Milli Birlik ve Beraberlik Sempozyumu"

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasıyla ilgili, "Bir daha 15 Temmuz olmasın diye, Türkiye'de bir daha başbakanlar idam edilmesin diye, postmodern darbeler olmasın diye, istikrar için, Türkiye'nin geleceği için, 21. asrın Türkiye ve Türklerin asrı olması için neden 'evet' dediğimizi çok iyi bilmemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.

Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) tarafından, Başbakanlık Tanıtma Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ile Türk Tarih Kurumunun katkılarıyla MEB Şura Salonu'nda "Milli Birlik ve Beraberlik Sempozyumu" düzenlendi.

Yayman, burada yaptığı konuşmada, Türkiye tarihinde yaşanan darbe girişimi ve darbeleri hatırlattı.

"Türkiye'nin demokrasi tarihi aslında bir darbeler tarihidir. Fakat bu darbelerin içinde en haini, en alçağı FETÖ'cülerin yaptığı darbe girişimidir. Bunu asla unutmayacağız." diyen Yayman, bunun aynı zamanda Türkiye'yi işgale hazır hale getirme ve iç savaşa sürükleme operasyonu olduğunu anlattı.

Yayman, "Adına 'cemaat' diyen cerahat girişimi, adına 'hizmet' diyen hezimet girişimi, maalesef Türkiye'yi işgal ve yabancı müdahalesine açık hale getirmek için, 15 Temmuz'da tankların namlusunu milletimize çevirdi." değerlendirmesinde bulundu.

Halkın milli birlik ve beraberlik duygusuyla demokrasi için mücadele ettiğini vurgulayan Yayman, "İnsan yaşarken tarihin öznesi olduğunun farkına varmaz. Bir olayın sıcaklığı içinde, olayın tarihselliği, önemi bazen görülemez. Bu millet, bir daha '15 Temmuz olmasın' diye teyakkuzdadır, teyakkuzda olmaya devam edecektir." diye konuştu.

Türkiye'nin, tarihi bir yol ayrımında bulunduğuna işaret eden Yayman, şunları kaydetti:

"16 Nisan'da önemli bir halk oylaması var. Bir daha 15 Temmuz olmasın diye, Türkiye'de bir daha başbakanlar idam edilmesin diye, postmodern darbeler olmasın diye, Türkiye'de istikrar için, Türkiye'nin geleceği için, 21. asrın Türkiye ve Türklerin asrı olması için neden 'evet' dediğimizi çok iyi bilmemiz gerekiyor. Bu mesele kişisel bir mesele değildir. Bu mesele Tayyip Erdoğan'ın meselesi değildir. Bu mesele bir partinin meselesi değildir. Bu mesele geleceğimizin meselesidir."

"Bu vatanı kimse bozamaz"

İLESAM Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız da Türk milletinin yüreğiyle, aklıyla, birlik ve beraberlik ruhuyla çok güçlü olduğunu söyledi.

Parmaksız, "Biz beraber olduğumuz zaman, milli birlik ve beraberliğimiz sağlam olduğu zaman, karşımızda hiçbir güç duramayacak. Milli birlik ve beraberliğimizi hiçbir güç bozamaz, bozamayacak. Kardeş olduğumuzu, Müslüman olduğumuzu, biz bu vatanın evlatları olduğumuzu unutmazsak, bu vatanı kimse bozamaz." şeklinde konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Dinçer Ateş ise çocuklara 15 Temmuz ve sonraki sürecin nasıl anlatılacağının sorgulanması gerektiğini belirterek, "Bunu günlük siyasetin bir parçası gibi mi anlatacağız, yoksa gerçekten milletin kendi egemenliğine el koyduğu tarihsel bir olay olarak mı göstereceğiz? Yarın öbür gün buna benzer menfur olaylar olduğunda milletimiz duruşunu, bu olayda yaşananlardan, şehitlerimizden, gazilerimizden aldığı ilhamla devam ettirecektir." dedi.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Refik Turan, Türk milletinin asırlardan beri milli birlik ve beraberlik ruhunu yaşadığını ve yaşattığını vurguladı.

Türkiye payidar kaldıkça bu ruhun devam edeceğini kaydeden Turan, "Milli birlik,15 Temmuz'da kula kul olmuş birtakım varlıklar bu milletin göğsüne hançer saplamak üzereyken, bu milletin müthiş refleksiyle yeniden dirilmesi ve yeniden ayağa kalkmasıdır." ifadesini kullandı.

Etkinlikte, Aydınlıkevler Anaokulu öğrencisi Neva Öztürk, İstiklal Marşı'nın on kıtasını okudu.

Sempozyumda dört oturumda, yurt içi ve dışından 20 akademisyen bildirilerini sunacak.