"SEN BENDEN GİTTİN GİDELİ" TÜRKÜSÜNÜN İLGİNÇ ÖYKÜSÜ
1993'te yaşanan Sivas Madımak katliamında kaybettiğimiz Aşık Nesimi'nin oğlu Mazlum Çimen'in gençliği, sazların, türkülerin arasında geçti ama onun baleyi seçme nedeni oldukça ilginç..
CNN TÜRK'te, Nebil Özgentürk'ün Sanatımızın Hatıra Defteri'nin bu cuma yayınlanacak 13. bölümünde çok ilginç bir öykü anlatılıyor. Âşık Nesimi'yi Oktay Kaynarca'nın canlandırdığı bu bölümde, hem Mazlum Çimen'in İstanbul Devlet Konservatuarı seçişinin ayrıntıları hem de Mazlum'un babasının ölümünden sonra babası için bestelediği türkünün nasıl aşk türküsü gibi algılandığı anlatılıyor.
Bu bölüm için makyaj ve kostüm maharetiyle Âşık Nesimi'ye benzetilen Oktay Kaynarca da "Nesimi Baba'yı oynamaktan onur duydum. O'nun yakılarak ölümü herkesi olduğu gibi beni de son derece sarsmıştır" dedi. Kamera arkasında provasını yaparken Âşık Nesimi'nin oğlu Mazlum Çimen'le de yan yana geldi ve son derece duygusal anlar yaşandı. Oktay Kaynarca Nesimi'nin curasıyla rolünü yaptı..
BABA OĞUL ÖYKÜSÜ..
İşte, Sanatımızın Hatıra Defteri'nde yer alan Aşık Nesimi ve oğlu arasında geçen bale hikayesinin ayrıntıları..
70'li yılların sonu.. Paris'te ressam Abidin Dino'ların evinde bir gece.. Buram buram Anadolu kokan bir ozan var misafir olarak.. Aşık Nesimi!.. Ünü, Fransa'lara ulaşmış Tülay German da orada. Güzin Dino da… Curalar çalınıyor, sohbet sohbeti açıyor. Ortak tanışlardan konuşuluyor, Yaşar Kemal'den, Can Yücel'den, Yılmaz Güney'den. Nesimi, ülkesinde tanınmış bir halk ozanıdır, ama curası da türküleri de başına dert olmuş, hapislere düşmüş, bir kez bile kıyamadığı bıyıkları poliste yolunmuş, üzerine bir de yoksulluk belası eklenmiş bir sahici adam!.. O geceki sohbetten belli ki Paris'te de fazla durmayacak, İstanbul'a çocuklarının yanına dönecek. Yatmaya hazırlanırken Abidin Dino'dan ertesi sabah için kendisini çarşıya götürmelerini ister. Dino "Ne istiyorsan biz sana alırız, yorulma sen!" der. "Ben de gelip gezmek isterim" diye üsteler Nesimi, devam eder; "oğlum Opera Bale'ye devam ediyor.. Türkiye'de bale çorabı bulmak zor, buradan götürmek istiyorum!" Abidin Dino çok şaşırmıştır, eşi Güzin Dino'ya dönerek, "Güzin, baksana Tanrı aşkına Nesimi, demokratik devrimi yapmış bile.. Ne güzel.."
Evet, bir türkü ustasıdır Aşık Nesimi..
Kalaycılıktan gelmiş, ırgatlık etmiş, fabrika kapısında işçiliğe durmuş bir halk ozanıyla bale taytı arasında derin, kapanmayacak uçurumlar vardır ve Dino'lar o yüzden çok şaşırmıştır!..
Evet, baletti oğul Mazlum Çimen de.
Kendisini bildi bileli cura ve bağlama çalıyordu, ama sıra okumaya geldiğinde, babasının o meşhur edebiyatçı arkadaşları, "bu çocuğu konservatuara gönder", demiş öyle de olmuştu..
Âşıklar diyarının, cem evlerinin çocuğu Mazlum, ergen yıllarında keman bölümüyle başlamış, baleye devam etmişti konservatuarda.. Ve beş altı yıl boyunca Can Yücel'in parasal ve manevi desteğiyle okuyabilmişti, çünkü
babanın durumu hep zor, hep uzaktaydı.. Şimdi büyük müzisyenler arasında yer alan Mazlum Çimen'in kelimenin tam anlamıyla sponsoru Can Yücel'di yani,, Kemanı da okul yönetimi burs niyetine vermişti,,..Nesimi'ler o dönem gecekonduda yaşıyorlardı, nota sehpası bile yoktu Mazlum'un, notaları yastığın üzerine koyuyor ev ödevlerini yapıyordu.. Kalabalıkların alaya aldığı baleye geçtiğindeyse annesinin ördüğü çoraplarla korudu dizlerini.. Baba Nesimi hep destekleyecekti klasik eğitimi. İşte, o Paris'teki Abidin Dino'lu buluşmada da heyecanla çarşıya gitmek istemesinin nedeni buydu.. Ve hayata bakın ki o günlerde yine Dino ve German'lar sayesinde Peter Gabriel'le tanışacak, Gabriel, Nesimi'nin sazına sözüne ve en çok da curasına hayran kalacaktı.. Nesimi'yse bu tanışmayı abartmayacak, cakasını satmayacaktı. Ve aynı yıllarda bir tuhaf hatıra daha yaşanacaktı bale tadında!
Yıl 1993… Temmuz..
