Banka Borcu İntihara Sürükledi

Özel bir bankanın firmalarını sürekli temerrutta tutarak iflasa sürüklediğini iddia eden firmanın koordinatörü Mehmet Ali Alemdar, temerrut faizlerini de ödemelerine rağmen makinelerine haciz geldiğini ileri sürdü. Alemdar, yaşadıkları bu olaydan dolayı kardeşinin intihar ettiğini, bankaların kendilerini suçlu gibi görerek kredi vermediklerini öne sürdü.

Olayın yaşandığı dönemde firmanın koordinatörlüğünü yürüten ve bir süre firmanın sahibi olan Mehmet Ali Alemdar, şu anda firmanın sahipliğinin bir başkasında bulunduğunu söyledi.

Özel bir bankanın firmalarını sürekli temerrutta tutarak iflasa sürüklediğini iddia eden Alemdar, temerrut faizlerini de ödemelerine rağmen makinelerine haciz geldiğini ileri sürdü. Kardeşi Yunus Alemdar'ın askerlik dönüşü Bilirtaş İnşaat'ı kurduğunu anlatan Alemdar, Sinop'ta Boyabat-Kabalı arasında yaptıkları iş için makineleri finansal kiralama ile özel bir bankadan kiraladıklarını söyledi. Mehmet Ali Alemdar, "Karayollarına müteahhit olarak iş yaptığımız için tek tek her ay para ödememiz gerekiyordu. Bu parayı öderken biz temerruta düşmüşüz. Bunlar bizim temerrut faiziyle birlikte paramızı alması gerekirken, temerrut faiziyle parayı almayıp bizi hep temerrutta tutmuşlar. Bir kat, iki kat temerrut uygulamışlar, bilmiyoruz. Neticesinde hesabımızdan kendi şeylerine göre para almışlar. Hesabımız bitti diyerek temerrut faizi olarak en son bizden 21 ya da 23 bin lira para çıkarttılar. Biz o parayı ödemek için 30 bin lira bankaya temlik verdik Karayolları Samsun bölgeden. Sonra onlar o parayı aldı, banka da 7 bin lirayı aldı" dedi.

"ŞU AN ORADA 300 MİLYON LİRALIK DEVAM EDEN İŞİM OLACAKTI"

Alemdar, bunun üzerine işin bittiğini düşünerek yeni sezona hazırlanmaya başladıklarını belirterek, "Sonra geldiler makinelerimize haciz uyguladılar, 120 bin lira bizden para istediler. Kardeşimle pazarlığa girerek 65 bin lira düşürdüler. Şu anki maliyetiyle 20 milyon liralık aldığımız iş için makinelerimiz sökülmesin istedik. Şu an orada 300 milyon liralık devam eden bir işim olacaktı. Oysa bizim orada makinelerimizi söktüler, aldılar ve haksız yere bizi mağdur ettiler. Bankadan temerrut uygulayıp paramızı bitirdikleri halde aradan 5 ay geçtikten sonra makinelerimize haciz uyguladılar" diye konuştu.

KARDEŞİ BUNALIMA GİRİP İNTİHAR ETTİ

Makinelerinin hacize gitmesiyle birlikte boşa çıktıklarını ifade eden Alemdar, "Biraderim 2-3 tane banka avukatına 'Allah belanızı versin, alın makinelerinizi' dedi. Biz kaldık boşta. İşi de bıraktık, her şeyi bıraktık gittik. Rahmetli biraderim yaşadığı şoktan kurtulduktan sonra tekrar çalışmaya başladık, bir şeyler elde ettik. O zamanlarda da en ufak bir şeyde krize giriyordu. Çünkü takip edildiğini zannediyordu. Bir zaman Ankara Otogarı'nın mescidinde yakaladığımı biliyorum. Bizi de terketti, bize de kızdı. Aradan 5-6 yıl geçtikten sonra kardeşim gururuna yediremeyip intihar etti. Firmayı babama devretti. Babamı takip ettiler, üzerine haciz koydular. Şu anda mahkeme babamın adına devam ediyor. Mahkemeye verdik ve kazandık. Dava Yargıtay'a da 2-3 kez gitti, onları da kazandık. Bu dava bitti, bize bir miktar para verdiler. Ama bu miktarlar benim zararımı karşılamıyor. Kaybettiğim işin değeri şu an 300 milyon liradan fazla" şeklinde konuştu.

