'Mossad Beni Kaçırıp Sorguladı'

İkinci Ergenekon davasının 67. duruşmasında tutuklu sanık Kemal Aydın’ın çapraz sorgusuna devam edildi. Sorgusunda İsrail’e yönelik eleştirilerde bulunan tutuklu sanık Kemal Aydın, 2004 yılında Diyarbakır’da bulunduğu sırada MOSSAD ajanları tarafından kaçırıldığını öne sürdü. Aydın’ın bu sözleri üzerine üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu olayın ayrıntılarını anlatmasını istedi. Aydın, “MOSSAD tarafından kaçırılmış ve işkence yapılmış bir insanım. Tenekeden yapılmış bir köpek kulübesinde 40 derece sıcaklıkta tutulduğum sürede ajanlar kulübeye tokmaklarla vuruyorlardı. Bu süre içerinde hep susuz kaldım" dedi.

Kendisini kaçıranların MOSSAD olduğunu nasıl anladığını soran hakim Haşıloğlu’na Aydın şöyle cevap verdi: “2003 yılında ABD Büyükelçiliği tarafından arandım. Elçi benimle tanışmak istiyormuş. İsrail diplomatları da beni aradı ve görüştük. Bu görüşme esnasında onları rahatsız edecek açıklamalarım oldu. Filistin’in bağımsız bir devlet olması gibi. Bunun yanında kaçırıldığımda bana sorulan soruların İsrail’le ilgili olması böyle bir kanaat edinmeme sebep oldu"

Hakim Haşıloğlu’nun bu konuyla ilgili herhangi bir suç duyurusunda bulunup bulunmadığını sorması üzerine Aydın, suç duyurusunda bulunmadığını, bunun sebebinin ise yargıya güvenmemesi olduğunu ifade etti.

AYDIN’A DİYARBAKIR TOPLANTILARI SORULDU

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin, "Diyarbakır'da katıldığınız toplantılar ne toplantısıydı?" sorusuna Kemal Aydın, "Ben ne TSK'nın, ne MİT'in, ne de yabancı istihbarat örgütlerinin adamı, ajanı değilim. Ben Türkiye için hassasiyetleri olan bir adamım" diye cevap verdi. Bir Kürt devletinin kurulmaması için Diyarbakır'da girişimlerde bulunulması gerektiğini, kendi bilgilerini de burada yaşayan insanlarla paylaşmayı düşündüğünü söyleyen Aydın, 2003 yılında Diyarbakır’da yapılan toplantılara kadınlar ve gençlerin de katıldığını, zaman zaman 70-80 kişilik toplantılar düzenlediklerini belirtti. Emekli olmadan önce mesleğini yaptığı yıllarda 1978 yılında Diyarbakır'a tayin edildiğini belirten Aydın, sadece kendisini öldürmek için tayin edildiğini söyledi. Tayininin ardından 10 yıl boyunca bölgede Lice'li olduğunu, Lice'nin adının uyuşturucuyla anılması nedeniyle bunu da çekinerek söylediğini söyleyen Aydın, Abdulkadir Aydın ile tanışmalarının ardından gururla Diyarbakır'lı olduğunu söylediğini ifade etti. Sohbet toplantılarında Abdulkadir Aydın'ın rehberlik yaptığını belirten Aydın, bilgilerini insanlarla paylaşması konusunda kardeşi Nerimen Aydın'ın büyük teşviki olduğunu söyledi.

BALBAY VE ÖZKAN’DAN AÇIKLAMA

Bu arada tutuklu sanıklar Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay da yaptıkları yazılı açıklamada, aralarında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın da bulunduğu 11 gazeteci örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu “Tutuklu gazetecilere özgürlük" platformun kendilerine güç verdiği ifade edildi. Açıklamada, “Hukuk önünde herkes eşittir. Gazetecilerin de bir ayrıcalığı yoktur. Haklarında dava açılabilir, yargılanabilirler. Ancak yargılamanın tutuklu yapılması fiili bir cezalandırma haline gelmiştir. Biz adil ve tutuksuz yargılanmak istiyoruz" denildi.

Cem TURSUN - İSTANBUL -DHA