istanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi tarafından bu yıl 3'üncüsü düzenlenen 'Türk-Arap Kongresi' İstanbul Kongre Merkezi'nde başladı. Kongreye Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, kongrenin proje danışmanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak, Ak Parti İstanbul Milletvekili Gülay Dalyan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile akademisyenler, gazeteciler, yerli ve yabancı çok sayıda genç davetli katıldı.
"DÜNYADAKİ KRİZLERİN ARKASINDA MEDENİYET KRİZİ VAR"
1. Dünya Savaşı'nın 100. yılı nedeniyle Bu yıl 'Geleceğe Yön Ver! 100 yıllık hesaplaşma' ana temasıyla başlayan kongrenin açılış konuşmasını yapan Numan Kurtulmuş, dünyanın bugün hem bölgesel hem de küresel ölçekte her anlamda krizlerle karşı karşıya olduğunu söyledi. Krizlerin arkasında medeniyet krizinin olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "1. Dünya Savaşı'ndan sonra dünyaya bütün güçleriyle hakim olan medeniyet, aslında kendi değerleriyle, kurumlarıyla, kuruluşlarıyla önemli krizlerin içine girmiştir. Bu krizi anlamadan yaşanılan sorunların çözümünün mümkün olduğunu düşünmüyorum. 1. Dünya Savaşı öncesinde dünyada fevkalade bir barış düzeni vardı. Bu, batılıların deyimiyle 'Osmanlı barışı' denilen, balkanlardan Ortadoğu'ya, Kafkaslardan, Afrika'ya kadar dünyanın birçok yerinde küresel bir sistemi ortaya koyan bir düzendi. 1. Dünya Savaşı'nın ortaya koyduğu en önemli şey, imparatorlukları kaldırmak, Osmanlı Barışı bir şekilde sona ermekti" dedi.
"O GÜN ÇİZİLEN SINIRLARIN BUGÜN BİR ANLAMI YOK"
Osmanlı sınırları içerisinde yaşayan halkların yüzyıllarca barış içerisinde yaşadığını dikkat çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Barış içinde yaşayan Balkan halklarına sen 'Arnavutsun' dediler, sen 'Boşnak', sen 'Sırpsın' diyerek hepsini birbirlerine kırdırdılar. Balkanlar lime lime oldu ve Balkanlar hala daha belini doğrultamıyor. Aynı şekilde Arap dünyasına; siz 'Arapsınız, peygamber soyundan geliyorsunuz. Bu Türklerin peşine niye takılıyorsunuz', dediler. Yemen savaşları, Hicaz isyanları gibi nice iç savaşların kaynağı oldu. Arap dünyası da hala belini doğrultamıyor. Bugün geldiğimiz noktada, 1. dünya savaşından sonra kurulan sistemin sancılarını yaşıyoruz. Aslında birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki sistem bitmiştir ve çökmüştür. Savaşın ardından oturdular masaya, sınırları cetveller ile çizdiler. Bu sınırların hiçbirinin çizilmesinde tarihi gerçekler yoktur. İşte o gün çizdikleri sınırların bugün bir anlamı yok."
"KÜLLERİ ÜZERİNDEN YENİDEN AYAĞA KALKMIŞ YENİDEN DOĞMUŞ BİR VAZİYETTEDİR"
Kurtulmuş, İkinci dünya savaşının ardından bugün dünya sisteminin kurumları olan Birleşmiş Milletler'in (BM), Dünya Ticaret Örgütü gibi bir çok kuruluşun ortaya çıktığını söyledi. İslam dünyasının ve Türkiye'nin 150 yıllık derin uykusundan uyandığını kaydeden Kurtulmuş, "Külleri üzerinden yeniden ayağa kalkmış yeniden doğmuş bir vaziyettedir. Ancak yapılacak çok iş, gerçekleştirilecek çok adım var. Bunun şuuru içerisinde, medeniyetimizin gücü etrafında şekillendirmemiz gerekiyor. Yeni Türkiye, yeni Ortadoğu'nun kuruluşunun habercisidir. İnşallah yeni bir Ortadoğu'da yeni bir dünyanın kurulması, adaletli, hakkaniyetli bir dünyanın kurulmasının başlangıcı olacaktır" dedi.
