Omar Faruk Tekbilek Konserleriyle Dönüyor

Usta sanatçı Omar Faruk Tekbilek, sanat hayatı boyunca birçok müzisyenden ilham aldığını belirterek, "Müzikal ve felsefi konularda bana büyük katkı sağlayan birçok usta ismi sayabilirim. Aka Gündüz Kutbay, Burhan Tonguç, İsmet Sıral ve birçok Amerikalı usta caz müzisyenini örnek verebilirim." dedi.

Tekbilek, His Ensemble With String Quartet ile 1 Aralık'ta Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM), 3 Aralık'ta da CSO Ada Ankara'da müzikseverlerle buluşacak.

Bağlama, ney, darbuka, zurna ve bendir gibi birçok enstrümanı virtüöz derecesinde kullanabilen sanatçı, geleneksel Türk müziği ile dünya müziği arasında bir köprü kurarak, farklı kültürleri harmanlıyor.

Tekbilek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzik hayatına ve AKM'de düzenleyeceği konsere ilişkin bilgi verdi.

"Enstrümantal müziğe herkes istediği sözleri hayal ederek kendine mal edebiliyor"

Müzisyen Brian Keane ile çalışmanın sanatına etki ettiğini belirten Tekbilek, birlikte ilk olarak "Suleiman the Magnificent" albümünü çıkardıklarını söyledi.

Omar Faruk Tekbilek, Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatıyla ilgili bir belgesel ve sergi müziği için albümü yaptıklarına işaret ederek, "Bu filmin gerektirdiği, çeşitli coğrafyaların müziklerini hazırlamak, müziğin evrensel ortak yanının 4 çeşit olduğunu anlamamıza vesile oldu. Bu çeşitliliğin birincisi ruhani müzik, ikincisi romantik müzik, üçüncüsü folklorik müzik ve dördüncüsünün popüler müzik olduğunu gördük. Ondan sonraki çalışmalarımızda da hep aynı formatı kullanarak aynı ilgi ve başarıyı sağladık." diye konuştu.

Çok erken yaşlarda enstrümantal müziğin sözlü müzikten daha etkili olduğunun farkına vardığını aktaran Tekbilek, "Sözlü müziğin, sadece o dili konuşabilenlere hitap etmesi, müziğin evrensel boyutunu kısıtlıyor kanaatindeyim. Enstrümantal müzikte ise herkes istediği sözleri hayal ederek, müziği kendine mal edebiliyor." ifadelerini kullandı.

"Bizim müziğimiz, melodi ve ritim olarak dünyanın en zengin müziğidir"

Tekbilek, sanat hayatında birçok usta ismin önemli bir yeri olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"Benim hayatımda iki büyük insan ve müzisyen var. Birincisi çok genç yaşta geldiğim İstanbul'da bana kol kanat geren ve müzikal deneyimlerini aktaran Orhan Gencebay. Diğeri Brian Keane. İlham kaynağım olarak baş köşeyi oluşturuyorlar. Tabii bunların dışında müzikal ve felsefi konularda bana büyük katkı sağlayan birçok usta ismi sayabilirim. Aka Gündüz Kutbay, Burhan Tonguç, İsmet Sıral ve birçok Amerikalı usta caz müzisyenini örnek verebilirim."

Türk müziğinin önemine değinen sanatçı, "Bizim müziğimiz, tarih boyunca onlarca medeniyete beşik olmuş bir coğrafyada ortaya çıktığından dolayı tek sesli olsa da melodi ve ritim olarak dünyanın en zengin müziğidir. Her müzisyenin bu değerimizin farkına varması ve de modern bir anlayışla bu değerli kültürü bütün dünyaya sunması çok önemli bir görev. Ben bu görevi severek ve kendi ruhumu da katarak yaptığım bilincindeyim ve hala da yeni şeyler üretmekteyim. İnşallah son nefesime kadar da devam edeceğim." açıklamasını yaptı.

"Beni heyecanlandıran canım ülkemin insanlarıyla salonların girişinde buluşacak olmam"

İstanbul ve Ankara'da vereceği konserlere de işaret eden usta müzisyen, şunları kaydetti:

"1 Aralık pazar akşamı İstanbul AKM ve 3 Aralık salı akşamı CSO ADA Ankara'da 2 konserimiz olacak. Her iki salon da ülkemizin en kıymetli sanat merkezlerinden. Kendi ülkemde uzun bir aradan sonra vereceğimiz bu konserler için çok sevinçli ve heyecanlıyız. Konserimizde her zamanki gibi, albümlerimden seçtiğimiz 4 çeşit müzik türünden çok sevilenleri ve yeni üretimlerimizden örnekleri sunacağız. Farklı olarak, ilk defa Türkiye'de kendi grubuma ilave olarak, 4 kişilik yaylı çalgılar grubu ve akustik bas katılarak müziğimize daha derin bir anlam katacak."

Konserlerin ardından dinleyicileriyle bir araya geleceğini dile getiren sanatçı, "Beni ayrıca heyecanlandıran şey ise her 2 konser sonrasında hasret kaldığım canım ülkemin insanlarıyla salonların girişinde buluşmak. Burada hem albümlerimi hem de yeni çıkan 'Nefes-Breath' adlı, Türkçe ve İngilizce bir arada sunulan ve sanatsal birçok fotoğrafın da yer aldığı hayat hikayemi anlatan biyografi kitabımı imzalayacağım." dedi.

Çocukları ve torunlarıyla 45 yıldır ABD'de yaşayan ve bir süredir baba ocağı Adana'da çalışmalarını sürdüren sanatçı, "Sanat hayatımda biriktirdiklerimi bundan böyle ülkemde daha fazla ve özellikle gençlerle paylaşmayı amaçlıyorum." diye konuştu.