Milli İradeye Saygı" Gecesi

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Sivas Kongresi'nden beri biliyoruz ki milli iradeyi hakim kılmak esastır. Bugün de milli iradeye tuzak kurmak isteyenler var. Onlara, 'bu ülkenin tapusu da, bu ülkenin sahibi de millettir ve milletin iradesidir' demek lazım" dedi.

Sarıyer Sivaslılar Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nce düzenlenen "Milli İradeye Saygı" gecesi, Sarıyer Metin Oktay Spor Kompleksi'nde yapıldı.

Geceye, Bakan Yılmaz'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, AK Parti milletvekilleri Ali Turan, Osman Boyraz, Sevim Savaşer ve Türkan Dağoğlu, Sarıyer Kaymakamı Ömer Karaman, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, Sivaslılar Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Abdurrahman Yeşilyurt ve çok sayıda Sivaslı katıldı.

Bakan Yılmaz, gecede yaptığı konuşmada, etkinlik için hemşehrilerine teşekkür ederek, "Sivas Kongresi'nden beri biliyoruz ki milli iradeyi hakim kılmak esastır. Bugün de milli iradeye tuzak kurmak isteyenler var. Onlara, 'bu ülkenin tapusu da bu ülkenin sahibi de millettir ve milletin iradesidir' demek lazım" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana 90 yılda 61 hükümet geçtiğini ve ortalama her 1,5 yılda bir hükümet değiştiğini anlatan Yılmaz, "Şu anda 61. hükümet size hizmet ediyor. Eğer siz istemezseniz kimse başbakan, milletvekili, belediye başkanı olamaz. Bu bakımdan yöneten sizsiniz, yönetme yetkisini vekaletle veren de sizsiniz. Bu hakkınıza, bu yetkinize sahip çıkmanız lazım" diye konuştu.

Yılmaz, millete hizmet etmek için istikrarın gerektiğini, 90 yılda halka en çok hizmet edenlerin, istikrarı sağlayanlar, huzur verenler olduğunu vurgulayarak, Adnan Menderes, Turgut Özal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dönemlerini örnek gösterdi.

Hem demokraside hem de ekonomide bir önceki günden daha iyi olmayı istediklerini dile getiren Yılmaz, demokrasinin çıtasını yükselttiklerini aktardı.

Yılmaz, Türkiye'nin dış politikasını kendilerinin belirlediklerini kaydederek, "Bir başka kukla yönetim gibi bir başka yerden talimat almıyoruz. Bunu almadığımız için başkalarına rahatsızlık veriyor. Ekonomik bakımdan güçlü olursak, işte tam bağımsız Türkiye. Ülkemiz, son 200 yıllık devlet tarihinde hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü ve hiçbir dönemde olmadığı kadar itibara sahip. Türkiye'nin başındaki Erdoğan'ı başımızdan götürmek için bir oyun oynanıyor. Sizlerden bunları görmenizi istiyorum" şeklinde konuştu.

"Benim dosyam alındı' sözünü bir savcının kullanmaması lazım"

Yılmaz, konuşmasında, yolsuzluklarla mücadele kanununa işaret ederek, 3628 sayılı yasada, "İhbar veya takipsizlik kararı ve iddianame Cumhuriyet Başsavcılığınca, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü ile varsa diğer ilgili kamu kurum veya kuruluşlarına bildirilir" denildiğini kaydetti.

