Onun Babası Süper Kahraman

Çanakkale Savaşlarında Türk askerinin kahramanlığını gösteren 'Mehmetçiğe Saygı Anıtı'nda yaralı düşman askerini kucağında taşıyan Türk askerinin kızı, yıllar sonra Çanakkale'ye gelerek savaş alanlarını gezdi.

Tarihin en kanlı savaşlarından birisi olan Çanakkale savaşları, birçok kahramanlığı da bünyesinde barındırıyor. Türk askerinin kahramanlık ve merhametini gözler önüne seren ve bütün dünyanın hayranlığını kazanan 'Mehmetçiğe Saygı Anıtı', savaşın en önemli sembollerinden birisi. Anıtta, yaralı bir Avustralyalı üsteğmeni kucaklayan Türk askeri tasvir ediliyor. Savaş hatıralarında ise, karşılıklı siper savaşları esnasında yaralanan bir Avustralyalı askerin Türk siperleri önünde yere düştüğü, bir Mehmetçiğin yaralı Avustralyalı askeri kucaklayarak düşman siperlerine kadar götürdüğü anlatılıyor.

Bu kahramanın 1887 Erzincan- Tercan doğumlu Abdullah Oğlu Ömer Çavuş olduğu yıllar sonra ortaya çıkarken, Çanakkale kahramanlarından Ömer Çavuş'un hayattaki tek evladı olan Nazlı Evran (86), yıllar sonra Çanakkale'ye gelerek babasının savaştığı toprakları ziyaret etti. Küçüklüğünde babasının bu hadiseyi kendilerine anlattığını, Çanakkale'deki anıtı gördüğünde ise bunun kendi babası olduğunu anladığını söyleyen Evran, "Babam Çanakkale Savaşlarında çavuştu, hatta 1911 yılında Doğu cephesinde ilk askere alındığında Kazım Karabekir'in askeriydi. Sarıkamış Harekatı, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları olmak üzere 12 yıl askerlik yaptı. Mevziler çok yakınmış ve çok yakın dövüşmüşler. İki mevzi arasında çok kanlı savaş olmuş. İki mevzi arasında bu heykelde gösterilen komutan düşüyor, korkularından gelip alamıyorlar. Bu adam acı acı bağırıyormuş, 'Gelin beni kurtarın' diye ama kimse korkusundan gelemiyormuş. Bu arada savaş devam ediyor, sürekli silahlar patlıyor. Silahlar sustuğunda, bu subayın bağırtısı devam etmiş. Bu bağrışmalara babam dayanamıyor, beyaz çamaşırını süngüsüne takıp havada sallayıp gösteriyor ve mevziye bırakıyor. Yavaş adımlarla o yaralıyı yerden alırken karşı taraftan silahlar babama nişan almış vaziyettelermiş. Yani oralara gitmek için büyük yürek gerek. Bir arkadaşı da o beyaz çamaşırı göstermeye devam etmiş ateş etmesinler diye. O yaralının ayağı kopmak üzereymiş, götürüp onlara bırakıyor ve geri kendi mevziine giriyor. Babamın bu yaptığı hareketi komutanları takdir etmişler. Babam bu ve diğer kahramanlıkları için çok madalya almış ama madalyalarını çalmışlar. Babam tabii o zamanlarda babam değil, annemle savaşlardan sonra evlenmiş. Bize bunları hep anlatırdı" dedi.

Savaş alanlarını gezen Nazlı Evran, daha sonra Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park Müdürlüğüne gelerek Milli Park Müdürü Ozan Hacıalioğlu ve Yüksek Arkeolog M. Ufuk Kara'yı ziyaret etti. - ÇANAKKALE