Otobüs Firma Yetkilileri: Saldırıların Boyutu Çok Ciddi

Diyarbakır'dan Türkiye illerine yolcu taşıyan otobüs firmalarının bazı kentlerde ırkçı grupların saldırılarına maruz kalması üzerine Diyarbakır Şehirlerarası Terminal İşletmeleri (DİŞTİ) bir günlük boykot eylemi yaptı. Batı illerine yapılan tüm seferleri bir günlük iptal eden firma yetkilileri ve çalışanları terminale gelen yolcuları da boykot eylemi ile ilgili bilgilendirmeleri de dikkat çekti. Firmaların bu kararı üzerine Diyarbakır Büyükşehir Belediye eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, Genel Sekreter Yardımcısı Rojda Balkaş, DİSKİ Genel Müdürü Zülküf Karatekin, meclis üyeleri ve DBP İl Eş Başkanı Ali Şimşek, terminale giderek firma yetkililerini ziyaret etti. Otobüs firmalarını ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulunan Kışanak ve Anlı, saldırıya maruz kalan otobüs firmaları yetkililerinden bilgi aldı. Saldırıların boyutunun çok ciddi olduğunu belirten firma yetkilileri, saldırıların durdurulmasını istedi.

Kışanak: Tedbir alınsın

Ziyarette konuşan Kışanak, sivil savunmasız insanlara ve taşıma araçlarına yapılan saldırıları kınadı. Saldırıların ırkçı davranışlar olduğunu ve ırkçılığın da insanlığın en tehlikeli ruh hali olduğuna dikkat çeken Kışanak, ırkçılığın, insanlık tarihinin görmüş, gelmiş, geçirmiş en büyük tehlikesi olduğunu söyledi. Kışanak, "Derhal herkes bu ırkçı saldırıları durdurmak için üzerine düşen görevi yapmalıdır. Çünkü sivil savunmasız insanların ulaşım hizmetini almasını engelleyen ya da bu hizmeti almasını engelleyen, can güvenliğini ortadan kaldıran, çoluk çocuk demeden, insanların yaşamını riske atan saldırılarla karşı karşıyayız. Hiçbir şekilde kabul edilebilir bir durum değildir. Bu konuda hem vatandaşların hem yerel yöneticilerin hem merkezi hükümetin, acil olarak gerekli bütün tedbirleri alması ve bu saldırıları durduracak bir yaklaşımı ortaya çıkarması lazım" dedi.

'Bu tutumdan vazgeçilmesi gerekir'

Seyahat özgürlüğünün ortadan kalktığı, seyahat eden yolcularının can güvenliğinin olmadığı, seyahat hizmeti veren firmalarının güvenliğinin kalmadığı bir ortamda Ankara'da koltuklarda oturmanın hiçbir anlamı kalmayacağını vurgulayan Kışanak, "O nedenle buradan Ankara'ya sesleniyoruz. Bu yol yanlış bir yol, bu bir felaket yolu, bu ülkeyi, bu toplumu ciddi derecede bir iç savaşa sürükleyecek ve artık kolay kolay toparlanması da kolay olmayacak bir yola doğru gidiştir. Olaylar, kendiliğinden gelişmedi. Bu konuda cesaret veren, göz yuman, teşvik eden herkes suçludur. Derhal bu tutumdan vazgeçilmesi gerekir" diye konuştu. Kışanak, seyahat eden yolcuların güvenliğini sağlamak için üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini ifade ederek, yaşananlardan dolayı otobüs firmalarına tekrar geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Anlı: Ayrıştırma devam ediyor

Eş Başkan Fırat Anlı ise, ayrıştırma ve kutuplaştırmanın akıl almaz bir şekilde devam ettiğini vurgulayarak, insanların etnik kimliklerinden, inançlarından, mezheplerinden, tabi oldukları kimliklerinden kaynaklı her geçen gün daha ciddi bir şekilde ağır bir travmayla karşı karşıya kaldığını söyledi. Anlı, şöyle konuştu: "Her şeyden önce şunu ifade etmek gerekiyor. Bu saldırıların sadece Diyarbakır firmalarına değil. Mardin'de, Van'da, Şırnak'ta, Muş'ta, Bingöl'de yani bölgenin 20 ilindeki neredeyse tüm araçlara, tüm otobüslere dönük saldırıların olması, açıkçası bunların örgütlü olduğunu, bunların bir biçimiyle ayarlanıp organize bir şekilde gönderildiğini ortaya koymaktadır."

'Saldırılara yapanlar hakkında işlem yapılmıyor'

Bugüne kadar tek bir insanın, siyasi parti büroları ve otobüslere yönelik saldırılar ile insanların seyahat özgürlüğünü engellemeye dönük suçtan dolayı gözaltına alınmadığını ve hakkında işlem yapılmadığını kaydeden Anlı, şöyle devam etti: "Farz edelim bu tersine olsaydı, bu şehirlerde başka firmaların araçlarına dönük saldırı olsaydı, nasıl bir tepki gösterilecekti. Bizim canımızın kıymeti yok mu? Bu bölgede yaşayan insanların canı değersiz mi? İnsanlar, bir basın açıklamasına katıldı diye ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanıyor, ama seyahat özgürlüğünü engelleyen, onlarca insanın ölümünü tasarlayarak ve yaşamına kast ederek saldırı gerçekleştirmek isteyen insanlar ise, eli kolu açık bir şekilde geziyor. Bu kadar açıktır."

'Daha fazla insanların sabırlarıyla uğraşmasınlar'

Seyahat özgürlüğünün olmadığı bir ülkede hiçbir güvenlikten bahsedilemeyeceğine dikkat çeken Anlı, "Onun için buradan sesleniyoruz; bunun birkaç çapulcunun ya da birkaç kendini bilmezin organizasyonu olmadığını biz geçmiş tecrübelerden biliyoruz. Derhal önlem alınmazsa bu toplumdaki kutuplaşmayı derinleştirecek ve insanlar arasındaki iletişimi, ortak paylaşım noktasını ortadan kaldıracaktır. Bu ülkeyi yönetenler daha fazla insanların sabırlarıyla, daha fazla insanların talepleriyle uğraşmasınlar. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Bizler sağduyunun, kardeşliğin, bir arada yaşamanın, diyalog ve müzakerenin olmazsa olmaz olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.