Aynı kanunda, "İhbar konusu müsnet suç hakkında dava açılıncaya kadar bilgi vermek ve yayın yapmak yasaktır" ifadesi bulunduğunu, yine 19. maddede "Cumhuriyet savcısı, 17. maddede yazılı suçların işlendiğini öğrendiğinde sanıklar hakkında doğrudan doğruya ve bizzat soruşturmaya başlamakla beraber, durumu atamaya yetkili amirine veya 8. maddede sayılan mercilere bildirir" denildiğini anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Niye bildirir? 'Sen bunun hakkında adli işlem yapıyorsun ama idari olarak da benim yetkim var. Ya adamı görevden alacağım ya hakkında müfettiş incelemesi yaptıracağım. Bana haber ver'. Sana kanun bunu söylüyor. Bir de şunu söyleyeyim, savcıların hiçbirisinin dosyası yoktur. Bütün savcılar, cumhuriyet başsavcılarına vekaleten dosyaya bakarlar. Dolayısıyla 'benim dosyam alındı' sözünü bir savcının kullanmaması lazım. Dava açılıncaya kadar bilgi verme ve yayın yapma yasağı vardır. Bu davada yerine getirildi mi? Getirilmedi, yasa ihlal edildi. Peki atamaya yetkili amire haber verildi mi? Yasa bunu söylüyor. Haber de verilmedi. Buradan ne anlıyoruz? Bu soruşturmayı yapan savcı öncelikle kanuna uymadı, kendisi kanunu ihmal etti. Niye ihmal etti? Çünkü amaç soruşturma yapmak, yolsuzluğu ortaya çıkarmak değil. Biz harama el uzatan her kimse elinin kırılmasını isteriz. Biz yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla mücadele etmek için geldik. Millete taahhüdümüz bu. Ama ne diyoruz; bu milletin ekonomisine zarar vermeden de bu soruşturmayı yapabilirdin. Ama sen Başbakan Yardımcısı'ndan saklarsan, Başbakan'dan saklarsan, Cumhurbaşkanı'ndan saklarsan, ülkeye hizmet ettiğini mi düşünürsün? Türkiye'nin zararı 100 milyar TL'yi aştı, sadece hisse senetleri kaybından dolayı. Bunun dışında faizler yükseldi, dolar arttı. Türkiye'ye verilen zararı bunların 100'ü bir araya gelse 100 yılda çıkartamaz. Yazık, bu kayıp milletindir, bu kayıp sizindir, o bakımdan kaynağınıza sahip çıkın. Milli iradenize sahip çıkın. Tabi bunlar dış güçlerin etkisiyle, yönlendirmesiyle yapılmakta."

Ekrem Erdem

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erdem ise ülke üzerine bir oyun oynandığını belirterek, bu oyunlarla mücadele ede ede bugünlere geldiklerini söyledi.

Yerel seçimlere işaret eden Erdem,  "Önümüzde seçim var, bırakın da millet kimi beğenirse ona oy versin. Ama bırakmazlar, karalayacaklar. Milleti kandıracaklarını zannediyorlar, oyun üzerine oyun oynuyorlar ama millet bunu da gördü. Meydanları görüyorsunuz değil mi? Genel başkanımız nereye gitse millet coşkuyla karşılıyor" dedi.

Ekrem Erdem, Gezi olaylarını hatırlatarak, "çiçek, böcek" diyenlerin, Türkiye'yi dışarıya muhtaç etmeyecek projelere karşı olduklarının ortaya çıktığını kaydetti. Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu son olaya geldiğimiz zaman, bunun arkasında yatan Halk Bankası ve de özellikle Kuzey Irak'la, Azerbaycan'la, İran'la yaptığımız enerji anlaşmalarını sabote etmek, Türkiye'nin can damarlarını, kaynaklarını kurutmak için yapılmış bir saldırı. Allah'a şükürler olsun, milletimizin dirayeti, halkımızın desteğiyle bu oyunu bozduk, bozmaya devam edeceğiz. Başka oyunlar da oynayacaklar, bundan hiç şüpheniz olmasın. Ne yaparlarsa yapsınlar ama bu millet bu oyunları hep bozacak.

Gezi'de projelerimize karşı çıktıklarını ifade ettiler. Şimdi 41 iş adamımızın mal varlıklarını dondurmak için operasyon yapıldı. Bu da bozuldu, bunu da biliyorsunuz. Hangi projeler; 3. havaalanı, 3. köprüyü yapan projeler. Bu büyük projeleri yapanlar asla hedef değil, hedef Türkiye, hedef halkımızdır. Halkla birlikte inşallah oyunu bozacağız."

Gecede, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Avusturya Şubesi tarafından Başbakan Erdoğan'a destek amacıyla organize edilen "Milli İradeye Saygı" konvoyuyla Türkiye'ye gelen bir grup, sahneye çıkıp UETD afişi açtı ve protokol üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Gecede, yerel sanatçıların söylediği türküler eşliğinde halaylar çekildi. - İstanbul