Nasıl hazırlıyorsunuz kendinizi yeni hayatlarınıza?

Ne kadar imkansız gelse de gerçek keşif, içe doğru olan keşiftir.

Sen evrenden küçük değilsin!

Evren sensin.

Büyük, güçlü ve gizemli.

İçe doğru yolculuğa bir kez geçersen neler göreceğine inanamazsın. Sonsuz ve sınırsız bir evren senin içinde gizli.

Şimdi şöyle bir düşün...

Hayatın ne kadarda sığ ve sıkıcıydı. Her gün sabah neye hizmet ettiğini bilmeden başladığın gününü neler ile dolduruyordun? Apar topar yapılan kahvaltılar, kısa kısa sıkıştırılmış toplantılar ve dost sohbetleri, yorgun argın yenilen yemekler ve tükenmişlik içerisinde alınan bir uyku. Kim olduğunun, ne olduğunun önemi yok! Hepimiz istisnasız her birimiz bu durumdaydık.

Tüm dünyayı yönetmek ve kullanmak için gelen biz insanoğlu için bu ara belli ki bize kim olduğumuzu anlatmak için geldi. Yediğimiz yemeğin, içtiğimiz suyun, aldığımız nefesin, denizin ve toprağın kokusunun, güneşin ve ayın, kuşların cıvıltısının, ağaçların hışırtısının içselleştiği ve küçücük dünyamızın bize ne kadar yettiğini anladığımız bu verimli ve keyifli ara için sana şükürler olsun diyeceğiz artık.

Peki, sonra ne olacak?

Hayatlarımız bundan sonra nasıl ilerleyecek? Bizler balık hafızalıyız bunu da unutup tekrar aynı hayatlarımıza döner miyiz diye soranlarımız vardır elbette. Evet, kimimiz aynı hayatlara döneceğiz, kimimiz dersler çıkarmış ve dönüşmüş olarak hayatlarımıza devam edeceğiz.

Benim bir planım yok.

Ben her gün güne başlarken teşekkür eder, uykuya dalmadan veda eder yatarım. Hedeflerim günlük işler. Ben hedef koymam gelecek için kendime. Ben düş kurar ve o düşümü her zaman yaşamaya çalışırım. Birçok dersler çıkararak hayatıma devam edeceğim. Akışta kalmaya ve zamansız yaşamaya çalışacağım.

Peki; siz nasıl hazırlıyorsun kendinizi yeni hayatlarınıza?

Bundan sonra nasıl uyanacaksınız ve nasıl uykuya dalacaksınız bunu düşünmek için bol bol vaktimiz var. Kaybettiklerimize değil, neleri kazandığımıza odaklanmalıyız ve bu odağımızı hiç bir zaman kaybetmemeliyiz...

Sevgiyle anda kalın...