Olmert'ten Netanyahu'ya Sert Eleştiri - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

Olmert'ten Netanyahu'ya Sert Eleştiri

Olmert\'ten Netanyahu\'ya Sert Eleştiri
25.07.2025 16:01

Ehud Olmert, Netanyahu'nun Gazze'deki askeri operasyonlarını kınadı, 'Artık yeter' dedi.

Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Netanyahu hükümetini Gazze operasyonları sebebiyle ağır bir dille eleştirdi. Olmert, "Fazlasıyla öldürdük, 'artık yeter' demeliydik" ifadesini kullandı.İsrail'in sert askeri operasyonlarla birlikte Gazze Şeridi'ni son aylarda abluka altına alması ve gıda, ilaç, içme suyu gibi yardımları çok büyük oranda engellemesine İsrail'den de tepkiler gelmeye başladı. İsrail toplumunun bir kesimi, Gazze'de sivillerin öldürülmesine karşı eylemler düzenlerken ülkenin eski başbakanlarından Ehud Olmert, Netanyahu hükümetinin izlediği politikayı sert bir dille eleştirdi.

Alman haber portalı Spiegel'e, Tel Aviv'deki ofisinde röportaj veren Olmert, İsrail ordusunun şu an ne yapmaya çalıştığını sorumluluk sahibi kimsenin açıklayamayacağını dile getirerek, Hamas liderlerinden Yahya Sinvar'ın 16 Ekim 2024'te öldürülmesiyle ülkesinin, "Bu savaş çerçevesinde ulaşabileceği tüm hedeflere bir yıl önce ulaştığını" ifade etti. En geç o gün, "Fazlasıyla insan öldürdük, yeterince yok ettik, onları yeterince zayıflattık, 'artık yeter' demeliydik" diyen Olmert, yine o dönemde "İsrail halkı olarak hükümetin gerçekten rehineleri kurtarmayı isteyip istemediğini sorgulamalıydık" ifadesini kullandı.

Olmert, savaş başladıktan kısa süre sonra, 2023'ün Ekim ayında Hamas'ın elindeki 251 rehinenin tamamını iade etmeyi aracılar vasıtasıyla önerdiğini ancak o dönem ülkedeki havanın, bu teklifi kabul etmeyi imkansız kıldığını belirtti.

7 Ekim'in sebebi "kibrimiz ve kendimizi beğenmişliğimiz"

Eski İsrail Başbakanı Olmert, savaşın başlamasına sebep olan, bin 200 İsraillinin öldürüldüğü 251 kişinin de kaçırıldığı 7 Ekim saldırısının nasıl mümkün olabildiği ile ilgili soruya da "bu insanları katillere, kibrimiz ve kendimizi beğenmişliğimizle kendi ellerimizle teslim ettik" yanıtını verdi.

"En vahşi şekilde tecavüz edilen, öldürülen ve hatta başları kesilen bin 200 kişinin kaybının yarattığı acıyı hiçbir şey yok edemez. Ancak rehineleri, ne pahasına olursa olsun kurtarabilseydik, acımız en azından bir nebze hafiflerdi" diyen Olmert, şu an devam etmekte olan savaşın, 7 Ekim baskını gibi bir saldırının beklenmemesi nedeniyle planlı bir şekilde başlamadığını belirtti.

Saldırıdan birkaç gün sonra dönemin ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'i ziyareti sırasında kendilerine bir yandan tam destek verdiğini, diğer yandan ise ABD'nin 11 Eylül'den sonra yaptığının aksine, öfkeye yenik düşmeme tavsiyesinde bulunduğunu aktaran Olmert, "Maalesef bu tavsiyeyi dinlemedik. Kendimizi öfke akıntısına bıraktık, hiç tereddüt etmeden" dedi.

Netanyahu'nun "çıkarı için sürdürülen gayri meşru savaş"

Gazze Savaşı'nda ülkesinin savaş suçu işlediğini daha önce dile getiren Ehud Olmert, bu konuda dönüm noktasının, İsrail'in ateşkesi bozduğu 18 Mart tarihi olduğunu vurguladı.