"BANKADAN ÇALIŞANLARIN BİZİM BORCUMUZU ÖDEDİKLERİNİ BİLİRİZ"

Alemdar, söz konusu banka ile daha önceden çok iyi çalıştıklarını ifade ederek, "Biz çalışırken bankadan bize ulaşamıyorlardı. Önceden tek hesap vardı. Sonra iki hesap çıkarttılar; birisi kredi hesabı, birisi normal hesap. Bizim bin lira çekimiz olduğu zaman hesabımızda bin lira veya bin 50 lira paramız olurdu. Bizim haberimiz olmadan dönem faizleri devreye girerdi ve banka otomatik olarak parayı keserdi. Biz bankadan arkadaşların hesabımızda para olmadığında kendi aralarında para toplayıp borcumuzu ödediklerini biliriz. Bizim personelimiz karşılıksız çıktığı zaman bankanın personeli parayı öderdi ve bizi arayıp 'Lütfen bankaya uğrayıp parayı ödeyin' derdi. Sonradan bilgisayarlı sisteme geçildikten sonra genel müdürlükten görevliler hesaplarımızı bilgisayar üzerinden kontrol etmeye başladılar" dedi.

"BİR DÜNYA İNSANA BORCUMUZ VAR, YAZIK, GÜNAH"

Bankanın merkezdeki yöneticilerinin kendilerini tanımadığı için sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Alemdar, "Bankanın leasing firması bizim önümüzü de kesti ve bizi çalıştırmadı. Bizi Merkez Bankası'na risk olarak bildirdi. Bizi çalıştırmadı, çalıştırmayınca para kazanamıyoruz. Biz çalışamazsak borcumuzu nereden vereceğiz. İş yapmaya kalksan kara liste önünde. Kredi alamıyorsun, çek alamıyorsun. Çalıştırmadıkları daha büyük zulüm. Bilirtaş üzerine kredi alamıyorum. Kredi alamayınca da çalıştıramıyorum. Bu, tüm bankalar için geçerli. Borcun olabilir kara liste nedir? Bu sene sıkıntıya girdik. Bir dünya insana borcumuz var, yazık günah" ifadelerini kullandı.

"DEVLET BANKALARI BİZİ SUÇLU GÖRMESİNLER VE BİZE DESTEK VERSİNLER"

Alemdar, devlet bankalarının birinden de önceden kredi aldıklarını ve bu bankanın üzerinde oyunlar oynandığını öne sürerek, "Benim sıkıntım bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Kardeşimin ölümüne neden olan ve beni bu duruma iten insanlar üzüm yemek istemediler, bağcıyı dövdüler, kardeşimi öldürdüler. Bazı devlet bankalarının üzerinde de baskı var. Şu anda biz kredi istiyoruz, adamlar limoni, sıkıntı, problem. Devlet bankaları, o bankayla sorunluyuz diye bizi suçlu durumda adlediyorlar, bu yanlış. Ben mahkemeyi kazanmışım. Şu anda da alacaklıyım bu bankadan. Devlet bankaları bizi suçlu görmesinler ve bize destek versinler. Bizi kötü adam olarak yargılamasınlar. Parayla adam iyi olmaz" diye konuştu.

ANNESİ VE BABASI ADINA KARDEŞİ İÇİN KAN DAVASI AÇACAK

Alemdar, Trabzon Araklı'da savcıya da danıştıktan sonra babası ve annesi adına sabah namazını kıldıktan sonra 7. kattan atlayarak intihar eden kardeşi için kan davası açacaklarını söyledi. Alemdar, makinelerini 15 yıldır çalıştıramadıkları için de uğradıkları zararı karşılamak adına bir dava açacaklarını kaydetti.

Alemdar, kızının Kürt birisiyle evli olduğunu ve onun da firmanın tekrar çalışması için çaba sarf ettiğini ifade ederken gözyaşlarına hakim olamayarak, "Kürt çocuğu, amcası için yardım etti. O çocuk inşaatta çalıştı yardım etti. Firma batmasın diye. Bu rakamla, parayla ölçülecek bir şey değil. Bu onur meselesi, gurur meselesi. Ben kardeşimin yanında bir şey değilim. O farklı bir olay" dedi. - ANKARA