Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz Açıklaması

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, 'kaçak savcı Zekeriya Öz'ün Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin yardımı ve araçlarıyla kaçırıldığı' iddiasına tepki göstererek, bu iddianın eski bir AK Parti'li milletvekili tarafından ortaya atıldığını söyledi.

Hakkında öne sürülen iddia ve iftiralara cevap vermek amacıyla bir TV kanalına katılarak açıklama yapan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, kaçak savcı Zekeriya Öz'ün kaçışıyla ilgili iddiaların kendisine genel merkez bünyesinden de sorulduğunu belirtti. Konuyu detaylı araştırdığında Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırlık soruşturması olduğunu öğrendiğini belirten Yılmaz, "Emniyet Genel Müdürlüğü'nün soruşturmalarına ve yüzde yüz teyit edilen bilgilere göre, Zekeriya Öz, 9 Ağustos tarihinde İstanbul'dan Samsun'a uçakla geldi. İstanbul yargı imamı avukatın eşinin Fatsalı olması sebebiyle 34 plakalı Nissan Qashqai marka bir araçla Fatsa'ya geldi. Fatsa'da bir gece misafir edildi. Ertesi gün 10 Ağustos 2015 tarihinde 11.24 sıralarında Ordu'dan geçti. Sarp Gümrük Kapısı'ndan o akşam itibariyle Türkiye'yi terk etti. Şimdi, kaldığı ev belli, bindiği araç belli, yardım ve yataklık yapan belli, faillerden biri tutuklu, isim vermeyeyim bir siyasi partinin adayının damadı ama partisinin genel başkanıyla aynı minvalde değil, Meral Akşener'i temsil eden grubun bir üyesi. Tutuklunun ağabeyi de ABD'de kaçak. Faillerin hepsi yakalanmış, suçunu itiraf etmiş. Dolayısıyla hukuken yüzde yüz netlikte tespit edilmiş kanıtlanmış bir vaka" dedi.

"İftirayı atan yüzleşmeye gelemedi"

Yılmaz, şöyle devam etti:

"Ben bu bilgileri alır almaz Ankara'ya gittim. Genel Başkan Yardımcısına 'Bu iftirayı size kim söyledi' diye sordum. Daha sonra bu iftirayla ilgili iki Genel Başkan Yardımcımız, 3 bakanımız, sayısız milletvekillerimiz, sayısız genel müdürlerimiz bilgilendirilmiş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olan hemşehrimize ilgilenmesi için bilgi verilmiş. Devlet Denetleme Kurulu Başkanı'na iftira niteliğinde bilgi verilmiş, Ordu Valimize, Emniyet Müdürümüze, Cumhuriyet Başsavcımıza bu bilgiler verilmiş. Bu bilgileri bu makamlara veren şahıs bizim eski milletvekilimiz İhsan Şener. Bunun üzerine Genel Başkan Yardımcımıza dedim ki, 'bu iftirayı atan şahısla bizi yüzleştireceksin.' Ancak kendisi yüzleşmeye gelmedi. Ben o zaman hukuki haklarımı sonuna kadar takip ederim. Hukuki hak dışında üzerime düşeni de ben erkek gibi yaparım."

"İftira atanlar Numan Kurtulmuş'a güveniyor"

Kendisine İhsan Şener dışında iftira atan insanların isimlerini tek tek açıklayan Yılmaz, "Bana iftira atan ve sokak enformasyonu yapan kişilerden birisi Orduspor'da yönetici. Hakkında 20 tane icra takibi var. Birisi bir dönem Tayyip Erdoğan'a hakaretler eden, daha sonra bakan beyle HAS Parti'den AK Parti'ye geçen kişi. Ayrıca Ünye'den milletvekili adayı olan arkadaşımızın danışmanı olan bir kişi var. Bir de Almanya menşeli, hasta, yurt dışı çıkış yasağı olduğu halde kaçan, şu anda aleyhinde ceza mahkemesinde 17 tane dava açılan, kesinleşmiş 5 yıl hapis cezası olan, esrardan içmekten, eroin içmekten, dolandırıcılıktan, hapis yatmış bir meczup var. Maalesef Ordu'da ne idüğü belirsiz bir takım gazeteciler de var. Bakın açık açık söylüyorum. Benim bakanım bu tür kişilerin arkasında duramaz. Siyasi hesabı olabilir bazılarının, o siyasi hesabı bakanı önlerine almak suretiyle bana ateş edemezler, ettirmem. Edenler varsa sonuna kadar giderim, mücadele ederim, mücadeleyi de en üst seviyede yaparım" diye konuştu.

