Ankara'da 2008 yılında vatani görevini yaparken, bulunduğu askeri aracın kaza yapması sonucu yaşamını yitiren Jandarma Onbaşı Çağrı Kurt, kaza raporlarına 'şoför' olarak yazıldığı için şehit sayılmadı. Ankara'daki mahkeme olayla ilgili 'kendi ölümüne kendisi sebep olmuştur' diyerek takipsizlik kararı verdi. Baba Nurettin Kurt, Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru da kabul edilmeyince, avukatları aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduğunu söyledi.
17 Aralık 2008 günü Ankara Beypazarı Jandarma Komutanlığı'nda vatani görevini sürdüren Tekirdağlı Çağrı Kurt, arkadaşı Serdar Doğan'ın kullandığı resmi otomobille havaalanından misafir gelecek bir komutanı almak için birliğinden yola çıktı.
Çağrı Kurt ve araç sürücüsü Serdar Doğan Başkentte protokol yolu olarak bilinen Esenboğa Yolu Pursaklar mevkiine geldiklerinde sis ve buzlanma nedeniyle 06 MPC 01 plakalı otomobil yoldan çıkarak aydınlatma direğine çarptı. Kazada araçtan savrulan Serdar Doğan ağır yaralı olarak GATA'ya kaldırılırken, Jandarma Onbaşı Çağrı Kurt ise olay yerinde öldü. Olay yerine gelen trafik ekipleri, aracın sola devrilmesi nedeniyle şoför mahalline kayan Çağrı Kurt'u raporlara sürücüsü olarak yazdı.
ÖLÜMÜNE TAKİPSİZLİK VERİLDİ
Olayın ardından memleketi Tekirdağ'da şehit töreniyle toprağa verilen Çağrı Kurt'un kazasıyla ilgili ifade veren asker arkadaşı Serdar Doğan, otomobili kendisinin kullandığını söylemesine rağmen, savcılık 'hava ve yol şartlarını göz önünde bulundurmadan dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığı için kendi ölümüne kendisi sebep olmuştur' diyerek takipsizlik kararı verdi. Jandarma Genel Komutanlığı'nın aileye gönderdiği 'Şahadetname' belgesine rağmen Çağrı Kurt şehit sayılmadı.
AİLESİ HUKUK SAVAŞINI SÜRDÜRÜYOR
Tekirdağlı Çağrı Kurt'un emekli polis memuru olan babası Nurettin Kurt, takipsizlik kararı üzerine geçen yıl Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptı. Dosyayı inceleyen Anayasa Mahkemesi ailenin talebini kabul etmedi. Oğlunun şehit sayılması için hukuk mücadelesini sürdüren Nurettin Kurt, avukatı aracılığıyla geçen Mayıs ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduğunu söyledi.
ANNE VE BABASI MEZARI BAŞINDA AĞLADI
Ramazan Bayramı nedeniyle oğullarının mezarını ziyaret eden anne Hatice, ve baba Nurettin Kurt gözyaşı döktü. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü'nden emekli Nurettin Kurt, oğlunun mezar taşında 'şehit' yazmasına rağmen resmen böyle kabul edilmemesine sitem ederek şunları söyledi:
"Bakmayın siz oğlumun mezar taşında şehit yazdığına ona bu mertebeyi çok gördüler. O benim tek oğlumdu. Geçtiğimiz yıllarda Uludere'de uçaklarımızın vurduğu 34 vatandaşımız vardı. Devlet onları şehit statüsüne aldı. Devlete bilfiil 30 yıl hizmet ettim. Ancak, biz 6 yıldır hukuk mücadelesi vermemize rağmen askerlik vazifesini yaparken hayatını kaybeden oğlum, kaza yerinde tutulan yanlış rapor sebebi ile şehit sayılmadı. Bu bizi derinden yaralıyor. Başbakanımıza sesleniyorum. Bizim ve devletin vicdanlarını huzura erdirsinler. Oğluma şehitlik haklarını iade etsinler."
Kurt ailesi şimdi oğullarının şehit sayılabilmek için başvurduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden gelecek haberi bekliyor. - Tekirdağ
Son Dakika › Güncel › Oğlunun Askerde Ölümünü AİHM'e Taşıdı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?