Mısır'da Demokrasi Yanlılarına Ateş Açılması

Mısır'da güvenlik güçlerinin darbe kartışı protestoların yapıldığı Rabiatül Adeviyye meydanındaki demokrasi yanlılarına ateş açması sonucu yaşanan katliamı değerlendiren uzmanlar, darbe karşıtlarının Müslüman Kardeşleri şiddetin içine çekmek istediği konusunda hem fikir.

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Ortadoğu Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Şahin, 3 Temmuz'da gerçekleşen darbenin ardından meydanlardan ayrılmayan demokrasi yanlılarının darbecilerin kimyasını bozduğunu söyledi.

Mursi taraftarlarının barışçıl gösterilerinin darbenin başarısız olduğunun göstergesi niteliğini taşıdığını anlatan Şahin, Mısır'daki tablonun, yüzbinlerce insanın sokakta olması darbecilerin uykusunu kaçırdığı için "Nasıl Müslüman Kardeşleri sokaklardan çekeriz?" çalışması olarak okunabileceğini kaydetti.

Ordunun, Müslüman Kardeşler'e 48 saat içinde sokakları terk etmeleri çağrısının yankı bulmaması halinde Müslüman Kardeşlerin terörist olarak adlandırılacağına dikkati çeken Şahin, "Sabaha karşı bu saldırı Müslüman Kardeşleri bir şiddete çekme girişimi olarak okumak gerekir. Eğer Müslüman Kardeşler baltacıların ortaya koymuş olduğu şiddete şiddetle karşılık verirlerse işte o, Müslüman Kardeşlerin hem 'terörist' olarak Mısır'da zemin kaybetmelerine sebep olur hem de darbeciler dünyada islamcı teröristlerle mücadele etmeye çalıştıklarını anlatır. Müslüman Kardeşler, ölseler de direnişi barışçıl şekilde yapmaları gerekir. Aksi takdirde şiddete şiddetle karşılık verirlerse bu hem Müslüman Kardeşler açısından, hem Mısır'ın siyasi geleceği açısından hem de Ortadoğu'nun geleceği açısından çok olumsuz gelişmeleri getirecektir" diye konuştu.

Müslüman Kardeşler'in şiddete başvurması halinde ülkede iç savaşın yaşanacağını dile getiren Şahin, Müslüman Kardeşler'in Kahire ve İskenderiye başta olmak üzere birçok kentte güçlü olduğunu, şiddete yöneldikleri zaman çatışmaların Kahire'yle sınırlı kalmayacağını, ülkenin tamamına yayılıp bölgeye de etki edebileceğine vurgu yaptı.

"Darbeciler uluslararası müdahale durumu için gerginliğin artmasını istiyor"

Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Kahire'de sabaha karşı yaşanan katliamın gerginliği tırmandıracağına dikkati çekti.

Darbecilerin duruma hakim olmanın meşruiyetini sağlamak veya uluslararası bir müdahalenin durumunu zorlamak için gerginliğin ve ölü sayısının artmasını istediğini aktaran Dedeoğlu, "Dolayısıyla gerginliği attırma yanlısı bir tutum içerisinde siyaset güdüyorlar" diye konuştu.

Şiddetin sona ermesi ve meydanların boşalması için eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin serbest bırakılmasının olumlu hava oluşturacağını ifade eden Dedeoğlu, "O havayla farklı tarafların bir araya gelmesini sağlayacak masabaşı dönemine geçilebilir, arabulucular bulunabilir. Seçimlere nasıl yeniden gidilecek, nasıl koalisyonlar olacak? Bu konularda pazarlıklar yapılırsa insanlarda evine dönüp evinde bekleyebilir" yorumunda bulundu.

"Mursi'nin serbest bırakılması darbecilerin mantığına ters"

Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırma Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Uysal da Müslüman Kardeşler karşısında varlık gösteremeyen grupların ve dış güçlerin bu grubun başarılı olmasını istemediğini belirterek, bir bastırma kampanyasının yapıldığını kaydetti.

Ortak aklın hakim olmadığına vurgu yapan Uysal, "Bir tarafta elinde silahlı ordu, asker, polis ve baltacılar var ama diğer tarafta da sivil direniş yapan bir grup var. Böyle kafa kafaya bir çatışma olduğunda hasar fazla oluyor. Mursi'nin serbest bırakılması ortamı yumuşatır ama bu darbecilerin mantığına ters gelir. Mursi'yi serbest bıraktıkları zaman onun meşruiyetini tanımış olacaklar. İhvan da 'Muhammed Mursi olmadan geri adım atmayız' diyor. Uzlaştıracak birilerinin olmaması da ciddi bir sorun. Dolayısıyla buradan bir çatışma çıkıyor" ifadelerini kullandı. - Ankara