Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin 1. Olağan Kongresi'nde, "Ülkücüler, milliyetçiler, 'Millet sizin hizmetinizi istiyor, ölmeniz gerekiyor, ölün; hapiste yatmanız gerekiyor, gelin yatın, hadi vatan elden gidiyor, koşun' dediler, koştuk. 'Ölün' dediler öldük, 'Yatın' dediler yattık. Şimdi sıra milliyetçilerde, ülkücülerde. Ülkücü cumhurbaşkanı adayı olarak milletin huzuruna çıkacağız Allah'ın izniyle. Kimseyi işaret etmeyeceğiz. Kendimiz milletle buluşacağız ve Allah'ın izniyle bu gidişi değiştireceğiz. Bir şeyi değiştireceğiz, her şeyi değiştireceğiz" dedi.
Milli Yol Partisi'nin 1. Olağan Kongresi'ni bugün Ankara'daki Atatürk Spor Salonu'nda yapılıyor. Salonda, 2009 yılında bindiği helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybeden eski Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun posterleri yer aldı. Salonda ayrıca liyakat, adalet, üretim ekonomi içerikli taleplere yer verilen aldığı pankartlar dikkat çekti. Kurultay, müzik ve şiir dinletisiyle başladı.
Kurultayda konuşan Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, şunları söyledi:
"Ben, defterden okumayı sevmiyorum; burayla başladık bu işe burayla devam edeceğiz. Bu kürsüde 2007 yılında Muhsin Başkan'ın teşkilat başkanı olarak konuşma yaptım. 15 sene önce onu ben davet etmiştim. O gün ne kadar heyecanlıysam, inançlıysam bugün de aynı inanç içerisindeyim. Başaramayacağımız bir şey yok, önemli olan dürüst olmak, samimi olmaktır. Biz, 130 yıllık denenmişleri, ezberlenmişleri, rüşveti, hayat pahalılığını sıradanlaştırmış düzene itiraz etmek için yol çıktık.
"SÜLEYMAN DEMİREL'İN, ÖZAL'IN SONU NE OLDUYSA BUNUN DA SONU O OLDU. 20 YILDIR ÜLKEYİ UMUTSUZLUK, YOLSUZLUK ÇUKURUNA DÜŞÜRDÜ"
'Kimsiniz' diyecekler, 'Bu kadar parti var, neden bir tane daha kurdunuz, arkanızda kim var' diye soracaklar size. Deyin ki onlara, 'Biz, Muhsin Yazıcıoğlu'nun arkadaşlarıyız. Arkamızda Allah var, millet var, mazlumlar var.' Yola çıktık, 70 tane il gezdik. 1991'de mahpustan çıktıktan sonra o günkü liderimiz olan Alparslan Türkeş'in karşısından 'Ahvalimiz budur' diye dürüstçe bir karşılık gösterdik. O gün ayrıldık, Muhsin Başkan ile yola çıktık. 'Ey Türk milleti' dedik, 'kendi geleceğini kendin belirle' dedik, millet duymadı. Çok sevdiler, yüreğine koydular, sandığa koymadılar. Şehit olduktan sonra, 'Keşke şimdi yaşasaydı, olsaydı, oy verebilseydik' dediler. Şehit ettiler. Sandılar ki parayla pulla bizi satın alabilecekler. Sandılar ki bir kısmın gittiği gibi, bir kısmın paranın peşinde gittiği gibi Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının iktidarın, paranın peşinde gideceğini sandılar. Yanıldılar. Biz, bu zulüm sistemini, bu keyfi sistemi, adaletsizliği elimizin tersiyle itip Allah'ın, garibin, fukaranın razı olacağı vicdanlı ve adaletli bir sistem getireceğiz. Türkiye'nin yeni kadrolara ihtiyacı var. 20 yıldır denediniz, döndü size ne diyor koskoca bir Cumhurbaşkanı; 'Evet, yolsuzluk var, adaletsizlik var, bunu ancak biz önleriz'. 20 yıldır önleyemediğini nasıl önleyeceksin? Sen, 2002'de geldiğinde, 'Bu ülke yolsuzluğu hak etmiyor' dememiş miydin? Süleyman Demirel'in, Özal'ın sonu ne olduysa bunun da sonu o oldu. 20 yıldır ülkeyi umutsuzluk, yolsuzluk çukuruna düşürdü. Artık yeter, bu millet bu oyunu yemez.
