Ortadoğu'nun Geleceği Ve Mezhepler Tartışıldı

Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden ve yurt dışından birçok bilim adamının katıldığı "Ortadoğu'nun Geleceği ve Mezhepler" konulu uluslararası sempozyum Dicle Üniversitesi'nde başladı.

Kongre merkezinde gerçekleştirilen sempozyuma Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytekin Sır, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkerim Ünalan ve öğretim elemanları katıldı. Tarih boyunca insanlar arasında görüş ayrılıklarının vuku bulduğunu ve buna dayalı olarak gruplaşmaların, mezheplerin meydana geldiğini dile getiren Prof. Dr. Abdulkerim Ünalan, "bu gruplaşmalar, maalesef husumetlere, çatışmalara hatta savaşlara sebep olmuş ve hala olmaya devam etmektedir" dedi.

Mezhepler arasındaki ihtilafın, Kur'an ve sünnet çizgisinin dışına çıkmaması, çekişme ve çatışma düzeyinde olmaması gerektiğinin altını çizen Ünalan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Peygamber efendimizin ifadesiyle 'elkufru kulluhu milletun vahide' küfrün tamamı tek bir din şeklinde iken, İslam bünyesindeki mezhep ve fırkalar birbirine düşman olmamalı. Tam aksine İslam düşmanları karşısında tek güç şeklinde olmalıdır."

İslam dininin, insana dünyada, ahirette saadet verilmek üzere indirilmiş olan bir din olduğunu belirten Prof. Dr. Aytekin Sır, "bu din, vahiyle kesinleşmiş bir din. Ancak diğer taraftan akla da kapı açıyor. Selife Salihi döneminde mezhepler ortaya çıkıyor. Bu ortaya çıkan mezhepler insanlara değişik bakış açıları getiriyor. Ama bu zenginlik, bu değişiklik, bu farklılık ne yazık ki insan arasında çatışmalara sebep oluyor. Bu çok acı bir şey" şeklinde ifade etti. "Ortadoğu'nun Dini, Siyasi ve Mezhep Yapısı" konulu oturumu ile devam eden sempozyumda Ortadoğu'nun geleceği açısından Şiilik, Ortadoğu'nun geleceği açısından selefilik ve vehhabilik, mezhep savaşlarını önlemek mümkün mü? Gibi konular da ele alınacak. Sempozyum bugünde devam edecek.