Muğla'nın Milas İlçesi Güllük Mahallesi'nde geçen yıl, özel bir şirkete ait arıtma tesisinde 7 kişinin metan gazı zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili açılan davanın üçüncü duruşması yapıldı. Mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmada AKFEN Yönetim Kurulu Üyesi sanık İbrahim Süha Güçsav'ın, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla dinlenmesine karar verdi. Hayatını kaybeden işçilerden Fikret Özdemir'in 15 yaşındaki oğlu Günay Özdemir, Kayıplarımızın sorumlularının yurt dışında olmaları mazeret olarak sunulabiliyor. Kamuoyu bilsin ki, yargı tarafından kabul gören bu mazeretin bizlerce kabulü mümkün değildir dedi.
Milas'ın Güllük Mahallesi'ndeki 7 işçinin atık su dolu deponun bakımda hayatını kaybetmisi ile ilgili davanın üçüncü duruşması yapıldı. Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan duruşmaya, işçilerin yakınları ve avukatlar katıldı. Duruşmada, işçi ailelerinin üç avukatı, olay sırasında şebekede biriken pisliği dışarı çıkarmada kullanılan elevatör cihazı ve pompaların çalışmadığını, işçilere maske verilmediğini ileri sürerek taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan 21 sanık hakkında tutuklama talebinde bulundu. Avukatların tutuklama talebini reddeden mahkeme heyeti, AKFEN Yönetim Kurulu Üyesi sanık İbrahim Süha Güçsav'ın SEGBİS yoluyla dinlenmesine karar verdi.
BU MAZERETİN BİZLERCE KABULÜ MÜMKÜN DEĞİL
Kazada hayatını kaybeden Fikret Özdemir'in 15 yaşındaki oğlu Günay Özdemir, duruşma çıkışında basın mensuplarına açıklamada bulundu. Özdemir, Güllük'te 7 canımızı kaybetmemizin nedenleri ile Soma, Torunlar, Ermenek, Davutpaşa, OSTİM, Kozlu, Esenyurt gibi yüzlerce işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetlerinin nedenleri aynıdır. İfadesi alınan sanıkların ve dinlenen tanıkların ifadeleri ile gördük ki kaybettiklerimizin can güvenliği konusunda içimizi yakan bir aymazlık ve ihmal var. Halen işveren AKFEN'in İsviçreli, İsrailli ve Türkiyeli 3 ortağını mahkeme huzuruna çıkarmak mümkün olmadı. Kayıplarımızın sorumlularının yurt dışında olmaları mazeret olarak sunulabiliyor. Kamuoyu bilsin ki, yargı tarafından kabul gören bu mazeretin bizlerce kabulü mümkün değildir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olay sonrasında hazırlanan teftiş raporunda, olay sonrasında işçi sağlığı-güvenliği tedbirlerinin nasıl yerine getirildiğini öğrendik dedi.
İş kazaları konusunda caydırıcılığın artırılmasını isteyen Özdemir, Bugün geldiğimiz aşamada, itirazlarımız neticesinde Güllük Belediyesi yetkilileri hakkında soruşturma izni verildi ve takipsizlik kararına itiraz ettiğimiz İş Teftiş Kurulu Başkanlığı hakkında soruşturma yolu açıldı. Bu sorumluların da yargılanacağına dair inancımızı koruyor, sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Eksiksiz bütün sorumlular yargılanmalı. İsteğimiz doğrultusunda adalet mücadelemize devam ediyoruz. Hakimler-savcılar ile bilirkişiler, her iş cinayetini kamu düzenine dair bir suç olarak görmedikçe, adil-vicdanlı ve cesur olmadıkça, kamusal denetim mekanizmaları en etkin şekilde işlemedikçe, işverenlerin işçi sağlığı ile iş güvenliği tedbirleri almasında caydırıcılık artırılmadıkça, sendikalar ve emekten yanayım diyen partiler-organizasyonlar görevlerini yapmadıkça iş cinayetleri sürmeye devam edecektir diye konuştu.
7 işçinin yakınları, Kaza değil, cinayet, Güllük'ü unutmadık, unutturmayacağız, Bütün sorumlular yargılansın, Adalet istiyoruz, sloganları attıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldılar.
NELER YAŞANMIŞTI
Milas'ın Güllük Mahallesi'nde 17 Haziran 2013'te özel bir şirkete ait arıtma tesisine bağlı terfi tenzil istasyonundaki elektrik arızasına müdahale etmek isteyen işçiler, metan gazından zehirlenmiş, itfaiye ve AKUT ekipleri 6 işçinin cesedini çıkarmıştı. Tesis Müdürü Mustafa Öztürk ise sevk edildiği Bodrum'daki özel hastanede hayatını kaybetmişti.
Son Dakika › Güncel › Milas'taki Arıtma Faciası Davasına Devam Edildi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?