Sivas'ta saatler süren bir canavarlığın, insanlık dışı
bir katliamın ardından Madımak Oteli'nin içinden pek çok can gibi Aşık
Nesimi'nin de yanmış cesedi çıkarılır..O zalimliği önlemeye ne aşık olmak
yetmiş, ne cura, ne güzelim insanca deyişler!
1999... Kışlalı'nın bakanlığının üzerinden 25 yıl geçmiş.. Cumhuriyet
Gazetesi'nde Atatürkçü düşünce temelinde yazılar yazdığı günlerde..
Ekim 1999'da.. Evinin önünde bombalı saldırıda yaşamını yitirir..
Ve 2000'li yıllar.. Ne tuhaf.. Uzun zaman vardır ki İstanbul'un dört bir yanında yurdun pek çok noktasında barlarda müzikhollerde sazıyla sözüyle özgün bir beste dillendiğinde, mikrofondan söylendiğinde nedense sevgililer birbirine yakınlaşmaya başlar, ellerini sararlar, flört halleri oluşur.. Ne garip.. "Ben senden gittin gideli"dir bu şarkının ya da türkünün adı..Mazlum, 93'ün Temmuz'unun birkaç ay sonrasında " Babam için" diye yazıp bestelemiştir bu eseri.. Balede Nureyev, veya Barışnikov olmaktan vazgeçen Mazlum, müziğe yoğunlaşmış muhteşem film müzikleri arasına, eser portföyüne tabii ki "Sen benden gittin gideli"yi de eklemiştir.."Öyle ağırım ki kendime sen benden gittin gideli dedi, terim küs olmuş tenime, Sen benden gittin gideli… "
Şarkı kulaktan kulağa, ağızdan ağza yayıldı, ünlendi, peçetelere yazılıp türkü barların şarkıcılarından istendi, sevgiliden sevgiliye, mektuplara eklendi, danslar edildi, iki sevgilinin ayrılığına katık ya da fon müziği yapıldı.. Ya da öyle zannedildi.. Oysa o şarkıda bir ölüm, keskin bir ayrılık, bir yangın gizliydi.
Neyse ki Mazlum hiç aldırmıyordu olan bitene.. O babaya ağıtını kalbine çoktan kazımıştı bile..
OKTAY KAYNARCA NESİMİ İÇİN DE DEDİ?
Elimdeki Cura Âşık Nesimi'nin curası. Şunu tutuyor olmak bile çok önemli benim için. Hakikaten burada olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin yetiştirdiği en önemli ozanlardan birini Nesimi Çimen'i bana canlandırmak benim için çok önemli bir onurdu, şerefti. En önemli özelliklerinden bir tanesi de zaten hani babayı anlatmaya zaten gerek yok ama oğlunun çok yakın arkadaşım olması, yani birbirimizi çok seviyor olmamız, çok iyi arkadaş olmamız. Burada şu anda önemli enteresan bir zaman paylaştık. Başına gelenler de halkın başına gelenler aslında yani o kadar güzel ifade ediyor ki her şeyi. Bir kere yiğit bir adam, çok duygusal bir adam, yani adam gibi bir adam. Ruhunun burada gezdiğini düşünüyorum ben, aramızda olduğunu düşünüyorum. Hatta biraz evvel de espri yapıyorum. Diyorum ki, şimdi buradan çıktığımızda diyorum "Ben baban değil miyim? Evet. Babanın yapmadığı ne varsa bana yaptırtacaksın bu gece, gezeceğiz dolaşacağız"
Şimdi ben o Sivas olaylarını çok iyi hatırlıyorum. Ondan kısa bir süre içinde Hasret'le de oturmuştuk Ortaköy'de. Hasret'in de haberi geldi, babanın da haberi geldi, orada yanan, o faciada can veren herkesin haberi geldiğinde uzunca bir süre kendimize gelememiştik. Çünkü memleketin çok önemli değerleri orada yok oldu. Bazıları da kıl payı kurtuldu. Bence Cumhuriyet tarihindeki en önemli kara lekelerinden bir tanesidir.
MAZLUM ÇİMEN NE DİYOR?
"Babamla karşılaşmak, babamla buluşmak bir şey değil, beni çok daha mutlu eden bir olay var o da Oktay'ın olması. Çünkü çok uzun süreye dayanan bir dostluğumuz var ve Nesimi olarak karşıma çıkması müthiş muhteşem bir şey bu yüzden teşekkür ediyorum. Biraz da tedirgin oldum, şimdi ben babama karşı nasıl davranacağım. Çünkü 20 yıldır davranmıyorum, 20 yıldır babamla karşılaşmıyorum. 20 yıldır nasılsın baba dediğim yok. Özlediğim bir şeyi bir anda karşımda canlandırmak dahi olsa tuhaf oluyor. Çünkü ben aşkı babamda yaşadım. Aşkı bana öğreten babamdır. "Aşk öğretilmez, yaşanır", bunu kavratan da babamdır. Biraz Nesimi'yle, biraz Oktay'la buluştuk. Üçümüz şu anda beraberiz aslında. Üçümüzle beraber, yitirdiğimiz bütün dostlarımızla beraber gibi geliyor bana. Ben "Sen Benden Gittin Gideli" diye bir şarkı yapmıştım. O, bir aşkı anlatır ve insanlar genelde bir kadın-erkek arasında ya da sevgililer arasında yaşanan bir aşk şarkısı olarak düşünürler ki bence öyle düşünmelerinde hiçbir mahsuru yok. Ben babama olan aşkımı anlatmıştım."
Son Dakika › Güncel › Oktay Kaynarca Nasıl Âşık Nesimi Oldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?