İzmir'de özel bir hastane tarafından vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan, diyet ve egzersizlere rağmen kalıcı kilo veremeyip aşırı kiloları yüzünden günlük yaşamı kabusa dönen morbid obezlere yönelik bir seminer düzenlendi. Genel cerrah Prof. Dr. Koray Tekin tarafından verilen seminere, tüp mide operasyonuyla 50 ile 70 kilo arasında zayıflayan hastalar da katıldı.
Çevresindekilerin "artık yeme", "az ye" uyarılarına, uyguladıkları çeşit çeşit diyetlere, saatlerce yolları aşındırmalarına karşın kilo veremeyip 'morbid obez' haline gelenlerin kaderi tüp mide operasyonuyla değişiyor. Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri, yani 'morbid obezite' düzeyinde çıkan, diyet ve egzersizlere rağmen kalıcı olarak zayıflayamayıp, aşırı kiloları yüzünden günlük yaşamı kabusa dönenlere yönelik özel bir hastanede seminer düzenlendi. 'Basküllerle dost sağlıklı hayata ilk adım' seminerine, genel cerrah Prof. Dr. Koray Tekin'in tüp mide ameliyatı yaptığı, bu dertten kurtulan hastalar da katıldı. Hastalar morbid obez oldukları dönemi ve ameliyat sonrasını anlattı, yeni hastalarla deneyimlerini paylaştı.
"GENÇ KIZLIĞIMI YAŞAYAMIYORDUM"
İzmirli 25 yaşındaki Perihan Gürsoy, 3.5 yaşındayken yüz felcine bağlı kortizon tedavisiyle kilo almaya başladığını, büyüdükçe de mutluluğu yemekte bulduğunu söyledi. 1.62 metre boyundaki genç kız, tartının ibresi 124'ü gösterdiğinde ameliyat olmaya karar verdiğini söyledi, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Hiç sosyal hayatım yoktu, eve kapalıydım, hiç dışarı çıkmıyordum, insanların beni beğenmediklerini, küçümseyerek baktıklarını düşünüyordum. Genç kızlığımı yaşayamıyordum. Giydiğim hiçbir şey yakışmıyordu, çök kötüydü yani. Psikolojik olarak bittiğim dönemdi. Bu son evrede artık kurtuluşun tüp mide ameliyatında olduğuna karar verdim. 18 Aralık 2013'te hastaneye yattım, Prof. Dr. Koray Tekin ameliyat etti. Ameliyata girdiğimde 112 kiloydum, şimdi 73 kiloyum, hedefim 57 kiloya inmek. Çok mutluyum. Hayatta en çok istediğim şey memur olmaktı. Bu ameliyatı olduktan sonra boy kilo oranını tutturup devlette işe girebildim, posta dağıtıcısı oldum."
"115 KİLODA ANNE OLMAYI DÜŞÜNEMEDİM"
Bir şirkette çalışan 26 yaşındaki Deniz Çalışkan da, söze "5 kilo doğmuşum, öyle olunca da suçu kendimde aramıyorum" diyerek başladı. Yaklaşık 3 ay önce tüp mide ameliyatı olup, 114.7 kilodan 89 kiloya düşen Çalışkan, şöyle konuştu:
"Hep yemek yemeyi seven biri oldum. Spor yaptım, zayıflama ilacı aldım, hatırlamayacak kadar çeşitli ve sayısız diyet yaptım. Diyet yapıyorsun, kilo veriyorsun bir bakıyorsun geri almışsın. Ailem yeme dese olmuyor, kilo sana yakışıyor deseler yalan. Artık nefes alamadığımı hissettim, yürürken çabuk yoruluyordum. Kadın olunca görsellik de önemli. 4 XL giymeye başladım. Aşırı şişmansan zorluğu kendin yaşıyorsun. O dönemlerde akıl veren çok oldu da denileni yapmak kolay değil? Gencim, sağlıklı insan olmak istiyorum, ileride anne olmak isteyeceğim. Bu kiloda hamile kalırsam ne olur? Bütün hastalıklara gebesin. Bu kiloları isteyerek, iştahımdan aldım. Bir şey engel olsun artık yememeyim istedim. Prof. Dr. Tekin, bana 'Neden seni ameliyat edeyim, beni ikna et' dedi. Bu yaklaşımı kararımı kesinleştirdi. Ameliyata girdiğim kilo gördüğüm en yüksek kiloydu; 114.7'ydi. 23 Kasım 2014'te ameliyat oldum. En son tartıldığımda 89 kiloydum. Bu kiloyu gördüğümde lise sondaydım. Boyum 1.76, hedef kilom 65. Eskiden fotoğraf çektirmezdim, artık objektiflerden kaçmıyorum."
