Esenler Belediyesi, "Bir Yazar, Bir Kitap" programı kapsamında Gazeteci-Yazar Cengiz Çandar'ı ilçe halkıyla buluşturdu. Çandar, "Ben Turgut Özal'ın zehirlendiğine inanmıyorum" dedi.
Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen "Bir Yazar, Bir Kitap" programına, Gazeteci-Yazar Cengiz Çandar konuk oldu. Esenler Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen programı çok sayıda vatandaş izledi. Prof. Dr. Osman Özsoy'un moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Cengiz Çandar, "Mezopotamya Ekspresi: Bir Tarih Yolculuğu" adlı kitabı hakkında bilgiler verdi.
Ahmet Türk'ün Abdullah Öcalan'la görüşmesini değerlendiren Çandar, BDP'ye ilişkin bir güvensizlik olduğunu söyledi. Çandar, "Değişik siyasi partiler içerisinde rekabet var. Bunlara paralel olarak getirdiği gerilimler de var. Başbakanın ve AK Parti'nin bakış açısı da var. Bütün bular göz önünde tutuluyor. Bu zaman zarfında da BDP'liler, 'biz bu sürecin neresindeyiz' diyor" ifadelerini kullandı.
"SALI GÜNLERİNİ TÜRKİYE'NİN EN KÖTÜ GÜNÜ OLARAK KABUL EDİYORUM"
Polemikler yüzenden televizyonların izlenilmeyecek duruma geldiğini savunan Çandar, "Özellikle salı günlerini, Türkiye'nin en kötü günü olarak kabul ediyorum. Sürekli polemikler, abartmalar almış başını gidiyor. Dünyada böyle bir ülke yok sanırım. Kavgada bile söylenemeyecek sözleri, partililer ağızlarından düşürmüyor. Böyle bir toplumda iç huzursuzluk olmaz mı? İlk başta bu sorunlarımızı çözelim" diye konuştu.
"TÜRKLER İLE KÜRTLER ARASINDA BİR SORUN YOK""
Tüm bu süreç içerisinde Türkler ve Kürt arasında bir sorun olmadığını dile getiren Çandar, şöyle konuştu:
"Bence Türkler ile Kürtler arasında bir sorun yok. Ben Lübnan'da 15 sene boyunca iç savaş yaşadım. Lübnan'da adamı öldürmüşler, hala işkence yapılıyor. Vahşetin ve gaddarlığın hattı hesabı yok. Bunlara bakarsak, Türk-Kürt arasında bir husumet olmadığını görürüz. Bütün bunlar olurken de tabii ki de Müslümanlığın etkisini göz arda edemeyiz. Maddi-manevi anlamda kaygan dengeler içerisinde olan bir coğrafyadayız. Bu yüzden bizim bulunduğumuz topraklar sadece Türk vatandaşlarımızı değil, bütün dünya insanlarını ilgilendiriyor. Bu yüzden provokasyonları dirençli bir şekilde karşılayacaksınız, topluma sürekli barış, kardeşlik mesajı vereceksiniz."
"Türkler, 'ülkemiz parçalamasın' diyor ama böyle bir konu yok" diye devam eden Çandar, "Ülke dediğimizde onlar da zaten bu ülkede yaşıyor. Dolayısıyla ülkemizin parçalanması, bölünmesi diye bir şey söz konusu değil. Bir takım sorunlar var ama onlar bunlar değil. Kürtlerde sonuç olarak Kürt muamelesi ve Kürt olduklarını hissetmek istiyor" ifadelerini kullandı.
"TURGUT ÖZAL'IN ZEHİRLENDİĞİNE İNANMIYORUM"
"Mezopotamya Ekspresi: Bir Tarih Yolculuğu" kitabında Turgut Özal'ın zehirlenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çandar, Turgut Özal'ın zehirlendiği haberlerine inanmadığını ifade etti. Çandar, "Turgut Özal, son zamanlarda iyi gözükmüyordu. Ciddi sıkıntıları da vardı. Prostat kanseriydi, kiloluydu, abur cuburu çok severdi. Stresli bir hayatta yaşıyordu. Özellikle Bosna krizi de onu çok etkiledi. Bu yüzden ben Turgut Özal'ın zehirlendiğine inanmıyorum. Özellikle bir takım insanlar medya önünde olabilmek için palavraları ortaya atıp gündem yaratmaya çalışıyor. Ben de göz önünde olmak isteseydim bu gibi asparagas haberleri çok da iyi uydurabilirdim" diye konuştu.
Cengiz Çandar, konuşmasının ardından kitabıyla ilgili merak edilen soruları cevapladı. - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › 'Özal'ın Zehirlendiğine İnanmıyorum' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?