"Operasyon Bir İlüzyon"

"Sadece gizli belgeleri bulan polis eldiven takıyordu"

"İrticayla mücadele eylem planı" diye adlandırılan belgeye ilişkin görülen davanın 6. duruşmasında savunma yapan Avukat Serdar Öztürk "Bu örtülü bir operasyondur. Bir ilüzyondur" dedi. "İrticayla Mücadele Eylem Planı" adlı belgenin ofisinde ele geçirildiği ileri sürülen Serdar Öztürk, önceki oturumda bilgisayarı daktilo gibi kullandığını belirterek bu ifadesinin basında "Bilgisayarı bilmiyorum" şeklinde yorumlandığını iddia etti. Sanık Öztürk, bu haberlerin basında amaçlı olarak yayınlandığı savunarak, "Bu örtülü operasyonun neresindesiniz diye hesabı sorulacak" dedi.

Savcıları illüzyon yapıldığı konusunda sürekli uyardığını kaydeden Öztürk, savcıların kendisini dinlemediğini ve pusuya düşürülüp tutuklandığını öne sürdü. Öztürk, "Şimdi buna basın da dahil edildi. Olayları olduğundan farklı gösteriyor. Bu yargının silah olarak kullanıldığı bir operasyon. Savcılar ise sadece aracı burada" diye. Savunmasında, ofisinde yapılan aramayla ilgili detayları aramada çekilen polis kamerası görüntüleriyle anlatan Öztürk, polislerin nasıl çalıştığını bildiği için ofisindeki bütün CD ve DVD'leri attığını ifade etti. Öztürk, "Çocuklarımın oyun CD'lerini, arabamdaki Ege Türküleri CD'sini bile attım. Polislerin geldiği sırada ofiste sadece stajyer vardı. Kapıyı kitleyip çıkmasını, avukatları da çağırmasını söyledim. Tek başına bir polisin odalara girmesini engellemek için. Ama geç kalmışız bir gece önce yerleştirmişler" diye konuştu.

"SADECE GİZLİ BELGELERİ BULAN POLİS ELDİVEN TAKIYORDU"

"Polisler ofisimdeki özel belgeleri tek tek inceliyor. Böyle bir yetkileri yok" diyen Öztürk, Genelkurmay'a ait 300 gizli belgenin çıktığı siyah bir dolabı arayan polisin sadece eldiven taktığını, diğerlerinin ise eldiven takmadığını videoda göstererek anlattı. Öztürk, kamerada çekmeceleri arayan bir polisin diğer belgelere sadece bakıp kaldırırken "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesini kaldırarak kameranın görmesini sağladığını dile getirdi. Savcılık ifadesinin ardından mahkemeye sevkinde, hakkında "Kişisel verilerin hukuka aykırı kaydetme" suçlamasının yer aldığını belirten Öztürk, bu suçlamanın daha sonra iddianamede yer almadığını söyledi.

SAVCILIKTA VAR İDDİANAMEDE YOK

Öztürk, arama videolarını kaynak göstererek, bunun nedenini şöyle açıkladı: "Savcılıkta hakkımda dört isnat var. Biri de 'Kişisl verileri hukuka aykırı şekilde kaydetmek'. İddianamede ise böyle bir suçlama yok. Bir polis çekmecede bulduğu fişleme belgesini eline alıyor ve sonra geri bırakıyor. Belgeyi görmüş, almaya gerek görmemiş. Bu polise yapmadıklarını bırakmamışlardır. İddianamede böyle bir belge var mı? Yok. Sekreterim bu belgeyi daha sonra bulup bize verdi. O zaman anladım, bu suçlamanın neden iddianamede olmadığını. Ben kimseyi fişlemedim. Listede 'Alevidir' gibi fişlemeler yer alıyor. Ben Mersin Yörüğüyüm. Ortaklarımın hepsi Alevi'dir. Sınıf arkadaşlarım arasında birçok Arap, Alevi ve Hıristiyan vardı. Hayatım boyunca ayrımcılık nedir bilmedim. Azınlıklar bize Allah'ın emanetidir."

"İMAJI İNCELEDİM BELGEYE RASTLAMADIM"

"İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın bilgisayarında bulunduğuna ilişkin yazı yazıldığını belirten Öztürk, "Emekli Amiral Atilla Kıyat da, 'Kasasında bulundu' diye açıklama yaptı. Sen emekli bir amiralsin. Emekli Amiral ne söylediğini iyi bilir. Bilgisayarımda bulundu, haberinin çıkmasının ardından acaba gerçekten bilgisayarıma koyup da bulmuş olabilirler mi, diye merak ettim ve hem hard diskimi hem de hard diskten alınan imajı inceledim. Ancak bu belgeye rastlayamadım" dedi.

"ASKERİ SIRLARI AÇIKLAMAK SUÇTUR"

Müvekkili Levent Göktaş'ın 2009 Nisan ayı başında Savcı Zekeriya Öz'ün, kendisini ek ifade için çağırdığı şeklinde bilgi verdiğini belirten Serdar Öztürk, "Gitmeyin dedim. Ancak beni dinlememiş ki, gidip Savcı Öz ile görüşmüş. Savcı, kendisine gayrinizami harp kursunu anlatmasını istemiş. Resmi bir kurstur. Çok merak ediyorsa, yazar Genelkurmay'a ve cevabını alır. Askeri sırları açıklamak suçtur" diye konuştu.