Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, Göktürk-2 uydusunun fırlatılması sırasında ODTÜ yerleşkesinde yaşanan olaylara ilişkin, "Protestoların şiddet içerikli olması ve üniversitelerin iç huzurunu bozmayı hedeflemesi, meseleyi esef verici bir duruma taşımıştır" dedi.
ESOGÜ'den yapılan açıklamada Prof. Dr. Gönen, Türkiye'nin 2023 vizyonunda, uzay çalışmaları içinde yer almanın ve bu konuda söz sahibi olmanın önemli bir yer tuttuğunu kaydetti.
Bu vizyonun Türkiye'nin birçok alandaki bağımlılığını sona erdirmeye dönük olduğunu ve özellikle bilişim, iletişim, savunma sanayisiyle ilgili konularda büyük atılımlar için zemin oluşturma potansiyeli taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Gönen, şunları kaydetti:
"Daha bağımsız ve dünyadaki ağırlığı daha artmış bir Türkiye için bu vizyona dönük girişim yanında araştırma ve yatırımların öncelikle desteklenmesi milli bir görev olarak görülmelidir. Bu kapsamda 18 Aralık'ta uzaya fırlatma işlemi başarıyla gerçekleşen ve 140 milyon lira bütçeyle yapılmış büyük bir Ar-Ge yatırımı olan Göktürk-2 uydusu projesi takdire şayan bir girişimdir. ESOGÜ olarak, bu tür Ar-Ge yatırımlarını, üniversitelerimize ve yetişmiş insan gücümüze olan güvenin bir göstergesi olarak görüyor ve destekliyoruz. Üniversitelerimizin ve yetişmiş insan gücümüzün niteliğiyle ilgili gurur duymamızı sağlayacak ve kutlamalar yapılmasını gerektirecek kadar önemli bir günde, gerekçesi belli olmayan protestoların yapılmış olması üzüntü vericidir. Bu protestoların şiddet içerikli olması ve üniversitelerin iç huzurunu bozmayı hedeflemesi meseleyi esef verici bir duruma taşımıştır. Öğrencilerimizi bu tür provokasyonlara alet olmamaları konusunda uyarıyor ve geleceğimiz için atılan bu büyük atılımların gururunu yaşamaya davet ediyoruz. Söz konusu uydu projesinin ve benzeri yatırımların Türkiye'nin uzay çalışmalarına büyük ivme katacağını düşünüyor, projenin hayata geçmesi konusunda emeği ve gayreti olan herkese ülkemiz adına şükranlarımızı sunuyoruz."
-MEÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Uzun-
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Öğrenci Konseyi Başkanı Harun Uzun, yazılı açıklamasında Göktürk-2 uydusunun fırlatılması sırasında ve sonrasında meydana gelen olayları kınadı.
Üniversitelerin, öğrenciler var olduğu müddetçe mevcudiyetini koruyacak ve devam ettirecek kurumlar olduğunu belirten Uzun, öğrenci haklarını korumak ve haklarını yasal çerçevede savunma konusunda, üniversitedeki öğrenci konseylerinin tüm öğrencilerin yanında olduğunu ifade etti.
Uzun, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Ülke çapında, uzay teknolojisi alanında atılan bu büyük adım, bir grup öğrencinin maksatlı davranışlarından dolayı gölgelenmiştir. Bu olayların yaşanmasına neden olan ve yaşanan olayları yasal çerçeve sınırlarına taşımak isteyen, meşrulaştırmaya çalışan kesim, kamuoyunun dikkatini, orada gerçekleştirilmeye çalışan bir yeniliğin aksine, bu tür çirkin bir davranışa yönelmesine neden olmuştur. Üstelik olaya karışan kişilerin suç listelerinin çok kabarık ve aynı zamanda da adı geçen üniversitenin öğrencisi olmaması bir hayli düşündürücüdür. Türkiye Cumhuriyeti'nin dünya üzerinde sayılı lider ülkeler arasına girdiği günümüz koşullarında, tüm üniversite gençliğinin daha akılcı, daha bilimsel tutum ve davranışlarla kendilerini göstermeleri gerekmektedir. Herhangi bir fikir beyan etmeden, belli ve yararlı bir amaç taşımadan yapılan ve yapılacak eylemler, Türkiye Cumhuriyeti'nde öğrenim gören hiçbir üniversiteli kardeşimize yakışmayacaktır."
Üniversitelerin akılcı fikirlerin üretileceği kuruluşlar olduğunu dile getiren Uzun, "Bizler, yaşadığımız topraklara yaraşır şekilde taş değil, uydu fırlatmayı, silah değil, kalem tutmayı hedef ilan etmiş öğrenciler olarak arkadaşlarımızın haklı davalarında her zaman yanlarında olduğumuzu belirtiyor, üniversitelerin ilim yuvaları olduğunu hatırlatıyoruz" ifadelerine yer verdi.
-Maltepe Üniversitesi Öğrenci Konseyi-
Maltepe Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Göktürk-2 uydusunun fırlatılmasının milli gurur olduğu ifade edildi.
