MİLLİ ATLET ŞERİFE'NİN HEDEFİ KENDİ GİBİ SPORCULAR YETİŞTİRMEK

İZMİR'de yaşayan Şerife Uysal (21), kısa sürede atletizmde büyük başarılar elde etti. 4 yılda toplamda 50 madalya toplayan milli atlet Uysal, spor yöneticiliği bölümünü kazandığı Muğla'da şimdi yeni sporcular yetiştirmek istiyor.

Gaziemir ilçesinde yaşayan 5 çocuklu Uysal ailesinin en küçük kızı Şerife Uysal, atletizmle sporcu olma hayaline kavuştu. Lisedeyken beden eğitimi öğretmeni tarafından hızlı koştuğu için atletizme yönlendirilen Uysal, Türkiye Atletizm Süper Ligi'nde İzmir'i temsil eden tek kadın atletizm takımı olan Gaziemir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü'nün sporcularından biri oldu. Yaklaşık 4 yıldır ter döktüğü atletizmde, yurt içi ve dışındaki müsabakalarda 50 madalyaya kazanan Uysal, eğitimini bu yıl kazandığı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde Spor Yöneticiliği Bölümü'nde sürdürecek.

International Sprint Relay Cup'ta da yarışan milli atlet Uysal, şimdilerde Muğla'da 6-18 yaş aralığındaki geleceğin atletlerini yetiştiriyor. Muğla'da yeni 'Şerifeler' yetiştirmek istediğini belirten "Köy okullarında spor yapmaya o kadar çok ihtiyaç duyan çocuk var ki. Üniversite okurken de onları bulup Türkiye Atletizm Federasyonu'na yeni şampiyonlar kazandırmayı hedefliyorum. 'Rüzgarın kızları' yetişmeye devam edecek" dedi.

'HEDEFLERİME ULAŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUM'

Üniversiteye başlayacağı için çok heyecanlı olduğunu söyleyen Uysal "Bu yıl, bizim yılımızdı. Arka arkaya Türkiye dereceleri ve Balkan derecesi aldım. Milli takım antrenörüm Adnan Yahşi sayesinde atletizmde Türkiye'de ilk 5'in içindeyim. Şimdi 4 yıl üniversitede eğitim alacağım ve bu sürede ailemden uzak kalacağım. Ailem hepimize birden yetmeye çalışıyor, onlardan uzakta okumaya çalışırken, maddi sorunlar yaşayabilirim. Ayrıca çalışmaları birlikte yürüttüğüm antrenörümden ayrı kalacağımı bilmek beni üzüyor. Beslenmem çok önemli. Antrenmanlarımız hem sabah hem de akşam oluyor. O arada vücut dengesini sağlamak için takviye almam lazım. Protein ağırlıklı besleniyorum. Ama supplement (ek gıda) desteğine ihtiyacım var. Bunun için sponsorlara ihtiyacım olacak. Yeterli beslenemezsem, antrenman performansım düşüyor. Çok verimli olamıyorum. Yarışlarda da performansım düşebiliyor" diye konuştu.

AİLESİNE YÜK OLMAMAK İÇİN ÇALIŞIYOR

Ailesine yük olmamak için çalıştığını ve antrenörlük yaptığını anlatan Uysal, özellikle son dönemde kız çocuklarının spora yönelmesi için teşvikte bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

"Muğla'ya gidince okula adapte olduktan sonra küçük çocuklarla çalışmayı istiyorum. Kızlar, benden bayrak teslim almak istiyor. 'Senin gibi koşmak, senin gibi Türkiye bayrağını dalgalandırmak istiyoruz' diyorlar. Bütün kız çocukları bu isteklerle sahaya geliyor. En az 10 öğrencim oluyor ve grup halinde çalışıyoruz. 5 gün onlarlayım, 2 gün küçük grup 6-12 yaş grubuylayım. Haftanın 3 günü de 15-18 yaş arasında öğrencilerim var. Bu şekilde kazanç sağlıyorum. Onlar çok yetenekli. Benden daha yetenekli kız çocuklarımız var. Antrenörüm ile kız çocuklarına daha fazla önem vermeye başladık. Onlar spor yapmak istesin, elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Eylül 2022'de yapılacak Universiade Dünya ve Avrupa Şampiyonası'nda yeni başarılar kazanmayı hedeflediğini aktaran Uysal, sürekli antrenman yapıyor. Aralık ayında salon Türkiye rekor denemesi yapılacağını anlatan Uysal, "U23- 300 metre Türkiye rekorunu hedefliyoruz. Daha sonra Avrupa var. Şimdiye kadar 4x100 metrede Balkan ikinciliği, U23 Türkiye üçüncülüğü, salon büyükler 200 metre Türkiye üçüncülüğü, 3 adım atlama 200 metre Türkiye üçüncülüğü, U20 4x400 metre bayrak şampiyonluğu, U20 4x400 metre Türkiye ikinciliği, yıldız kızlar 4x200 metre Türkiye ikinciliği kazandım" dedi.

'İNANMAYANLAR ŞİMDİ 'HELAL OLSUN' DİYOR'

Anne Sevim Uysal (54) da kızının başarılarıyla gurur duyduğunu belirterek şunları söyledi:

"Kızıma maddi manevi hep destek olduk. Olmaya devam edeceğiz ama yetişemediğimiz yerler oluyor. Onun için kendi parasını kazanıyor. Öğrenci yetiştiriyor, çalışıyor. Bizde arkasında duruyoruz. Şerife çok hareketli bir çocuktu. Hep koşup oynardı, hayal kurardı. Hep sporcu olmayı istiyordu. Ama bu kadar başarılı olacağına ihtimal vermiyordum. Madalya almaya başlayınca babası da ben de onu hiç kısıtlamadık. Onun için gururluyuz. Üniversite için çok çaba sarf etti. Şerife'ye çevredekiler, 'Sen böyle nereye koşacaksın', derlerdi. Şimdi de 'Helal olsun kız haklıymış' dediler. Akrabalarda hiç sporcu yok. Onun için güvensizlik vardı ama kızım başardı" diye konuştu.