla mağduru olduklarını da belirten Başkan Tursun, ortak noktalarının devlet tarafından mağdur bırakılmak olduğunu ileri sürerek şöyle konuştu:

"Bizler çocuklarımızı devlete emanet ettik. Devlet çocuklarımızın yaşama hakkını koruyamadı. Kimimizin evladı askerdeyken kimimizinki ise dur ihtarına uymadığı için öldürüldü. Bizler Polis ve Kışla Mağduru ailelerin birleşmesinin gerekçesi farklı yollarda evlatlarını kaybeden biz acılı ailelerin ortak noktası olan devletçe mağdur edilmemizdir. Buda biz acılı ailelerin birlikte hareket etmesi için başlıca neden olmuştur" dedi.

"HESAP SORMAK İÇİN BİRLEŞMEK İSTEDİK"

Acılı ailelerin birçok acıyla baş başa bırakıldığını da ifade eden Başkan Tursun, çocuklarının katillerini bulmak ve hesap sormak için birleşme kararı aldıklarını söyledi. Tursun, "Polis ve kışla uygulamaları kapsamında meydana gelen ölüm olaylarında acılı aileler maddi manevi birçok zorlukla karşı karşıya kalmıştır. Acılı aileler hakkında olur olmaz davalar açılmış ve açılan davalarda "Polis veya Kışla tutanakları" esas alınmıştır. Tüm bu vahim olayları bir yana koyduğumuzda çocuklarımızın katillerine ölümünden ihmalleri bulunanlara hesap sormak için bizler Türkiye genelinde beraber hareket etme kararı aldık" diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞMEK İSTİYORUZ"

Şüpheli ölümler ve Mağdur Aileler Derneği Başkanı Oktay Can ise asker ölümlerinin hala devam ettiğini hatırlattı. Birleşmelerin Türkiye genelinde olmasını ve Cumhurbaşkanı ile görüşmek istediklerini de vurgulayan Can, "Asker ölümleri hala devam ediyor. İçişleri Bakanlığı hiç önlem almamıştır. Bu birleşmeleri biz Türkiye genelinde olmasını istiyoruz. Biz aileler adına Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızdan randevu talep ettik görüşmek istiyoruz" dedi.

"YARGI BİRLİĞİNİN SAĞLANMASI GEREKİR"

Mağdur ailelerin davalarını takip eden Avukat Ahmet Çevik, mağdur ailelerin dava dosyalarının sivil mahkemelere verilmedikçe sorunun çözülemeyeceğini ve mağduriyetin devam edeceğini söyledi. Çözüm önerileri geliştirdiklerini de belirten Avukat Çevik, "Biz çözüm önerileri gerçekleştirdik. Bu çözüm önerilerinde yargı birliğinin sağlanması darbe ürünü anayasadan kaynaklı mevzuat uygulanıyor. Burada yargı birliğinin sağlanması gerekir" dedi.

"2 GÜNDE 1 ASKER ÖLÜYOR"

Davaların zaman aşımına takılma sorunuyla karşı karşıya olduğunu ifade eden Çevik, askeri mahkemelerde görülen davların sivil mahkemelere verilmesinin gerektiğini söyledi. Şüpheli asker ölümlerine de dikkat çeken Çevik, paylaştığı istatistiki bilgilere göre iki günde bir askerin şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini ve bu sayının 22 yılda bir tabur asker sayısına eşit olduğunu söyledi.

Çevik konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Zaman aşımı gibi bir sorun var. Askeri mahkemelerdeki görülen davaların sivil mahkeme ve sivil savcılıklara verilmesi gerekir. Türkiye'de yılda 100 asker şüpheli ölümü olmaktadır. Her 2 günde bir asker ölümü olmaktadır. 22 yılda bir tabur asker hayatını kaybetmiştir. Çoğu savcılıklarda yürütülen davalarda takipsizlik kararı verilmiştir. Aileler bu yürürlükteki mevzuatla haklarını arayamamaktadır. Bunun acilen değişmesi lazımdır" - ANTALYA