NANCHANG, 22 Ağustos (Xinhua) -- Seramik sanatçısı Pelin Dal, dünyanın "porselen başkenti" Jingdezhen'in kalbinde sanatını Türkiye'nin geleneksel doğaçlama (patchwork) teknikleriyle harmanlıyor. Eserlerini oluştururken sırlarla deneyler yapan, seramik parçaları ayrı ayrı pişirip yeniden birleştirerek çarpıcı yeni formlar yaratan Dal, seramiğe yeni bir soluk getiriyor.
Çin'in doğusundaki Jiangxi eyaletindeki Jingdezhen Seramik Üniversitesi'nin Uluslararası Seramik Stüdyosu'nda sanat öğrencisi olan Dal, "Bu bir kültür alışverişi sanki. Hem her parça kendi kimliğini koruyor, hem de parçalar bir araya gelerek yeni bir şey yaratıyor" diyor.
Dal'ın porselene olan ilgisi çocukluğuna kadar uzanıyor. Çocukken teyzesinin iş seyahatlerinde Çin'den aldığı zarif hediyelere çoğu zaman duyduğu hayranlığı hatırlayan Dal, bunların arasında kaliteli Jingdezhen porselenlerinin de bulunduğunu belirtiyor. Dal'a göre bu ışıltılı parçalar, onun sanatsal yolculuğunun tohumlarını atmış. Onun üniversitede seramik bölümüne girmesine neden olan bu yolculuk, iki yıl önce de onu Jingdezhen'e getirmiş.
Dal bugün Çin sanatı ile küresel sanat gelenekleri arasında diyaloğu teşvik eden bir oturum programıyla bu tarihi şehre davet edilen canlı bir uluslararası sanatçı topluluğunun bir parçası.
Dal'ın Çin'le ilgili anlayışı derinleştikçe kültür de onun çalışmalarını şekillendirmeye devam ediyor. Dal, Jingdezhen'de geçirdiği ilk Çin Yeni Yılı'nda izlediği canlı ejderha dansı gösterisini büyüleyici bulduğunu söylüyor. Bu gösteriden aldığı ilham, yaptığı ortası uğurlu bulutların arasında kıvrılan bir Çin ejderhası ile süslenmiş, kenarları Türk sanatından gelen narin leylak çiçekleriyle çerçevelenmiş sarı çömlek tabağa yansıyarak onun imza eserlerinden birine dönüşmüş.
Dal, "Ejderhalar Çin halkı için derin bir anlam taşıyor. Bu sembolü Türkiye'de sevilen çiçeklerle bir araya getirerek, iki kültür arasında bir diyalog oluşturmak istedim" diyor.
Osmanlı tüccarları, yüzyıllar boyunca Jingdezhen'in mavi-beyaz porselenlerini ülkelerine götürdüler. Bu porselenler, padişahların saraylarını süsledi ve Türk seramik sanatını etkiledi. Topkapı Sarayı, Çin dışında dünyanın en büyük mavi-beyaz Çin porselen koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Bu da kültürel köprünün kalıcılığının bir kanıtı.
Günümüzde Türk öğrenci, sanatçı ve girişimcilerin yeni nesli bu tarihi bağları yeniden keşfediyor.
Dal da onlardan biri. Jingdezhen Seramik Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Dal, kısa süre önce yedi genç Türk sanatçıyla birlikte, Jingdezhen'in zamansız geleneklerinin çağdaş uluslararası vizyonlarla nasıl birleşebileceğini kutlayan bir grup sergisine katıldı.
Dal, "Jingdezhen'de milliyet ve dilin önemi yok. Porselenin kendisi evrensel bir dil ve doğrudan kalbe hitap ediyor" diyor.
Son Dakika › Güncel › Pelin Dal'dan Kültürel Diyalog - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?