İzmir'de, hazine arazisi olduğu gerekçesiyle evi yıkılan 55 yaşındaki Saadet Balbars, yaşadıklarına isyan etti. Yaşadığı çevredeki çoğu evin ruhsatsız olduğunu söyleyen talihsiz kadın, "Bu yasa sadece benim için mi geçerliydi? Ben eşimi kaybettiğim zaman evim başıma yıkılmıştı. İkinci kere neden yıktınız? Bu mu kadın hakkı, beni sokağa atmak mı?" diyerek yetkililere seslendi.
İzmir'in Bornova ilçesi Yakaköy mevkisindeki evi Bornova Belediyesi tarafından yıkılan Saadet Balbars zor günler geçiriyor. Eşini kaybetmesiyle hayatının cehenneme döndüğünü ifade eden talihsiz kadın anılarını hapsettiği evinin belediye tarafından 'hazine arazisi olduğu' gerekçesiyle gözleri önünde yıkıldığını ve sokağa atıldığını iddia etti. Balbars, eşinden geriye kalan eşyaları yıkıklar arasında bulmaya çalışırken, yetkililerden de yardım istedi.
"BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI 'BENDE 20 TL BİLE YOK' DEDİ"
Yıkımdan bir hafta önce 55 kişilik ekip geldiğini ve zar zor onları ikna ettiğini söyleyen Balbars, sözlerini şöyle sürdürdü: "Polisler, jandarmalar, kamyonlar, kepçeler burayı yıkmak için gelmişler. Benim bilgim yoktu. Sonra sordum, yıkım kararı çıktığını söylediler. Yıkım kararının bana tebligatla bildirilmesi gerektiğini söyledim. Onlarda 'Biz gönderiyoruz, kapıya dahi asılsa geçerli sayılıyor' dediler. Burası zaten dağın başı bir yer, belki biri aldı, belki rüzgar uçurdu. Daha sonra 15 gün boyunca belediyeye gidip geldim. Bana dilekçe yazarak zaman istemem gerektiğini bildirdiler." Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila'ya gittiğini anlatan Balbars, sözlerine şöyle devam etti: "Meclis toplantısında ağlayarak rica ettim; 'Beni sokağa atmayın, gidecek yerim yok, eşim vefat etti' dedim. Ancak beni 'Bir süre idare ederiz' diye geçiştirdiler. Belediye Başkan Yardımcısı Sermet Pınar ile görüştüm. 'Benim gidecek yerim yok, maaşımla idare edemem ben' dedim. Güldü ve geçti. 'Cebimde 20 lira param var, ben bununla nereye giderim. Nasıl taşınırım' dedim. Bana ceplerini çıkararak, 'Bende o kadar da yok' dedi." Yetkililere yıkım gerekçesini sorduğunda şikayet geldiği için yıktıklarını söyleyen Balbars, kendisine hiçbir açıklama yapılmadığını, arazinin hazine arazisi olduğunun söylendiğini belirtti.
Çevredeki çoğu villanın ruhsatsız olduğunu anlatan Balbars, şunları söyledi: "Peki bu şikayet nereden kimden geldi? Bu yasa sadece benim için mi geçerli? Madem bir yıkım yasası var buradaki 100 evin 70'i kaçak binadır. Onlardan bir iki tanesini yıkın, gelin sonra benim evimi yıkın. Bu güne kadar hiç böyle bir olay yaşanmamışken neden benim evim yıkılıyor."
Civardaki tüm arazilerin 2B arazisi olduğunu söyleyen Balbars, arazilerin her birinin de Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün malı olduğuna dikkat çekti.
"BU MU KADIN HAKKI, BENİ SOKAĞA ATMAK MI?"
20 ay önce eşini beyin kanaması sonucu kaybettiğini ve zor günler yaşadığı an evinin yıkıldığını anlatan Balbars, şunları söyledi: "Ben eşimi hastanedeki bir ihmalden kaybettim. Onu da ihmal ettiler, onun da ölümüne sebep oldular. O zaman çok şikayetlerde bulundum, ancak hiçbir şey yapamadım. Burası Türkiye, yasalarla her şekilde oynanıyor. Zaten Allah benim evimi yıkmıştı, ikinci defa yıktılar. Elektriği, suyu yoktu ama yaşamaya çalışıyordum. Ama onu da çok gördüler, onu da elimden aldılar. Böyle bir adalet olmaz. Ben bu adalete karşıyım. İnsan hakları diyorlar, kadın hakları diyorlar. Bu mu kadın hakkı, beni sokağa atmak mı?"
Evinin yıkılması ile arkadaşlarında kaldığını söyleyen Balbars, tuvaletinin bile kapısı olmayan insanın yaşamayacağı bir ev tuttuğunu ve kıt kanaat geçindiğini kaydetti.
"LÜKS EVLERİ NEDEN YIKMIYORLAR?"
Yetkililere seslenen talihsiz kadın sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yasayı çıkaranlara sesleniyorum. Ben evimi istiyorum. Ben yaşamak istiyorum. Ben sadece bu evi istiyorum. Başka da bir şey istemiyorum. Ekmek, yiyecek, içecek değil evimi istiyorum. Ben burada eşimin anılarıyla yaşıyorum. Alemin 3-4 katlı lüks tripleks evlerini neden yıkmıyorlar? Çünkü ben çaresiz bir kadınım. Param yok, gücüm yok. Zaten bu adalet hep güçlülerden yana. Benim gibi çaresizlerin böyle gelip bir saat içinde evini yıkıp gidiyorlar."
"YIKMAZSANIZ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNURUZ"
Belediyeden yapılan açıklamada şu bilgi verildi: "2008 yılında bize üç ayrı koldan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Maliye Bakanlığı ve Valilik'ten 'Burası 1. Derecede Sit alanıdır. Hazine arazisi olduğu için satışı mümkün olamaz. Eğer yıkımı gerçekleştirmezseniz sizinle ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunuruz' ifadeleriyle bir yazı geldi. Valilikten gelen yazıda Vali Vekili Mehmet Denizlioğlu'nun imzasıyla yıkım kararının bir an önce uygulanması gerektiği belirtildi." - İZMİR
Son Dakika › Güncel › Hazine Arazisi Deyip Evini Yıktılar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?