"TRT'de sürekli banttan yayınlanan program için bakan beyden açıklama bekliyorum"

Son olarak TRT Haber'de AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün 'Ordu'da FETÖ soruşturmalarına müdahale ediliyor, Zekeriya Öz'ün kaçırılmasında TEDES görüntüleri silindi' şeklindeki açıklamalara değinen Yılmaz, şöyle konuştu: "Metin beyle biz beraber milletvekili arkadaşlığı yaptık. Kendisini 20 yıldır tanırım. Heyecanlı, azimli, hemşehrimiz ve ağabeyimiz. Metin beyin TRT Haber'e spontone çıktığını düşünüyorum. Hala o kanaatteyim. Ama o haber programını yayından sonra iki defa banttan, Ordu ile ilgili bölümünü ise gün içinde haber programlarında sürekli yayınlandı. Bunu kasıtlı ve art niyetli görüyorum. ve TRT'den sorumlu Bakan Numan beyin çıkıp açıklama yapmasını bekliyorum. TRT özel kanal değil, devletin kanalı. Yani devletin kanalına çıkıp ilinin belediye başkanı ile ilgili çok ciddi bir iftiranın konuşulduğu ortam oluşturuluyor. TRT'de bugüne kadar Cumhurbaşkanı ve Başbakan dışında tekrar banttan yayınlanan program yok. Demek ki burada bir soru işareti var. Bu soru işaretinin muhataba inşallah çıkıp gerekli açıklamayı yapar. Zaten daha sonra Metin bey ile görüştüm. Kendisine sordum bu iddiaları kendisine kim söyledi diye. 'İhsan Şener' dedi. Ben de 'abi keşke bilgiyi benden alsaydın. İhsan Şener'in ağzıyla iş yaparsan yarı yolda kalırsın' dedim."

"TEDES, Zekeriya Öz'ün kaçışından 3 ay sonra kuruldu"

Zekeriya Öz'ün 10 Ağustos 2015 tarihinde Türkiye'den kaçtığını, TEDES'in ise Zekeriya Öz'ün kaçışından 3 ay sonra 18 Kasım 2015 tarihinde başladığını hatırlatan Yılmaz, "TEDES ihalesini yapan ve TEDES'i kontrol eden Emniyet Genel Müdürlüğü. Bizim TEDES'te bir sorumluluğumuz yok. Görüntülerin başında sivil kişi oturmuyor" açıklamasında bulundu.

"Başsavcıya hayırlı olsun ziyaretine gittim ortalık yıkıldı"

Yine şahsı ile ilgili FETÖ'den ifadesi alındığı şeklindeki iddiaların yine aynı kişiler tarafından ortaya atıldığının belirlendiğini ifade eden Yılmaz, "Ordu'ya yeni atanan başsavcımıza hayırlı olsun ziyaretine gittim. Saat 11.00 sıralarında girip 12.00 sıralarında çıktım. Vay efendim, İstanbul'dan gelen özel bir savcı beni 8 saat sorgulamış. El insaf. Bunu yapan eksi milletvekili arkadaşlar bu dedikodularla piyasada yeniden itibar kazanmaya hevesleniyorlar. FETÖ'nün bir taktiği vardır. Partililiği tartışılmayan ve FETÖ'ye düşman olanlara karşı kampanya oluşturmak. Bunu benim üzerimde denediler. Bu tutmaz. Çünkü benim direncim buna müsait. Biz bir yanlış yapmışsak bunun hesabını hem Allah'a hem millet veririz" ifadelerini kullandı.

"TEDES tartışmaları lobilerin savaşı"

TEDES tartışmalarının lobilerin savaşı olduğunu belirten Yılmaz, bu konuda şunları söyledi:

"Peki, bu TEDES neye ceza yazıyor. Trabzonlu, Rizeli, Samsunlu kardeşlerimizi bize düşman eden bu TEDES neye ceza yazıyor? Biz 61, 55, 28 plakalara Ordu'dan geçti diye ceza mı yazıyoruz? Biz iki şeye ceza yazıyorum. Kırmızı ışık ihlaline yazıyoruz. Dünyada kırmızı ışık ihlaline ceza yazmayan ülke var mı? Şehir içinde 78'i aşana ceza yazılıyor. Tünellerde 89'u aşana, şehirlerarası yolda 121 ile gidene ceza yazıyoruz. Peki, TEDES öncesi Ordu, Ünye, Fatsa'da ceza sınırı kaçtı, 50 idi. Biz 50'yi 78'e çıkardık. Ben bu 50'yi 80'e çıkarmak için uğraştım ama Karayolları izin vermedi. Şimdi Allah aşkına bu kara propagandaya bir son versinler. Bu iş sokaktaki vatandaşın anladığı ve algıladığı gibi basit bir ceza yazma işlemi değil. Bu, lobilerin savaşı. Ordu lobilerin savaştığı il. Buradaki hedefte Büyükşehir Belediyesi. Çünkü biz vazgeçtiğimiz takdirde başka faktörler devreye girecek ve bu pazarlığın içinde olacak. Maçka Belediye Başkanı 159 ile geçmiş Ordu'dan. Sen Giresun meydanından geç bakayım. Geç bakayım Trabzon'un içinden adamı ne yapıyorlar. Ordu'dan geçerken kötü, Giresun'dan, Rize'den Artvin'den, Samsun'dan geçerken iyi öyle mi? Suçunuz ne diyorum, ceza yedik diyorlar. Niye yedin? Ben arabanın rengini mi beğenmedim, arabanın plakasını mı beğenmedim. Niye yedin bu cezayı. Şimdi TEDES diğer komşu illerde de başlıyor. Hadi şimdi göreceğim onları."

TEDES'in firmalarını değil, TEDES uygulamasını savunduklarını belirten Yılmaz, "TEDES öncesi günde 3 ölümlü trafik k azasının yaşandığı Ordu'da TEDES'ten sonra bir tane ölümlü ve yaralamalı kaza yaşanmadı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün kayıtlarına göre, trafik kazalarının en az yaşandığı il Ordu oldu" açıklamasında bulundu. - ORDU