Güney Afrika'nın girişimi ile Uluslararası Adalet Divanı'nda ülkesi hakkında savaş suçu işlediği iddiası ile açılan dava hakkındaki soruya Olmert şöyle cevap verdi:

"Orada (Gazze'de) savaş suçu olarak nitelendirebileceğiniz çok şey var. Hepsini burada sayamam. Ancak asıl önemlisi bu, Başbakan'ın (Netanyahu) kişisel çıkarları için sürdürülen gayri meşru bir savaş. Ben buna soykırım demiyorum. Ama izah etmeme izin verin: 18 Mart'ta, bilerek ve isteyerek kalıcı bir ateşkese dönüşecek bir anlaşmayı çiğnedik ve uluslararası toplumun desteğini kaybettik. Böylece tüm meşrutiyetimizi yitirdik."

Bu "gayri meşru savaş" sebebiyle çok sayıda İsrail askerinin öldüğünü ve büyük olasılıkla daha fazla rehine ile suçsuz Filistinlilerin hayatını kaybedeceğini ifade eden Olmert, "bu bir suçtur ve affedilemez" dedi.

İsrail'i ateşkesi bozduğu 18 Mart tarihinden sonra hükümetin savaş stratejisine karşı bir direnişin başladığını da aktaran Olmert şunları dile getirdi:

"Bu direnişe çok sayıda kişi katıldı. Ordunun, Mossad'ın ve iç istihbarat servisinin eski subayları, hava kuvvetlerinin çok sayıda pilotu ve toplumun her kesiminden insanlar. Bunların hepsi bir bildiriye imza attı. İstedikleri şey, mantıklı bir hedefi olmayan ve sadece Başbakan'ın çıkarları için devam eden bu savaşın sona ermesi."

Ehud Olmert, Başbakan Benyamin Netanyahu'nun, insanlığa karşı suç işlemekten Lahey'deki Adalet Divan'ında yargılanıp yargılanmaması gerektiği ile ilgili soruya ise "Hayır ben herhangi birinin Lahey'de yargılanmasını istemem. Bence Netanyahu hakkında, İsrail devletine ve halkına karşı gün be gün işlediği suçlar sebebiyle İsrail'de dava açılmalı" yanıtını verdi.

"İnsani kent' iğrenç bir plan"

İsrail Savunma Bakanı'nın geçtiğimiz haftalarda duyurduğu, Gazze Şeridi'nin güneyinde 600 bin kişi kapasiteli "İnsani Kent" isimli kamp uluslararası toplumun tepkisini çekmişti. Gazze Şeridi'nde yaşayan halkın büyük bir çoğunluğunu, bir daha çıkmamak üzere bu kampın içinde yaşamaya zorlayan plana Olmert de karşı çıkıyor.

"Bu iğrenç bir plan ve hemen sona erdirilmesi gereken korkunç bir tartışma" ifadelerini kullanan Eski İsrail Başbakanı, "Bunun bir toplama kampı gibi algılanma ihtimali bile yeterince kötü. İnsanları, hareket özgürlüğü tanımadan, oradan Endonezya, Libya ya da Etiyopya'ya gönderme umuduyla duvarların ve tel örgülerin ardına kapamak ve Gazze'nin geri kalan kısmını boşaltmak... Ne için? Smotrich'in, Ben-Gvir'in ve Daniella Weiss'ın (aşırı sağcı bakan ve siyasetçiler) yerleşim fantezileri için (...) Böyle bir planı sadece dile getirmek bile suçtur, en azından suça teşviktir" dedi.

1993-2003 yılları arasında Kudüs Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Ehud Olmert, 2006-2009 arasında da İsrail Başbakanı olarak ülkeyi yönetmişti.

DW/ ET,JD

DW Türkçe'ye nasıl engelsiz erişebilirim?

Kaynak: Deutsche Welle

Son Dakika Güncel Olmert'ten Netanyahu'ya Sert Eleştiri - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement