Milli Savunma Bakanı Yılmaz, Sivas'ta

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, CHP'nin sadece muhafazakarları, milliyetçileri değil, bu ülkede muhafazakar, demokrat, sosyalist kim varsa hepsini mağdur ettiğini söyledi.

Yılmaz, AK Parti Sivas İl Başkanlığının Ekim Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, hizmet partisi olduklarını, ekmeği çoğaltmak, barış ve huzuru kalıcı kılmak için çalıştıklarını ifade etti.

İktidar partisinin "niçin hizmet yapmıyor?" diye eleştirilmediğini, hizmet yaptıkları için eleştirildiklerini, 'yol, köprü, havaalanı, nükleer santral, termik santral, hidroelektrik santralleri istemeyiz" dendiğine dikkati çeken Yılmaz, "Peki ne olsun? Ağaç dursun, su aksın, ülke karanlıkta kalsın, çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkmasın. Böyle olunca Türkiye çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkabilir mi? Çıkmaz. O halde bunlara itibar etmeden yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.

Bakan Yılmaz, kendileri dışındakilerin çalışmadığını, çalışmadıkları için de sahip olduğu oyu korumak için milleti kutuplaştırdığını dile getirerek, "Halkı birbirine düşürerek, kutuplaştırmayı artırarak, bu kutuplaşma sonucu kendi oy oranlarını koruyarak, çatışmacı ortamın devamını arıyorlar. Onun için de 'buluttan nem kaptı' derler ya ağaçtan anarşi çıkarmaya çalışıyorlar" dedi.

Bu oyuna gelmeyeceklerini vurgulayan Yılmaz, kendileri dışındakilerin kırmaya, dökmeye çalıştığını, bunun başında da CHP olduğunu ileri sürdü.

Bakan Yılmaz, CHP'nin tek parti döneminden kaldığını, o dönemin zihniyeti ve özelliklerinin partinin hem dokularına hem genlerine işlediğini belirterek, " Bolu'da bana sordular. Başörtüsünü serbest bırakan Bakanlar Kurulu yönetmeliği çıktıktan sonra CHP'li bir milletvekili Danıştay'a iptal davası için gitti.  'Ne düşünüyorsunuz?' dediler. 'CHP'nin genlerinde yasakçılık, baskıcılık vardır, eğer CHP bunu yapmasaydı genlerinde bir değişiklik oldu mu diye şüphe etmemiz lazımdı' dedim" şeklinde konuştu.

CHP'li milletvekillerinin Esed'le yan yana olmayı maharet bildiğini ifade eden Yılmaz, CHP'nin Mısır'daki darbeyi de açıkça kınayamadığını ve darbeci yönetimden aldığı davete icabet ettiğini belirtti.

Yılmaz, CHP'nin bir toplumsal mühendislik projesinin aracı olarak "toplumu adam etmeyi" kendisine misyon edindiğini ve "yanlış toplum kesimlerini", kendinden olmayan herkesi bir yaftayla etiketlediğini, ezdiğini, ötekileştirdiğini, bastırdığını ve devleti de bu amaçlarla kullandığını iddia etti.

"Nazım Hikmet'i sevenlerin CHP'yi sevebilmesi mümkün mü?"

CHP'nin kurulduğu günden bu yana bilhassa 1940'lı dönemler dahil olmak üzere çok sayıda kişiyi mağdur ettiğini ileri süren Yılmaz, şunları kaydetti:

"Sadece muhafazakarları, milliyetçileri değil, bu ülkede muhafazakar, demokrat, sosyalist kim varsa hepsini mağdur etti. Bunlardan birisi Nazım Hikmet. Herkes tanır, 'bu memleket bizim' diyen. Şiirlerini yasakladılar, 11 ayrı davada yargıladılar. İstanbul, Ankara, Çankırı, Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşan süre hapiste yatırdılar. 38 yılında, 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdılar. İstanbul, Ankara, Çankırı, Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre kaldı ancak Menderes iktidara gelince 1950 yılında bir af yasasıyla serbest kalabildi. 'Tüm CHP dönemini hapiste geçirdi' desek yeridir. Şimdi Nazım Hikmet'i sevenlerin CHP'yi sevebilmesi mümkün mü?"

CHP döneminde mağdur olanlardan birinin de Sabahattin Ali olduğunu belirten Yılmaz, " Konya'da bulunduğu sıralarda bir şiirden dolayı tutuklandı, bir yıla mahkum olarak Konya ve Sinop cezaevlerinde yattı. Daha sonra İstanbul'da bir dergi çıkardı:  Marko Paşa. Dergiyi kapattılar Malum Paşa çıkardı. Malum Paşa'yı da kapattılar o zaman 'Merhum Paşa' yaptılar. Onu da kapattılar, 'Öküz Paşa' yaptılar. Siyasal mizah dergisini çıkardı ancak bu dergiler, 40'lı yıllarda tek parti iktidarının baskılarına karşı isimlerindeki 'Paşa' ifadesiyle "Milli Şef" ile alay edildiği iddiası ile kapatıldı" diye konuştu.

Yılmaz, Sabahattin Ali'yi başına vurarak öldüren kişiye 4 yıl ceza verildiğini söyledi.

Zekeriya Sertel, Şevket Süreyya Aydemir, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Rıfat Ilgaz, Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Said-i Nursi, Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç ve Osman Bölükbaşı'nın CHP'nin mağdurlarından olduğunu dile getiren Yılmaz, "Gördüğünüz gibi CHP'nin toplumun her kesiminde, kendi düşüncesinin dışında olan herkesi farklı etiketlerle yaftalayarak devlet eliyle cezalandırdığını görüyoruz. Millet ilk seçim hakkı tanındığında artık dedi ki 'Biz bunlardan sıtkımız sıyrıldı, daha oyumuzu vermeyiz.' O dönemden bu zamana kadar iktidarı tek başına vermedi" ifadesini kullandı.

CHP'nin darbelerin mağduru olduğunu söylediğini, bunun doğru olmadığını belirten bakan Yılmaz, darbelerin gerçek mağdurunun millet olduğunu söyleyerek, "CHP'nin yaptıklarından pişman olması lazım ki 'ben yeni CHP'yim' desin. Geçmiştekilerden pişman olmadı, tövbe etmedi ki yeni CHP olduğunu bilelim" dedi.

Toplantıda daha önce Sivas Belediye Başkan Aday Adaylığını açıklayan AK Parti İl Başkanı Burhanettin Kuru, iktidarları döneminde yapılan icraatları anlattı.

Toplantı, basına kapalı devam etti. - Sivas