Ömert Ailesinin Avukatı Can Polis, Kasten Öldürmeden Tutuklu Yargılansın

Hatay'da Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz fişeği kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 22 yaşındaki Abdullah Cömert'in ailesinin avukatı Hatice Can, hakkında dava açılan polis memuru 29 yaşındaki Ahmet Kuş'un tutuklu yargılanması için Hatay 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe verdi.

Armutlu Mahallesi'nde 3 Haziran 2013'te saat 23.00 sıralarında Gez eylemi yapan göstericilere polis müdahale ederken Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli Ahmet Kuş'un ateşlediği gaz fişeği kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Abdullah Cömert'in ölümüyle ilgili hazırlanan iddianame, dün Hatay 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. Kuş'un olası kasıtla öldürme suçundan 25 yıla kadar hapsinin istendiği iddianamenin kabul edilmesinin ardından Cömert Ailesi'nin avukatı Hatice Can, bugün sabah adliyeye gelerek davaya bakacak mahkemeye tutuksuz polis memuru Ahmet Kuş'un tutuklu yargılanmasını talep etti.

Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Can, iddianamede ceza olarak kasten öldürme ve olası kast nedeniyle indirim talep edildiğini, olası kast nedeniyle indirim talep edilmesini kabul etmediklerini belirterek şunları söyledi

Kasten öldürmeden ceza alması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak olası kastın da değerlendirileceği bir ortamda bulunurken şunu ısrarla söylemek istiyorum. Olası kast halinde bile ölüm olursa 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemi var. Ama şu güne kadar sanıkla ilgili herhangi bir tutuklama müessesi olmadı. 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemi ile ilgili iddianame kabul olunca biz de tensiple beraber Hatay 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne tutuklama kararı vermesi gerektiğini, kamu vicdanının kamunun adalete yönelik inancının incinmemesi nedeniyle ısrarla tutuklama kararı vermesini istedik. Bugün de tutuklama istemli dilekçemizi Hatay 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduk. Umarız bugün yarın kabul edilecek olan tensiple beraber tutuklama istemi kabul görür ve kamu vicdanı birazcık rahatlar. Çünkü ülkemizde ne yazık ki kamu görevlilerinin sanık olduğu dosyalarda hem sanıklara ulaşmak, hem sanıkları adalet önüne çıkarmak konusunda çok ciddi dirençlerle karşılaşıyoruz. Bu olayda nerdeyse bir yıla yakın oldu, ne yazık ki ancak dava açılabildi.