Baba DA AĞLAYARAK SAVUNMA YAPTI
Verilen aranın ardından sanıklardan tutuklu şoförün arkadaşı Fatih Gökçe'nin savunması alınmak istendi ancak Gökçe, heyecanlı olduğunu belirtip daha sonra savunma yapmak istediğini söyledi. Bunu kabul eden mahkeme heyeti, baba Necmittin Altındöken'in savunmasını almaya başladı. Altındöken de oğlu gibi ağlayarak savunma yaptı.
Olayla ilgili uzaktan yakından ilgisi olmadığını savunan Necmittin Altındöken, olay gününü şöyle anlattı:
"Akşam saat 20.00'de eve geldim. Hiç dışarı çıkmam dizilerimi izlerim. O gün de Poyraz Karayel dizisini izliyordum. Kendime çay yaptım. O sırada oğlum aradı 'Baba neredesin?' dedi, 'Evdeyim' deyince 'Tamam' deyip kapattı. 10-15 dakika sonra tekrar aradı, soluk soluğaydı, dışarı çıkmamı istedi. Yanına gittiğimde Fatih'i beklediğini söyledi. 19 yıl kuyumculuk yaptım, iflas ettim. Ben arabaya bindiğimde içeri karanlıktı. Fatih önden arabayla gidiyordu, biz arkadan takip ediyorduk. Karanlıktı kan görmedim. Böyle bir olayın olduğunu bir gün sonra öğrendim. Olayı öğrendikten sonra oğluma 'Suphi beni yaktınız' dedim, o da 'Sana bir şey olmaz' dedi. Jandarmada önüme bir sürü kağıt koydular, 'İmzala, bir şey olmaz' dediler. Hem karakolda dayak yedim, hem götürüldüğüm devlet hastanesinde doktor beni dövdü."
BENİM DE KIZIM VAR
Ağlayarak savunmasını yapan Necmittin Altındöken, mahkeme başkanı 'Neden bu işe engel olmadın, istesen önleyebilirdin?' diye sorması üzerine, "Benim de bir kızım var. Ben kıyar mıyım?" dedi. Cumhuriyet Savcısının 'O kadar gezdin nasıl haberin olmadı?' sorusuna ise Necmittin Altındöken, "Benim bu olaydan hakikaten haberim yok. Suphi bir anda yıldırım gibi çarpar. Beyin ameliyatı olmuştu, çok sinirlendiğinde yanına yaklaşmayın diye doktorlar uyarmıştı. Kına gecesi bile beni bıçakladı" diye konuştu.
FATİH, BABA-OĞULU SUÇLADI
Sanıklardan Fatih Gökçe tekrar ifade vermeye başladığında, olay günü Suphi Altındöken'in kendisini arayarak 'Ölüm kalım meselesi, 5 TL'lik benzin al gel' dediğini, daha sonra arkadaşı Osman ile birlikte Suphi'nin yanına gittiğini belirterek şunları söyledi:
"Eli yüzü kanlar içindeydi. Ne olduğunu sorduğumda 'Arkada biri var, beni soymaya çalıştı, kavga ettik arkada yatıyor' dedi. Daha sonra da evin oraya geldik. Yarım saat sonra babası eve çağırdı. Ben de eve gittim. Ben bir şey olduğunu hissetmiştim ve bu olaydan sıyrılmak istiyordum. Babasına 'Teslim olalım, hastaneye götürelim' dedim. Babasına 'Sen büyüksün bu işi hallet' dedim. Babası da 'Suphi kabul etmez' dedi."
Suphi ve babası Necmittin Altındöken'i suçlayan Fatih Gökçe, "Suphi ile babasının suçlamasını kabul etmiyorum, benim verdiğim ifade doğrudur. 'İşini bitir ortadan kaldıralım' demedim. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.
NEDEN GENİTAL BÖLGESİNİ YAKTINIZ?
Bu savunmanın ardından ailenin avukatlarından Hüseyin Küçük, 'Neden arkaya geçtin?' diye sorduğu Suphi Altındöken'in, "Arkaya geçtim ama bir şey yapmadım" demesi üzerine bu defa Küçük, bacaklarında izlerin göründüğü fotoğrafı göstererek 'Bacaklarında sıyrıklar var. Bunu nasıl açıklıyorsun' dedi. Suphi ise 'Bacaklarımı tırmaladı' derken, o sırada pantolonunun da üzerinde olduğunu söyledi.
Diğer avukat Sabahat Genç ise, Fatih Gökçe'ye, baba ile oğlunun kendisi için hem tecavüz edip hem de cesedi yaktığını söylediğini hatırlatarak, "Neden tecavüz ettiğini söylemiyorsun?" diye sordu. Gökçe, "Ben yapmadım, tecavüz etmedim" dedi. Genç, daha sonra Özgecan'ın yanmış cesedinin fotoğrafını sanıklara göstererek, şu soruyu sordu:
"Bir insanın tanınmaması için önce yüzünü yakarlar ama siz bu fotoğrafta da görüldüğü gibi bacaklarını ve genital bölgesini yakmışsınız. Neden yüzünü yakmadınız, aşağıdan başladınız?"
Suphi Altındöken, bu soru üzerine, "Ben yakmadım, ben sadece bıçakladım. Evin önünde de Fatih'in cinsel saldırıda bulunup bulunmadığını bilmiyorum ancak ben pantolonunu düzeltip fermuarını çekerken gördüm" diye konuştu.
Duruşmada daha sonra tanıkların ifadelerinin alınmasına geçildi.
VERECEĞİNİZ KARAR, DÜNAYAYA ÖRNEK OLSUN
Duruşmada Özgecan Aslan'ın amcası Yaşasın Aslan da davaya müdahil olmak istediğini belirterek şunları söyledi:
"122 gündür cehennem hayatı yaşıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakar. Biz ateşin içindeyiz. Özgecan, aile ve kendi adıma öyle bir karar istiyorum ki dünyaya ve ülkemize örnek olsun. Çocuklarımızın başına gelme ihtimali bertaraf olsun. Canilerin ruhundaki sapıklıklar ortaya çıkmasın. Bu değerli millet için istiyorum ki herkes mutlu yaşasın. Çok tecrübeli, pişkin, profesyonel anlatıyorlar ki. Bunların başka faili meçhulleri vardır. Araştırılsın. Tarsus bölgesindeki faili meçhullerin bunlardan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu canilerin safsatalarına inanmadan en ağır cezayı vermenizi istiyorum."
ŞOFÖRÜN EŞİ: ELLERİ KANLIYDI
Duruşma salonuna SEGBİS ile bağlanarak ifade veren sanık Suphi'nin eşi Neslihan Altındöken ise eşinin olay günü eve geldiğinde elinin kanlı olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Elindeki kan ve yüzündeki tırnak izlerini sorunca 'Kavga ettim' dedi. Siyah pantolon kazağını çıkarıp yıkamamı istedi ama kan var mıydı bilmiyorum. Hiç aklımın ucuna dahi gelmedi böyle bir şey olduğunu. Zaten kavgacı biriydi, şüphelenmedim."
Son Dakika › Güncel › Özgecan'ın Katil Zanlıları Hakim Karşısında (5) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?