"UYKUDA ÖLEBİLİR RAPORU VERİLDİ"
Emekli bankacı, bir çocuk annesi 50 yaşındaki Gülçin Kurtman, evliliğinin bitmesinin nedenlerinden biri olan aşırı kiloları doğumdan sonra aldığını ve yıllarca nedeninin belirlenemediğini söyledi. Tüp mide ameliyatından sonra zayıfladığını belirten Kurtman da değişen yaşamıyla ilgili şunları anlattı:
"1990 yılında kızımı dünyaya getirdim. Hamileliğimin başında 70 kiloydum, doğuma 78 kilo girdim. Ancak doğumdan sonra hızla kilo aldım, hem de 40-50 kilo. Doktorlara gittim, bu kilo alışın nedenini araştırmak için, bulunamadı. 10 yıl önce haşimato (kronik troid- troid bezinin kronik iltihabı) tanısı konuldu. ve hastalık kronik olduğu için sadece ilaç verildi. Daha sonra tansiyon, şeker, uyku apnesi eklendi hastalıklarıma. Bir üniversite hastanesinde apneye bağlı 'uykuda ölebilir' raporu verilince bu ameliyatı olmaya karar verdim. Kendimi seven bir insandım. Sağlığımın dışında beni olumsuz etkileyen şey eşimden ayrılmam oldu. 26 Nisan 2013'te Prof. Dr. Koray Tekin tüp mide ameliyatımı gerçekleştirdi. Ameliyata 131 kilo girdim, şimdi 65 kiloyum. Yüzde 100 zayıfladım. Çok mutluyum, artık kızımın kıyafetlerini giyiyorum."
"ANNEM YE DİYE ISRAR EDİYOR"
İzmirli avukat 31 yaşındaki Gazi Balaban, morbit obez olmasına düzensiz beslenmesinin neden olduğunu savunurken, zayıfladıktan sonra en yakınlarının bile kendisini tanımakta zorluk çektiğini söyledi. Balaban büyük değişimi için şunları söyledi:
"Düzensiz yemek yiyor, kilo alıyordum. Birkaç kez diyetisyene gittim. 10-15 kilo verdiğim zamanlar oldu, ama hepsini fazlasıyla geri aldım. Psikolojik olarak beni etkilemiyor desem de mutlaka etkiliyordu. Belki de yansıtmıyordum. İki arkadaşım vardı, benim gibi aşırı kilolu. Koray Bey'e ameliyat olmuşlardı. Onlardaki ciddi değişimi görünce ani karar verip ameliyat oldum. Boyum 1.78, 8 Mart 2014 tarihinde ameliyata girerken 138 kiloydum. Daha bir yıl olmadı, şimdi 83 kiloyum, hedefin altında kiloya ulaştım. Eskiden annem 'yeme' derdi, şimdi ye diye ısrar ediyor. Sonuçtan çok memnunum, mutluyum."
MİDELER KÜÇÜLÜYOR, AZ YİYİP DOYUYORLAR, ZAYIFLIYORLAR
Genel Cerrah, Obezite ve Metabolizma Cerrahı Prof. Dr. Koray Tekin, tüp mide operasyonunu morbid obezite tedavisinde uyguladıklarını söyledi. Türkiye'de obezite cerrahisini başlatan ilk hekim olan Tekin, yöntemin midenin hacmini küçültme temeline dayandığını, kapalı yöntemle yapıldığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Kişiyi karşı karşıya bıraktığı riskler neticesinde ölümcül problemler doğurabilen ve dolayısı ile yaşam süresini kısaltan düzeydeki obeziteye morbid obezite diyoruz. Tüp mide operasyonu, mideyi adeta incecik uzun bir tüpe çevirdiğimiz bir laparoskopik girişim. Tıpta 'sleeve gastrektomi' olarak biliniyor. Yaklaşık 60 dakika süren bir girişim. Midenin çıkış bölümü korunması ve sindirim sistemindeki devamlılığın aynen sağlanması ameliyat sonrası bazı istenmeyen yan etkilerin daha az olmasını sağlıyor. Dolayısı ile son 8 yıldır ciddi biçimde gündeme gelmiş olan ve zamanımızda en çok uygulanılan bariatrik (obezite cerrahisi) bir yöntem tüp mide ameliyatı. Tüp mide ameliyatıyla mide küçültülüyor, dolayısıyla kişi daha az yiyerek doyabiliyor. Bu da onun doğal olarak diyet yapmasını sağlıyor ve zayıflıyor. Ameliyat sonrasında hastalarımızın özgüveninde mutlak bir artış oluyor. Çünkü dış görünüm önemli değil desek de önemli. ve kişinin özgüvenin artması, sosyal tavırlarına, çevresine, arkadaşlarına ve ailesine de yansıyor. Daha üretken kişiler olabiliyorlar. Bazı meslekler gruplarına boy ve kilo sınırlamaları var. Birçok hasta işe alınmazken ameliyat sonrası işe girebildiler. Bunun gibi topluma üretken bir birey olarak dahil olabiliyor." - İzmir
Son Dakika › Güncel › Obezitede Neşterli Çözüm - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?