MÜSİAD Niğde Temsilciliği tarafından, "Darbeler ve Yeni Türkiye" konulu panel düzenlendi.
İl Kültür Merkezinde gerçekleştirilen "Darbeler ve Yeni Türkiye" konulu panelde konuşan Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak, tüm darbe dönemlerine şahit olduğuna söyledi.
Dilipak, tek partili dönemde devletçilik, Adnan Menderes döneminde ise karma ekonomi olduğunu ve 1980 yılına kadar sürdüğünü belirterek, "Özal döneminde ise serbest piyasa dönemine geçiş sağlandı. Bu da kurulu düzende çok ciddi radikal dalgalanmalara sebep oldu ve o dönem zor bir süreçti, her şey yolunda gitmedi." dedi.
Darbe dönemlerinde aktif olduğunu anlatan Dilipak, şöyle konuştu:
"12 Mart'ta mahkum oldum, 12 Eylül'de Necmettin Erbakan'ın danışmanıydım, Konya mitingin de vardım, 28 Şubat'ta da toplantıyı düzenleyen benim. 15 Temmuz'da da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a operasyon yapılırken de 20 kilometre mesafedeydim. Darbelerle ilgili konferans veriyorum, sanki anam beni darbelerin ortasında doğurmuş gibi. Fetullah Gülen'i bu süreçlerde en yakından izleyen bendim çünkü. 1991 yılında Fetullah Gülen, CIA ile anlaştığında CIA benden de siyasi ayağı örgütlememi istiyorlardı. Ben bu projeye karşı sert bir şekilde cevap vermeye çalıştım, bu din benim değildir diye. Amerikano bir İslam geliyor, Amerikano bir mehdi çıkaracaklar diye ama herkes komplocu dedi. Adımı da Amerikancıya çıkardılar. CIA ile görüşüp de hayır demek mümkün mü."
FETÖ örgütü projesinin arkasında dünyanın en büyük istihbaratlarının olduğuna işaret eden Dilipak, "Bu proje öyle FETÖ'den ibaret değil o adam taşeron. Hangi inşaatı taşeron adıyla anarsınız bunun arkasında CIA, MOSSAD, MI6 ve tapınak şövalyeleri var. Yani dünyanın en büyük istihbaratı bunun arkasında." dedi.
3. Dönem MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat ise Türkiye'ye hakim olmak isteyenlerin küresel düzenin sahipleri olduğunu belirterek, "Görülüyor ki bizim topraklarımızda bu güç mücadeleleri, iktidar savaşları çok çetin ve maalesef kanlı geçiyor. Yerli işbirlikçilerle yürütülüyor ama ana faktörler organizatörler, Türkiye'ye hakim olmak ve kontrol altında tutmak isteyen küresel düzenin sahipleri oluyor." diye konuştu.
Gazeteci Yazar Sami Özey
Gazeteci Yazar Mehmet Sami Özey de 1960 yıllarında cep delik, cepken delik bir Türkiye profili olduğuna değinerek, "Sevgi var, gönül var, liderine saygı var ama harekete geçecek o hareketi sağlayacak imkan yoktu Adnan Menderes bunun yüzünden gitti.15 Temmuz Darbe girişimini gördükten sonra o halkın cevvaliyetini, aslanlar gibi meydana inen aziz milletimizi gördükten sonra şöyle bir yazı kaleme aldım, hey gidi Menderes, sen o zaman boşu boşuna gittin." şeklinde konuştu.
Son Dakika › Güncel › Niğde'de 'Darbeler ve Yeni Türkiye' Paneli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?