Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği (MAYBİR) tarafından hazırlanan 'Muğla arısının hastalıklara karşı direncinin arttırılması' projesi kapsamında, kovanları temizleyerek hastalıklara karşı direnç oluşturan yeni arı kolonileri oluşturuldu.
Muğla'da 4 bin üyesi bulunan MAYBİR, arı ırkının ıslahı ve arı hastalıklarıyla mücadele amacıyla 4 yıl sürecek 'Muğla arısının hastalıklara karşı direncinin arttırılması' projesi hazırladı. 400 bin lira maliyetli projenin 103 bin lirası Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan hibe desteği olarak geldi. Projenin yürütücülüğünü Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Devrim Oskay ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Kence yaptı. Projenin ilk yılı başarıyla tamamlandı. Proje kapsamında Muğla il genelinde 20 bölgeden 240 arı kolonisi toplandı. Muğla Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü de doğal döllenmenin sağlanması için izole bölge oluşturdu.
HİJYEN TESTİ
MAYBİR Başkanı Ziya Şahin, arı hastalıklarını ilaç kullanmadan doğal yöntemlerle önlemeye çalıştıklarını belirtti. Şahin, "İl genelinden örnek olarak toplanan 240 arı kolonisi öğretim üyeleri tarafından laboratuvar ortamında incelemeye alındı. Arılara hijyenik davranış testleri uygulandı. Kolonilerin bazılarında arıların temizlik yaptığı, bozuk ve hastalıklı larvaları kovandan attığı gözlemlendi. Bu kovanlarda Amerikan Yavru Çürüklüğü hastalığına rastlanmadı. İlaç ve antibiyotik kullanmadan arıların davranışlarını değiştirerek hastalıkla mücadele edilebileceği değerlendirildi. Hastalıklı ve az gelişmiş yavruları kovandan atarak temizlik yapan arı kolonisini yapay tohumlamayla tekrar ürettik. Kovanda temizlik yapan ve Amerikan Yavru Çürüklüğü hastalığıyla mücadele eden Muğla arısı kolonileri oluşturduk" dedi.
İLAÇ VE ANTİBİYOTİĞE GEREK KALMAYACAK
Yeni oluşturulan arı ırkıyla hastalıkla mücadelede ilaç kullanılmasına gerek kalmadığını belirten MAYBİR Başkanı Şahin, "Türkiye çam balının yüzde 75'ini Muğla üretiyor. Muğla'da 260 köyde 4 bin aile arıcılıkla geçimini sağlıyor. Arı hastalıklarıyla mücadele bölgemiz için çok önemli. Bilinçsiz ve bilgisiz ilaç kullanımı balda katkı bırakarak kalitesinin düşmesine neden oluyor. Yeni oluşturduğumuz arı ırkına Muğla eko tipi diyoruz. Bu arılar kovanı kendi temizlediği için ilaç kullanımına gerek kalmıyor. İlaç kullanılmayan peteklerde üretilen ballarda kalıntı olmuyor. Hem daha fazla ürün alınıyor hem de bal kalitesi artıyor" diye konuştu.
ARILARIN GENETİK TANIMLAMASI YAPILDI
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Devrim Oskay, arı hastalıklarından dolayı dünyada birçok koloni kaybı yaşandığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Oskay, "Hastalıklara karşı kullanılan kimyasallar insan sağlığını etkiliyor. Bu projede Muğla arısının hastalıklara karşı direncini arttırarak koloni kayıplarının önüne geçmeyi amaçladık. Projede genetik tanımlama yapılarak yapay tohumlamayla hastalıklara karşı dirençli arılar oluşturmaya çalışıyoruz. Projenin ilk yılını tamamladık. Dört yıl sonra hedefimize ulaşmış olacağız" dedi.
BAL ARISI ÇEŞİTLİLİĞİNDE ÇOK ZENGİNİZ
ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Kence de her bölgenin arısının bulunduğu bölgede ıslah edilmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Kence, "Anadolu bal arıları genetik çeşitlilik bakımından çok zengin. Dünyadaki arı alt türlerinin yüzde 20'si Türkiye'de bulunuyor. Her arı ırkı kendi bölgesinde ıslah edilmeli. Biz Muğla arısını ıslah etmeyi hedefledik. Muğla arısının davranışlarından yararlanarak ilaç kullanımını önlemeyi hedefliyoruz. Bunun genetik yapı kazandırılması için 4 yıl takip edilecek. Arılar hastalıkla kendileri mücadele edebilecek" ifadelerini kullandı.
Projeye destek verdiklerini belirten Muğla Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Nazif Ekici, Fethiye Ortaköy'de, Muğla arısını dışarıdan gelen arılardan ayırmak için izole bölge oluşturduklarını söyledi. - Muğla
Son Dakika › Güncel › Organik Bal İçin Ekolojik Arı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?