Tarihteki örneklere bakıldığında Türkiye'nin büyüme ve yeni adımlar atmaya başladığı dönemlerde marjinal grupların saldırılarının arttığını savunulan açıklamada, "Diğer ülkeler tarafından oldukça iyi bilinen jeopolitik konumumuz ve gelişme eğilimi gösteren güçlü Türkiye'yi engelleme çabaları, maşa işlevi gören militan grupları harekete geçirmiştir. Tıpkı 1980'li yıllarda Devrim arabaları projesinde olduğu gibi bilim insanlarımız ileriye gitmeye çalıştıkça, onları hep geriye çekmeye çalışan farklı ellerin olduğunu, biz düşünen bilinçli gençler olarak biliyoruz" görüşlerine yer verildi.
ODTÜ'nün Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden olduğu belirtilen açıklamada, eylemler sırasında provokasyon yapanların gerçek ODTÜ'lü olmadıkları kaydedildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Meclis Başkanı'nı, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı'nı sırf kendi görüşlerini temsil etmiyor gerekçesiyle taşlamak, sopalamak ve halkın emniyetini üstlenmiş, görevini yapan polis memurlarına saldırmak, öğrenci davranışı değildir. ve tarih boyunca da olmamıştır. Bu sebeple biz inanıyoruz ki, bu eylemler esnasında provokasyonlara sebep olanlar kesinlikle ODTÜ'lü değillerdir. Gerçek ODTÜ'lüler kendilerini bilime ve teknolojiye adamış genç beyinlerdir. Provokasyon yapan, polise taş atan, sopalarla saldıran, çeşitli yöntemlerle tahrik edenler öğrenci olmamakla birlikte, amaçları hep başka olmuştur. Ayrıca unutulmamalıdır ki, taş, sopa atarak hak aranılan bir yerde çağdaşlıktan söz edilemez. Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde kişi hakkını yalnızca demokratik yollarla aramalıdır. Durumu daha kötü bir hale sokmak çözüm olmamakla beraber, yalnızca karmaşaya neden olmaktır."
Açıklamada, kamuoyuna sağduyu çağrısı yapılırken, provokasyonlara destek veren gruplar, akademisyenler ve eğitimciler kınandı.
-Fatih Üniversitesi Konsey Başkanı Polat-
Fatih Üniversitesi Konsey Başkanı Mehmed Emre Polat, yazılı açıklamasında Göktürk-2 uydusunun uzaya gönderilmesinden büyük heyecan ve sevinç duyduklarını belirterek, "Tören sırasında aslında üniversite gençlik düşüncesini yansıtmayan, ardı belli olmayan kaynaklardan beslenen sözde öğrenci grupları tarafından Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan hadsiz protestolar ve söylemler gelecek adına gençleri heyecanlandıran bu merasime gölge düşürmüştür" ifadelerini kullandı.
Benzer protestoların sorunları çözmek yerine, kısır döngü içerisine çekilen öğrenciler ortaya çıkardığını savunan Polat, şunları kaydetti:
"Öğrencileri temsil etmeyen bu uygulamaların hangi kurumu temsil ettiği de geçmiş yıllardan beri zihinleri kurcalamaktadır. Üniversitelerin amacının üretmek, geliştirmek olduğu günümüz dünyasında artık üretebilen bir Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında yaptıklarını gölgelemek amacıyla planlanan ve geçmişte oynanan oyunların başrolüne oturtulan gençlerin gerçekleştirdikleri protestoları öğrencilerin artık bu şekilde anılıyor olmasından duyduğumuz rahatsızlıkla ve esefle kınıyoruz. ODTÜ'de gerçekleştirilen demokrasi ve düşünce özgürlüğü adı altında yapıldığı iddia edilen bu tür eylemlerin aynı zamanda öğrencileri de rahatsız ettiğini belirterek, ülkede kargaşa zemini oluşturacak ve üretkenliği engelleyecek bu tür eylemlere müdahil olan kişi, grup ve destekçilerini şiddetle kınadığımızı bildiriyoruz. ODTÜ yönetiminin olaylar sırasında ve sonrasında tutunduğu tavrın da çağdaş üniversite sisteminde yeri olmadığını tekrar vurguluyoruz."
-Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Güneş-
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Muhammed Enes Güneş'te yazılı açıklamasında, ODTÜ'de meydana gelen olayları kınadıklarını ifade etti. Eylemin makul bulunmasının imkansız olduğunu belirten Güneş, bu tür eylemlerin tekrar yaşanmamasını ümit ettiklerini kaydetti.
Güneş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"İsmini manidar şekilde tarihimizden alan Göktürk-2 uydusunun fırlatıldığı gün, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın ODTÜ'yü şereflendirerek fırlatma törenini bu üniversiteden izlemesi amacına gölge düşürüp, ilmi noktada gelinen seviyeyi milletçe gövde gösterisine dönüştürebilmeyi arzu edeceğimiz bir günde, bu müspet olayı acizce farklı noktalara çekmeye çalışan bir grubun yaptığı provokatif eylem, inanıyoruz ve biliyoruz ki ODTÜ'lünün de Türkiye gençliğinin de tavrını kesinlikle yansıtmamaktadır.
Devletimizin hangarı olması gerektiği yerde devletimize neredeyse ayak bağı olarak Türkiye gündemine istenmeyecek şekilde gelmiş olan ODTÜ'deki bu eylemi, vicdanı olan hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve bundan da öte, vicdanı olan hiçbir insan kesinlikle tasvip etmemektedir".
Muhabir: Ekip
Yayıncı: Ertuğrul Cingil - ANKARA
Son Dakika › Güncel › ODTÜ'deki Olaylar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?