"DÖNMÜŞLER, 'TAYYİP BEYİ TANIYINIZ, TANITINIZ, TAYİP BEY'İ BİLMEM NE YAPINIZ' DİYOR. SEN KENDİN? YOK. MİLLİ YOL NE DİYOR, 'MUHSİN YAZICIOĞLU'NU TANIYIZ, ANLAYINIZ'"
Biz, bir parti kurmadık. Elbette bu ülkenin yönetimini istiyoruz. Koca koca partiler, yıllardı siyaset sahnesinde olan partiler ülkenin yönetimini istemiyorlar. Ne diyorlar 'Bizim adayımız falanca'… Koskoca MHP aday çıkarıyor mu, oy istiyor mu oy? Kendi adına, kendi lideriyle milletin önüne çıkıp oy istiyor mu? Dönmüşler, 'Tayyip Bey'i tanıyınız, tanıtınız, Tayip Bey'i bilmem ne yapınız' diyor. Sen kendin? Yok. Milli Yol ne diyor, 'Muhsin Yazıcıoğlu'nu tanıyız, anlayınız'. Biz, milletten gelecek adına yönetim istiyoruz. Biz, bu ülkeyi yolsuzluktan kurtarmak; adaletsizlikten, keyfilikten kurtarmak istiyoruz. Onun için bu ülkenin yönetimine adayız.
"BU DEREBEYLİĞE, BU SALTANATA SON VERECEĞİZ"
Siz, bir hareket başlattınız. Şu anda halkın yüzde10-15'i bizi tanıyor. Yarın bir halkla buluştuğumuzda herkes sizi tanıyacak. Menfaat kapısı olan, çıkar kapısı olan, güç kapısı olan siyaseti mutlak anlamda değişime dönüşüme uğratacağız. Süresiz siyaset hastalığına bulaşmış bir Türk siyaseti var. Süreli siyasete geçeceğiz; 4 artı 4, anayasal bir hüküm olacak. Herkes bilecek, Remzi Çayır fanidir; en fazla 4 artı 4 yapacak, sonra eve gidecek. İnsan 20 sene, 30 sene, padişahtan daha mı padişah olur? Siz, Allah'ın bize gönderdikleri özel kullar mısınız? Siz nesiniz? Onun için bu derebeyliğe, bu saltanata son vereceğiz.
"TÜRKİYE'NİN TEMEL ANAHTARI ADALETTİR. ADALET VARSA HUZUR, ÜRETİM, GELECEK VAR"
Ben, hücrelerden geliyorum. Ben mahpushaneden, işkencehaneden geliyorum. Tıpkı Muhsin Başkan gibi işkence gördük. Yıllarca 'Bizi dövmez' dediğimiz ordudan, polisten dayak yedik. Sıkıyönetim mahkemelerinde adaletsizlik, keyfilik gördüm. Ama küsmedik. Şimdi dayısı olanı, FETÖ'cü olsa ne yazar, PKK'lı olsa ne yazar, bırakıveriyorlar. Türkiye'nin temel anahtarı adalettir. Adalet varsa huzur, üretim, gelecek var. 130 yıldır Türkiye'de liyakat kurumu yok. Mülakat koymuşlar, önce bir yazılı yapıyorlar, 98 puan alıyor hakim, savcı olmak için, mülakata gidiyor eleniyor. Niye? Dayısı yok. Dayısı olan işi götürüyor. Mülakat, sadakat yerine liyakati getireceğiz.
"ADAM 'BEN ÇANKAYA'DA OTURMAM' DEDİ, 'SUBAYEVLERİ'NDE HALKIN ARASINDA OTURACAĞIM' DEDİ, SONRA MİLLETİN PARASIYLA KENDİ SARAYINI OLUŞTURDU"
Yıllar yılı Türkiye, borçlanarak hayatına devam ediyor. Vatandaşların yüzde 50'si borçlu. Bunun 5 milyonu da hacizle, mahkemelerle muhatap oluyor. Hani 20 bin dolar olacaktı milli gelir, 10 büyük ekonominin içine girecektik? Alım gücü; vatandaşın evi yanıyor, mutfağı yanıyor, kendileri bir elleri yağda, bir elleri balda. Kendi zengin sınıfını oluşturdular. Adam, 'Ben Çankaya'da oturmam' dedi, 'Subayevleri'nde halkın arasında oturacağım' dedi, sonra milletin parasıyla kendi sarayını oluşturdu. Böyle geldi, böyle gitmeyecek.
