ABD Başkanı Barack Obama tarafından Ulusal Güvenlik Danışmanlığı'na atanan Susan Rice, BM'de keskin ve agresif üslubuyla tanınıyor. Libya'daki iç savaş sırasında müdahale yanlısı politikayı etkili biçimde savunan Rice'ın Obama'yı Suriye konusunda harekete geçirip geçiremeyeceği merak ediliyor.
Obama'nın yeni döneminde adı dışişleri bakanlığı için geçen ancak Libya'da ABD Büyükelçisi'nin öldürülmesi olayına ilişkin açıklamaları nedeniyle bu şansını kaybeden Rice'ın, Başkan'ın dış politikasında önemi bir rol oynaması bekleniyor. Obama'nın sırdaşı olarak da bilinen Rice, Libya'daki ABD diplomatik misyonuna yönelik saldırıyla ilgili soruşturmalar sırasında Cumhuriyetçilerin eleştirilerine hedef olmuştu. Rice, televizyonda yayımlanan söyleşilerde, saldırının bir terör saldırısı olmadığını ve spontane gelişmiş olabileceğini söylemişti. Bunun doğru olmadığının anlaşılmasının ardından yaptığı açıklamada, istihbarat birimlerinin ilk değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştığını söylese de Cumhuriyetçiler Rice'ın dışişleri bakanlığına aday gösterilmesine engel olmuştu.
Obama'nın da eleştiriler dolayısıyla baskı altında olduğunu gören Rice, dışişleri bakanlığı için aday gösterilmek istemediğini açıklamıştı. Başkan da Cumhuriyetçilerin yoğun muhalefeti nedeniyle dışişleri bakanı yapamadığı Rice'ı Senato onayı gerekmeyen Ulusal Güvenlik Danışmanlığı'na atayarak hem Rice'a verdiği değeri hem de kararlılığını göstermiş oldu.
Rice'ın 2009'dan beri görev yaptığı BM'den dışişleri bakanlığına getirilmesine en keskin muhalefeti yapanlardan Cumhuriyetçi Senatör John McCain, atamanın ardından Twitter'dan yaptığı açıklamada, bu görevlendirme konusunda Obama ile "kesinlikle" farklı görüşte olduklarını ancak Rice ile bir çok önemli meselede birlikte çalışacaklarını kaydetti.
-BM'de keskin ve agresif üslubuyla tanınıyor
ABD'nin yaklaşık 4,5 yıl BM Daimi Temsilciliğini yürüten Rice için BM'de "dobra, keskin ve diplomatik üslubun dışında" bir dil kullandığı yorumları yapılıyor. Nitekim Rice de bir toplantıda, kendisi hakkında "kaba, agresif ve yıpratıcı" nitelendirmelerinin yapıldığının farkında olduğunu belirtmişti.
Rice, BM'deki görevinde Libya, Güney Sudan, Kuzey Kore ve İran'la ilgili meselelerde Amerikan politikalarının hem şekillenmesinde hem de Güvenlik Konseyi'ne aksettirilmesinde önemli rol oynadı.
Libya'da Kaddafi'nin devrilmesine giden süreçte önemli bir dönüm noktası teşkil eden BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının alınması için büyük çaba sarfeden Rice, Kuzey Kore ve İran'a uygulanacak yaptırımların BMGK'da kabul edilmesi için de Rusya ve Çin'le sıkı müzakereler yürüttü.
BM Genel Sekreteri Ban-ki Mun, Rice'ın yeni görevinin duyurulmasının ardından yaptığı açıklamada kendisine başarı dileklerini sunarak, "Susan Rice, BM'de barış, güvenlik ve insan hakları gibi birçok konuya etkili katkı yaptı. Kendisi Güvenlik Konseyi'nde güçlü bir sesti" ifadesini kullandı.
Rice'ın yeni görevinden sonra yapılan yorumlarda en çok yapılan vurgulardan biri de, Suriye krizine daha fazla müdahil olmak istemeyen ABD yönetimine aktif bir siyaset izlemesi konusunda telkinde bulunabileceği.
-Mavi Marmara ve Filistin konularındaki açıklamalarıyla tepki çekti
Rice, ABD'nin İsral'e olan "sarsılmaz desteğini" BM'de her fırsatta gösterdi. Bu tutumu dolayısıyla özellikle Mavi Marmara komisyonunun görevine ilişkin açıklamasıyla Ankara'nın tepkisini çekti. Mavi Marmara olayının ardından kurulan BM komisyonun görev tanımına ilişkin yaptığı açıklamada, komisyonun ulusal soruşturmaların tamamlayıcısı mahiyetinde olacağını söyleyen Rice, olayı Türkiye ile İsrail arasında bir sorun olarak ele alması nedeniyle tepki çekmişti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarını çağırarak Rice'ın açıklamalarından duyulan rahatsızlığı iletmişti.
Filistin'in geçen yıl BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamayla "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü kazanması sonrası da Rice, Filistin'in bu statüyü kazanmasının iki devletli çözüme hizmet etmeyeceğini ve barış için büyük bir engel oluşturacağını savunmuştu.
Filistin'in bu statüyü kazanmasının ardından BM'deki bir oturumda Filistin heyetinin masaya "Filistin Devleti" yazan isimlik koyması da Susan Rice'ın tepkisini çekmişti.
Rice, BM Genel Kurulu'nda Filistin'in statüsünü değiştiren karara rağmen ABD'nin Filistin'in statüsüne ilişkin tutumunun değişmediğini belirterek, "Bize göre, BM'de 'Filistin Devleti'ne atıf yapılması ya da Güvenlik Konseyi'ne üzerinde 'Filistin devleti' yazan isimlik konması veya toplantı çağrılarında bu ibarenin kullanılması Filistin'in devlet olduğu anlamına gelmez" ifadelerini kullanmıştı. -
Son Dakika › Güncel › Obama'ya 'Dobra' Danışman - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?