"YENİ BİR BARIŞ DÖNEMİNE İHTİYAÇ VAR"
Dünyada yeni bir barış dönemine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Numan Kurtulmuş şöyle konuştu:
"Bu çerçevede 4 adımlı yeni bir pax (barış) kurulması gerekiyor. Bunlardan biri; öncelikli olarak İslam coğrafyasının müzakere ve rızaya dayalı yeni bir toplumsal sözleşmeyi ortaya koyması lazım. Biz, etnik farklılıklarımızı bir arada taşıyabiliriz, mezhepsel ve dini farklılıklarımız olabilir. Ne yazık ki İslam dünyasında mutabakata ve rızaya dayalı bir toplumsal mutabakat, özellikle 1.Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde hiç sahip olmadık. İslam dünyasındaki ülkeleri yönetenlerin kendi halklarıyla hiç bir zaman mutabakatı olmadı. Biz ne yazık ki mutabakat içinde yaşamamış toplumlar olarak, nasıl bir mutabakat oluşturacağımızı bilemedik. Örnek olsun diye Mısır'ı vermek istiyorum. İslam dünyasının kültürel merkezlerinden bir tanesi, dört büyük sac ayağından birisidir. Mısır uzun yıllar maalesef diktatörlükler altında yaşadı. Halkıyla bırakın müzakere etmeyi, halkını adam yerine koymayan diktatörlüklerle yönetildi. Tam da ne güzel Mısır'a bir demokrasi gelecek derken, maalesef Mısır'a demokrasiyi çok gördüler. Mısır'da Mursi ve arkadaşlarının ortaya koyduğu demokrasi tecrübesinin hata yapmasına dahi müsaade etmediler. ve çok kısa süre içerisinde iç ve dış faktörler Mısır'da malesef Mursi yönetimini boğdu."
"BARIŞIN KURULMASI İÇİN İNSANLARIN GÖNÜLLÜ BİRLİKTELİĞİ OLMASI GEREKİYOR"
Konuşmasında Suriye'de yaşanan olaylara da değinen Kurtulmuş, barışın kurulması için insanların gönüllü birlikteliği olması gerektiğini dile getirerek, "Suriye haritasına bakıldığında içiniz kan ağlıyor. Bir kasaba IŞİD'in elinde, yanındaki başka bir şehir Suriye yönetiminin elinde, onun etrafındaki köy PYD'nin elinde, onun az ötesindeki bir kasaba ÖSO'un elinde. Lime lime edilmiş, şimdiden parçalanmış bir Suriye. Bugün barışı sağlasanız belki 10 yılda tam manasıyla barışın ve huzurun sağlanması mümkün olmayacak. Aynı şey Irak ve diğer ülkelerde" değerlendirmesinde bulundu.
"ESAD'İN VE İSRAİL'İN BM'DE AĞABEYİ VAR"
Yeni barışın temel değerlerini "özgürlük, adalet ve eşitlik" olarak sıralayan Kurtulmuş, bu temel değerler üzerinden yeni bir dünyanın tanımlanması için çaba göstermek gerektiğini kaydetti. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şu tespitlerde bulundu:
"Suriye'deki krizi neden çözemiyoruz? Hiç sordunuz mu bu soruyu? Suriye'deki sorunun çözülebilmesi için elinizde o sorunu çözecek bir aracın olması lazım. Elinizdeki araç; BM. BM, sözüm ona dünya barışını korumak için kuruldu. Ama BM nasıl kuruldu? Savaşın galibi beş büyük ülke bir tarafa, geriye kalan 195 ülke bir tarafa. BM'nin, Suriye'de Esad'in barbarlığını durdurabilmesi için karar alması lazım. Nasıl karar alacak? Esad'in BM Güvenlik Konseyi'nde dayısı, ağabeyi var. Rusya'nın izin olmadan o kararı nasıl alacaksınız? Aynı şekilde İsrail'in Filistin'e yaptığı canavarca uygulamalar karşısında yüzlerce BM kararı var. Ama birini uygulayamıyoruz. Bırakın uygulamayı İsrail bildiği gibi iş yapmaya devam ediyor. Çünkü onun da BM Güvenlik Konseyi'nde dayısı var. Amerika'yı aşmadan İsrail'in karşısında en ufak bir adım atamıyor, ona karşı bir yaptırım uygulayamıyorsunuz."
SÜMEYYE ERDOĞAN: "100 YIL ÖNCE SINIRLARIN YENİDEN ÇİZİLDİ"
Kongrenin proje danışmanlarından Sümeyye Erdoğan ise 100 önce yaşanan 1. Dünya Savaşı'nın Ortadoğu'yu, Kuzey Afrika'yı, Balkanlar'ı çok kötü bir şekilde değiştirerek sınırların yeniden çizilmesine sebep olduğunu söyledi. Erdoğan, "Savaştan sonra bağımsızlıklarını kazanan ülkelere tabiki saygı duyuyoruz. 1. Dünya Savaşı sadece yeni ülkeler ve bağımsızlıklar oluşturmakla kalmamış hiç bitmeyecek tartışmaları, çatışmaların ve trajedilerin fitilini ateşlemişti. Bugün Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Balkan coğrafyasında var olan sorunlara baktığımızda hemen hepsinin temelinde bu savaşın olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Numan Kurtulmuş ve Sümeyye Erdoğan'a birer plaket takdim edildi. 3 gün boyunca devam edecek olan kongrede paneller ve sempozyumlar gerçekleşek. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Numan Kurtulmuş '3. Türk-Arap Gençlik Kongresi'nde Konuştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?