Murat Emir'den, CHP'li Belediyelerin Konser İncelemelerine Tepki: "Bulanık Suda Balık Avlamak Bu, Cadı Avı Başlatmak"

(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Murat Emir,  CHP'li belediyelerin konser maliyetlerine ilişkin TBMM Genel Kurulu'nda, "Bizim belediye başkanlarımızın veremeyeceği hiçbir hesap yoktur ama bulanık suda balık avlamak bu. Bizim belediye başkanlarımızı itibarsızlaştırmak, onlar hakkında şaibeli bir algı yaratmak, olmayan delillerle savcılık soruşturması başlatıp bir cadı avı başlatmak ve onları yargı sopasıyla tehdit etmek kabul edilemez" dedi.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı.

Dünya Diyabet Günü nedeniyle yakasına mavi kurdele takan Karaca, "14 Kasım, dünya genelinde milyonlarca insanın yaşamını derinden etkileyen Tip 1 diyabet konusunda farkındalık yaratmak için ayrılmış bir gündür. Bu farkındalık gününde sağlığın bir insan hakkı olduğunun altını çizerken aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve empati kurmanın önemine vurgu yapmak için bugün mavi kurdeleyle kürsüye çıktım" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP'li belediyelerin konser maliyetlerine ilişkin Genel Kurul'da yaptığı konuşmaya,  "Bizim belediye başkanlarımızın veremeyeceği hiçbir hesap yoktur" diyerek başladı.

"Belediyelerimiz zaten müfettiş denetimi altında"

Emir, şunları kaydetti:

" Türkiye'de Konser tartışması başladı. Bütün kamuda tasarruf önemli buna büyükşehir belediyeleri de diğer belediyeler de dahil. Belediyelerin verdikleri ücretlerin olağan dışı olabileceği bazı vatandaşlarımızı düşündürttüğü ortadadır. Bizim belediye başkanlarımızın veremeyeceği hiçbir hesap yoktur ama bulanık suda balık avlamak bu fırsatı bizim belediye başkanlarımızı itibarsızlaştırmak, onlar hakkında şaibeli bir algı yaratmak, olmayan delillerle savcılık soruşturması başlatıp bir cadı avı başlatmak ve onları yargı sopasıyla tehdit etmek kabul edilemez. Bizim belediyelerimiz zaten müfettiş denetimi altındalar sürekli denetleniyorlar. Veremeyeceğİ kör kuruşun hesabı yok.

Bu işin bir tarafı da bu konserlere milyonların gittiğidir. İzlemek isteyen ama ulaşamayan vatandaşlarımızın özellikle gençlerimizin gidebilecekleri tek alanlar bunlar oldu. Ayrıca bu konserlerin Cumhuriyet Bayramı'nda 19 Mayıs'ta, 23 Nisan'da yapıldığını milli bayramlarımızda özellikle yapıldığını da Meclis'imin dikkatine sunarım. İsraf ve bir yanlış varsa denetlenir gereği yapılır ama bunun üzerinden böylesine bir karalama kampanyasını kabul etmiyoruz.

CHP'li belediyeler nasıl bir enkaz devraldı

Çalışma Bakanına bu sensörler için hala niye 2 milyar verilmediği soruldu, çalışmaları devam ediyormuş, yıllardır çalışıyorlar asgari ücretle ilgili soruya da cevap vermedi ama kendisi belediyelerin borçları söz konusu olduğunda CHP belediyelerin borçları söz konusu olduğunda verdiği bilgiler yanlıştı, kamuoyunu aldatmaya dönük bilgilerdi. Ben buradan sizinle sadece bir veriyi paylaşmak isterim. 2019'da kazandığımız 5 büyükşehir belediyemizin SGK borçları 5.3 milyar dolardan 2.6 milyar dolara düşmüştür. Yani yarısından fazlası bu 5 yılda ödenmiştir. Bu somut rakam CHP'li belediyelerin nasıl bir enkaz devraldıklarını ve borçlarını ödemek konusunda nasıl başarılı olduklarını ortaya koyan gerçekliktir.

İstanbul Büyükşehir Belediyemize savcılık soruşturma başlatıyor, 'astronomik fiyatlar ödemişsiniz sanatçılara' deniyor ama 2015-2019 arasında 54 ayda konserler için ödedikleri para 467 milyon TL. Bugün itibariyle baktığınızda 16 milyar TL. Dolayısıyla hesap vermeye hazırız ama herkesin bu konuya yaklaşması ve bütün hesapların ortaya konması ve buradan eğer yapılacaksa ciddi bir tasarruf genelgesinin çıkması şarttır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 8.4 milyar dolar lira SGK borcu var' dedi ama başka bilgiler de var benim burada paylaşmak istediğim. 6183 sayılı kanunun 48. maddesine göre belediye başvuruyor, 'faizleri silin' diyor ama silmiyorlar. Taksitlendirme yapın diyor taksitlendirme yapılıyor. Sonrasında yüzde 10 peşinat olan 651 milyon TL ödeniyor. Sonrasında teminat vermek gerekiyor... Sadece 80 milyonluk bölüm kabul ediliyor gerisi reddediliyor ama sonuçta 250 milyon bedel için rızayen karşılık ödeme konusunda anlaşılıyor ve ödeme yapılıyor işte bizim gerçeğimiz bu.

"Bakanın özellikle ilgilenmesi gereken yoksulların durumu"

Sayın Bakanın özellikle ilgilenmesi gereken asgari ücretin durumu, emeklilerin durumu, yoksulların durumu, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun çökmüş olduğu durum. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun geri ödeme kapsamına almadığı diyabet sensörü dahil en yaşamsal ilaçlar. Bunlarla ilgilenmesi gerekirken 'CHP'li belediyeleri nasıl karalarım' derdine düşmüş. Onun hesap vermesi gereken 12 bin 500 TL emekli maaşı Temmuz ayında arttırdık diye övünüyorlar ama 4 milyon emeklimiz alıyor.

"Sorumsuz, vurdumduymaz bir Bakan"

18 milyon yoksul var. Açlık sınırı 22 bin TL ve 'emekliler yılı' ilan ettikleri yılda emeklileri bu hale getirdiler. Bu sorulara cevap verilmesi gerekirken ve özellikle de herkesin sorduğu soru 2025 yılına sarkarsa 'emekli alacağım yüzde 30 oranında azalıyormuş bu gerçek mi' diye biz soruyoruz bu soruya yazılı cevap vereceğim diyen sorumsuz, vurdumduymaz bir Bakan ile karşı karşıyayız"