"TÜRKİYE GELECEĞİNİ KAYBEDİYOR"
Üreteceğiz ki gençler kendi geleceğini Türkiye'de arasınlar. Gençlere soruyorlar, 'Geleceğinizi Türkiye'de görüyor musunuz' diye, yüzde 70'in cevabı 'Ben burada gelecek göremiyorum' diyor. Beyin erozyonu yaşıyoruz, beyin göçü; Türkiye geleceğini kaybediyor. Bunlarla olmaz, bitti, kazanın dibi görüldü. Aralık, ocak ayında durmadan para basacaklar, asgari ücreti yükseltecekler, Merkez Bankası piyasaya para dağıtacak.
Biz, şartlar ne olursa olsun milletimize asla yalan söylemeyeceğiz, milleti aldatmayacağız. Yalanlar üzerine iktidar kurmayacağız. Rahmetli Genel Başkan'a geldiler, 'Ne olur Sayın Başkan, bir iki bir şey vaat edelim' dediler. 'Eğer biz milleti aldatacaksak neden siyaset yapıyoruz' dedi. Biz de onun yolunda gidenler olarak güce ram olmayacağız; hukuka, adalete, hakka, millete ram olacağız.
"SİYASET NİÇİN YAPILIR? PARA, PUL, MAKAM, GÜÇ DEVŞİRMEK İÇİN Mİ? MİLLETE HİZMET İÇİN YAPILIR"
8 ayda bu noktaya geldik. Herkes kendi imkanıyla buraya geldi, meşale yaktı. Bu meşale, milletin umudu ve geleceğidir. Gerçekten bir şey başardık. Biz, bu çarpık, insanı dışlayan, horlayan sistemi değiştireceğiz. Siyaset niçin yapılır? Para, pul, makam, güç devşirmek için mi? Millete hizmet için yapılır. İnsanımızı şerefli, onurlu yaşatmak için yapacağız, kendimizi zengin etmek için değil. Bunun içinde sistem değişikliği gerekli. Bu düzeni, bu iktidarı değiştirecek Milli Yol var, Muhsin Yazıcıoğlu'nun arkadaşları var, bu ülkenin delileri var. Biz, bu ülkenin, vatanın delisiyiz. Üzülme, umutsuz olma Türkiye'm, biz varız; Muhsin Başkan'ın arkadaşları var.
"MAYISTA YAPILACAK BİR ERKEN SEÇİME DAHİ MİLLİ YOL PARTİSİ KENDİ İSMİYLE VE AMBLEMİYLE KATILACAKTIR"
Bir genel seçime gidiyoruz. 45 ilde kongreleri bitirdik. 63 ilde kuruluşu yaptık. Kim vardı yanımızda? Siz vardınız, hepinize teşekkür ediyoruz. Mayısta yapılacak bir erken seçime dahi Milli Yol Partisi kendi ismiyle ve amblemiyle katılacaktır. Ezber bozacağız. İktidar ne diyor? 'Kalkındıracağım sizi, adaleti sağlayacağım' diyor. 1949'de Menderes aynı şeyi söylemiş, 1961'de Demirel aynı… Bu Sayın Cumhurbaşkanı, 2002'de söylüyor. Niye değiştiremedik? Bu köhne sistem yüzünden. Siyaset kendi zengin sınıfını oluşturduğundan dolayı, üretmek yerine borçla devam ettiğinden dolayı… Bu sistemi değiştireceğiz. Liyakat, adalet, üretim yoksa siz bağımsız değilsiniz.
"ŞİMDİ SIRA MİLLİYETÇİLERDE, ÜLKÜCÜLERDE. ÜLKÜCÜ CUMHURBAŞKANI ADAYI OLARAK MİLLETİN HUZURUNA ÇIKIYOR"
Ülkücüler, milliyetçiler, 'Millet sizin hizmetinizi istiyor, ölmeniz gerekiyor, ölün; hapiste yatmanız gerekiyor, gelin yatın, hadi vatan elden gidiyor, koşun' dediler, koştuk. 'Ölün' dediler, öldük. 'Yatın' dediler, yattık. Şimdi sıra milliyetçilerde, ülkücülerde. Ülkücü cumhurbaşkanı adayı olarak milletin huzuruna çıkacağız Allah'ın izniyle. Kimseyi işaret etmeyeceğiz. Kendimiz milletle buluşacağız ve Allah'ın izniyle bu gidişi değiştireceğiz. Bir şeyi değiştireceğiz, her şeyi değiştireceğiz."
Son Dakika › Güncel › Milli Yol Partisi'nin 1. Olağan Kongresi Yapılıyor... Çayır: 'Ülkücü Cumhurbaşkanı Adayı Olarak Milletin Huzuruna Çıkacağız' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?