ÖSYM Başkanı: Katsayı Farkı Bu Kadar Yüksek Olmamalı

ÖSYM Başkanı Prof. Dr Ünal Yarımağan İzmir Yaşar Üniversitesi'nde basın toplantısı düzenledi. Danıştay'ın katsayı kararıyla ilgili değerlendirme yapmaktan kaçınan Yarımağan, 'Katsayı farkı bu kadar yüksek olmamalı' dedi.

İşte Yarımağan’ın açıklamalarından satır başları:

- Benim buraya geliş amacım sınav sistemindeki değişiklikleri anlatmak. Bu bağlamda birçok toplantıya katıldım. Bu toplantı son olaylardan bağımsız olarak kararlaştırılmış bir toplantı.   

Danıştay’ın katsayı kararını nasıl yorumluyorsunuz? Peki bu kararlar adaylarda neler yaşatıyor?

- Açıkçası ben Danıştay’ın ve YÖK’ün kararlarına yorum getirmek istemiyorum. Ancak mevcut durum, 1998 yılından beri uygulanmakta olan sistem, alan alan dışı diye kavram getiriyor. Bunun için farklı katsayıların uygulanmasını hükme bağlıyor. Ve bunların arasında çok büyük bir fark var. Kapatılamayacak kadar büyük bir fark.

- Ben değişiklik yapılması gereğine inananlardanım. Bu değişiklik, katsayıların kaldırılmasıyla, yaklaştırılmasıyla olur, o benim yetkimin dışında onu YÖK değerlendirip yapıyor, Danıştay’da karar veriyor.

- Ben adayların bundan etkilenmemesi mümkün değil. Ama adayların çok fazla tedirgin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sınava girecek bir aday sonuçta belirli derslerden bilgisini ortaya koyacak. 

- Şu anda bir belirsizlik var. Önceki katsayılar YÖK’ün kararıyla eşitlendi, sonra birbirine yaklaştırıldı. Şimdi yeni bir düzenleme yapılacak. YÖK itiraz edecek. İtiraz kabul edilirse son kararlar geçerli olur. Bunlar adayları tamamen etkilemez demiyorum ama çok etkilememesi gerekir. Adaylar dersleriyle ilgilensinler.

- Ben şunu rica ettim. Başvurular bitiyordu, 2 gün ek süre verdik. Sınava girmeyi düşünen bütün adaylar başvursunlar.

Sizce katsayı probleminin çözümü nedir? Uygun olan çözüm nedir?

- Dediğim gibi burada benim kişisel görüşüm önemli değil. Ben onu söylemek istiyorum. Ama 0,3 ve 0,8 katsayıları, aralarında çok farklıdır.

- 0,3 0,8 katsayıları 40 puana varan bir farka neden oluyordu. Örneğin bir fen mezunu, hukuk fakültesine gidemiyor, Türkiye birincisi bile olsa. Benim kanaatim, fen mezunun hukukçu olabileceği yönünde. Bu fark bu kadar yüksek olmamalı.

Danıştay’ın bu kararının ideolojik olduğu iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Aynı yönde, bu yöndeki sorulara ben bir görüş belirtmek istemiyorum. Açıkçası hukuki gerekçelerini de çok okuduğumu söyleyemem. Danıştay’ın kararlarının mutlaka hukuki gerekçeleri vardır. Okusam da pek fazla okumadım.

- Bundan 10 yıl önce Türkiye’de hangi alanda, Türkiye’nin neresinde bir yüksek öğretim kurumu açarsanız açın öğrenci bulabiliyordunuz. Zamanla durum değişti. Şimdi kontenjanlarımızda büyük ölçüde arttı.

Boş kalan kontenjanların nedeni nedir?

-1974 yılında kontenjanların toplamı 37 bin’di. Şu anda 600 küsür bin kontenjandan bahsediyoruz, artı açık öğretim fakültesi, onun bir kontenjan sınırlaması yok. Kontenjanların boş kalmalarının büyük önemi bu. Bazı programlara adayların ilgisi yok.

- KKTC ve Vakıf Üniversiteleri. Bunlar ücretli olduğu için bu programları tercih edenlerin sayısı sınırlı. Tüm adaylar tercih edemiyorlar. Lisans programları içinde öncelikle KKTC’deki programlar boş kaldı, vakıf üniversitelerimizin belirli oranda boş kaldı. Üçüncü grupta, lisan programları içinde çok fazla tercih edilmeyen programlar var.